1 Mayıs Olaylarına İlişkin İddianame Kabul Edildi
İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamalarında yaşanan olaylara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından 15'i tutuklu 48 şüpheli için hazırlanan iddianame kabul edildi.
İddianamede şüphelilerin 'devrimci anarşist faaliyet oluşumu' içerisinde birleştikleri belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından, 15'i tutuklu 48 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede; şüphelilerin ''mala zarar vermek'' ve ''gösteri, yürüyüş kanununa muhalefet etmek'' gibi suçlardan 5 yıl 4 ay ile 29 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istendi. Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Halit Kırşehirli tarafından hazırlanan iddianamede; aralarında yazar İhsan Eliaçık'ın kızı Zeynep Can Eliaçık'ın da olduğu 48 şüpheliye ilişkin “devleti, hükümeti, özel mülkiyeti, dini, aileyi, teşkilatı, bütün kurumları lüzumsuz ve sömürge aleti olarak gördükleri ve bunları reddederek toptan kaldırılmasını isteyen, bunun için savaşılması gerektiğini savunan anarşizmi kabul edip savundukları” ifade edildi. İddianamede ayrıca, şüphelilerin 'devrimci anarşist faaliyet oluşumu içerisinde2 birleştikleri belirtildi.
İddianamede, bu oluşum içerisinde bulunan şüphelilerin 1 Mayıs 2012 tarihinde İstanbul, Beyoğlu ve Taksim meydanında yapılan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'ne katılarak, bir kısmı yüzleri maskeli ellerinde çekiç, sopa gibi silahtan sayılan malzemelerle birlikte miting güzergahı olan Şişli, Halasgargazi ve Büyükdere Caddesi'nde 2911. Sokak'ta toplandıkları belirtildi. Grup olarak yürüyüşe geçen şüphelilerin, yürüyüş sırasında taşkınlık yaparak söz konusu caddeler üzerinde bulunan bazı bankalara ait 17 ATM'yi, bir bankanın 2 adet güvenlik kamerasını ve bazı bankaların 17 adet camını, ''Mc Donalds'', ''Burger King'' ve ''Star Bucks'' adlı iş yerlerinin camlarını, söz konusu güzergahtaki belediyeye ait reklam panolarını, belediye otobüs duraklarını ve PTT Şubesinin camlarını da kırarak zarar verdikleri belirtildi.
İddianamede, şüphelilerden bazılarının yürüyüşe katıldıkların kabul ederken, diğer suçlamaları kabul etmedikleri ve iş yerleri zarar gören kurumların da şüphelilerden şikayetçi oldukları belirtildi. Şikayetçi ve şüphelilerin ifadeleri, hazırlanan tutanaklar, kamera kayıtları, telefon, bilgisayar ve hard disk ile delillerin birbirini doğrular ve teyit eder nitelikte bulundukları iddianamede yer alırken, şüphelilerin söz konusu suçları işlediklerine dair yeterli şüphe bulunduğu kanaatine varıldığı iddianamede belirtildi.
Aralarında yazar İhsan Eliaçık'ın kızı Zeynep Can Eliaçık'ın da olduğu 48 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede şüpheliler için ''kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenleyen veya yönetenlerle bunların hareketlerine katılmak, güvenlik kuvvetlerine cebir ve şiddetle mani olmak, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silah veya araçları taşıyarak katılmak, kamu malına ve başkasına ait mala zarar vermek suçlarından toplamda 5 yıl 4 ay ile 29 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmaları istendi.
İddianamenin kabul edildiği İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi tutuklu 15 sanığın tensiben tahliye edilmesine karar verdi.
İstanbul'da 1 Mayıs 2012 tarihinde meydana gelen olaylara ilişkin yürütülen soruşturma ilk önce özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından yürütülüyordu. Ancak soruşturma dosyası örgüt suçu olmadığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na geri gönderilmişti .
Kaynak: İHA
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Halit Kırşehirli tarafından hazırlanan iddianamede; aralarında yazar İhsan Eliaçık'ın kızı Zeynep Can Eliaçık'ın da olduğu 48 şüpheliye ilişkin “devleti, hükümeti, özel mülkiyeti, dini, aileyi, teşkilatı, bütün kurumları lüzumsuz ve sömürge aleti olarak gördükleri ve bunları reddederek toptan kaldırılmasını isteyen, bunun için savaşılması gerektiğini savunan anarşizmi kabul edip savundukları” ifade edildi. İddianamede ayrıca, şüphelilerin 'devrimci anarşist faaliyet oluşumu içerisinde2 birleştikleri belirtildi.
İddianamede, bu oluşum içerisinde bulunan şüphelilerin 1 Mayıs 2012 tarihinde İstanbul, Beyoğlu ve Taksim meydanında yapılan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'ne katılarak, bir kısmı yüzleri maskeli ellerinde çekiç, sopa gibi silahtan sayılan malzemelerle birlikte miting güzergahı olan Şişli, Halasgargazi ve Büyükdere Caddesi'nde 2911. Sokak'ta toplandıkları belirtildi. Grup olarak yürüyüşe geçen şüphelilerin, yürüyüş sırasında taşkınlık yaparak söz konusu caddeler üzerinde bulunan bazı bankalara ait 17 ATM'yi, bir bankanın 2 adet güvenlik kamerasını ve bazı bankaların 17 adet camını, ''Mc Donalds'', ''Burger King'' ve ''Star Bucks'' adlı iş yerlerinin camlarını, söz konusu güzergahtaki belediyeye ait reklam panolarını, belediye otobüs duraklarını ve PTT Şubesinin camlarını da kırarak zarar verdikleri belirtildi.
İddianamede, şüphelilerden bazılarının yürüyüşe katıldıkların kabul ederken, diğer suçlamaları kabul etmedikleri ve iş yerleri zarar gören kurumların da şüphelilerden şikayetçi oldukları belirtildi. Şikayetçi ve şüphelilerin ifadeleri, hazırlanan tutanaklar, kamera kayıtları, telefon, bilgisayar ve hard disk ile delillerin birbirini doğrular ve teyit eder nitelikte bulundukları iddianamede yer alırken, şüphelilerin söz konusu suçları işlediklerine dair yeterli şüphe bulunduğu kanaatine varıldığı iddianamede belirtildi.
Aralarında yazar İhsan Eliaçık'ın kızı Zeynep Can Eliaçık'ın da olduğu 48 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede şüpheliler için ''kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenleyen veya yönetenlerle bunların hareketlerine katılmak, güvenlik kuvvetlerine cebir ve şiddetle mani olmak, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silah veya araçları taşıyarak katılmak, kamu malına ve başkasına ait mala zarar vermek suçlarından toplamda 5 yıl 4 ay ile 29 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmaları istendi.
İddianamenin kabul edildiği İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi tutuklu 15 sanığın tensiben tahliye edilmesine karar verdi.
İstanbul'da 1 Mayıs 2012 tarihinde meydana gelen olaylara ilişkin yürütülen soruşturma ilk önce özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından yürütülüyordu. Ancak soruşturma dosyası örgüt suçu olmadığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na geri gönderilmişti .