Diyanet İşleri Başkanı Görmez Açıklaması
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ''Son yıllarda, Şii-Sünni çatışması adı altında dünyaya egemen olmak isteyen siyasetlerin, kendi düşüncelerine bir mezhep ayrımı rengi kazandırarak başarıya ulaşmaya çalışmalarının kabul edilmesi mümkün değildir'' dedi.
İran'ın Ankara Büyükelçiliği tarafından Swiss Otel'de düzenlenen iftara Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve diğer davetliler katıldı.
İran'ın Ankara Büyükelçisi Bahman Hüseyinpur'un ev sahipliğinde düzenlenen iftar programında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, her yıl Ramazan ayında öne çıkardıkları bir konu olduğunu belirterek, bu yıl da ''selam'' konusu üzerinde durduklarını ifade etti.
Selam konusunun önemine değinen Görmez, ''Sevgili Peygamberimizin dillerimize pelesenk olan hadisini bir kez daha tekrarlamak istiyorum; Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size öyle bir şey söyleyeceğim ki onu yaptığınızda kardeşliğinizi pekiştirir ve birbirinizi seversiniz. Öyleyse aranızda selamı yayınız'' diye konuştu.
-''Büyük aidiyet'' vurgusu-
Müslümanların, küçük ve büyük aidiyetlerinin bulunduğunu anlatan Görmez, her Müslümanın bir bölgeye, soya ve mezhebe aidiyetinin olduğunun altını çizdi. Çeşitli kültür ve coğrafyalara da aidiyet duyulduğunu anlatan Görmez, şunları söyledi:
''Ama hepimizin büyük bir aidiyetimiz var. O da Rabbimize, Peygamberimize ve İslam ailesine olan aidiyetimizdir. Müslümanlar son zamanlarda küçük aidiyetlerini büyük bir kimliğe dönüştürerek büyük aidiyetlerin önüne geçirebiliyorlar. İşte Müslümanların önündeki en büyük tehlike budur. Müslümanlar hiçbir zaman kendilerini asıl kardeş kılan bütün değerleri bir tarafa bırakarak, küçük aidiyetlerinden kimlikler üretmemelidirler. Bunun yaptıkları zaman ne Kudüs'e, ne Filistin'e, ne de Myanmar'a yardımcı olabilirler. Bu durumda dünyanın hiçbir mazlum Müslümanına yardımcı olmaları mümkün değil. Son yıllarda, Şii-Sünni çatışması adı altında dünyaya egemen olmak isteyen siyasetlerin, kendi düşüncelerine bir mezhep ayrımı rengi kazandırarak başarıya ulaşmaya çalışmalarının kabul edilmesi mümkün değildir.''
-''Arzumuz tüm İslam ülkelerinin birlik ve beraberliğidir''
İran'ın Ankara Hüseyinpur da ramazanın son cuma gününün ''Dünya Kudüs Günü'' olduğunu hatırlatarak, ''Bundan 33 yıl önce, İslam İnkılabı'nın zafere ulaştığı ilk aylarda rahmetli İmam Humeyni, bütün dünya Müslümanlarını mübarek ramazan ayının son cuma günün ''Kudüs Günü'' ilan etmeye, Beyt-ül Mukaddes'i özgürleştirme ve mustezafların müstekbirlere galip gelmesi ülküsünü desteklemeye davet etmiştir'' dedi.
İsrail'e sert eleştirilerde bulunan Hüseyinpur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İslam ülkelerinde çatışma ve savaş çıkarmanın ve Şii-Sünni itilaflarını gündeme getirmenin sadece Siyonist rejimin şer odaklarının işi olduğu herkesçe bilinmektedir. Bu rejim, İslam ülkeleri arasına tefrika sokmayı ve düşmanlık yaratmayı kendi varlığının idamesi olarak görmektedir. Müslümanlara düşen görev, akıllı, zeki ve uyanık olmak, vahdet ve dayanışma içinde olmak ve böylece Siyonist rejimi son çabalarında da hezimete uğratmaktır. Arzumuz tüm İslam ülkelerinin birlik ve beraberliğidir.''
Muhabir: Ali Öztürk
Yayıncı: Selçuk Aval
Kaynak: AA
İran'ın Ankara Büyükelçisi Bahman Hüseyinpur'un ev sahipliğinde düzenlenen iftar programında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, her yıl Ramazan ayında öne çıkardıkları bir konu olduğunu belirterek, bu yıl da ''selam'' konusu üzerinde durduklarını ifade etti.
Selam konusunun önemine değinen Görmez, ''Sevgili Peygamberimizin dillerimize pelesenk olan hadisini bir kez daha tekrarlamak istiyorum; Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size öyle bir şey söyleyeceğim ki onu yaptığınızda kardeşliğinizi pekiştirir ve birbirinizi seversiniz. Öyleyse aranızda selamı yayınız'' diye konuştu.
-''Büyük aidiyet'' vurgusu-
Müslümanların, küçük ve büyük aidiyetlerinin bulunduğunu anlatan Görmez, her Müslümanın bir bölgeye, soya ve mezhebe aidiyetinin olduğunun altını çizdi. Çeşitli kültür ve coğrafyalara da aidiyet duyulduğunu anlatan Görmez, şunları söyledi:
''Ama hepimizin büyük bir aidiyetimiz var. O da Rabbimize, Peygamberimize ve İslam ailesine olan aidiyetimizdir. Müslümanlar son zamanlarda küçük aidiyetlerini büyük bir kimliğe dönüştürerek büyük aidiyetlerin önüne geçirebiliyorlar. İşte Müslümanların önündeki en büyük tehlike budur. Müslümanlar hiçbir zaman kendilerini asıl kardeş kılan bütün değerleri bir tarafa bırakarak, küçük aidiyetlerinden kimlikler üretmemelidirler. Bunun yaptıkları zaman ne Kudüs'e, ne Filistin'e, ne de Myanmar'a yardımcı olabilirler. Bu durumda dünyanın hiçbir mazlum Müslümanına yardımcı olmaları mümkün değil. Son yıllarda, Şii-Sünni çatışması adı altında dünyaya egemen olmak isteyen siyasetlerin, kendi düşüncelerine bir mezhep ayrımı rengi kazandırarak başarıya ulaşmaya çalışmalarının kabul edilmesi mümkün değildir.''
-''Arzumuz tüm İslam ülkelerinin birlik ve beraberliğidir''
İran'ın Ankara Hüseyinpur da ramazanın son cuma gününün ''Dünya Kudüs Günü'' olduğunu hatırlatarak, ''Bundan 33 yıl önce, İslam İnkılabı'nın zafere ulaştığı ilk aylarda rahmetli İmam Humeyni, bütün dünya Müslümanlarını mübarek ramazan ayının son cuma günün ''Kudüs Günü'' ilan etmeye, Beyt-ül Mukaddes'i özgürleştirme ve mustezafların müstekbirlere galip gelmesi ülküsünü desteklemeye davet etmiştir'' dedi.
İsrail'e sert eleştirilerde bulunan Hüseyinpur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İslam ülkelerinde çatışma ve savaş çıkarmanın ve Şii-Sünni itilaflarını gündeme getirmenin sadece Siyonist rejimin şer odaklarının işi olduğu herkesçe bilinmektedir. Bu rejim, İslam ülkeleri arasına tefrika sokmayı ve düşmanlık yaratmayı kendi varlığının idamesi olarak görmektedir. Müslümanlara düşen görev, akıllı, zeki ve uyanık olmak, vahdet ve dayanışma içinde olmak ve böylece Siyonist rejimi son çabalarında da hezimete uğratmaktır. Arzumuz tüm İslam ülkelerinin birlik ve beraberliğidir.''
Muhabir: Ali Öztürk
Yayıncı: Selçuk Aval