Nevzat Tarhan, Ergenekon Sanıklarının Sorularını Cevapladı
Ergenekon davasında tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan Profesör Doktor Nevzat Tarhan, Cumhuriyet savcısının sorularından sonra sanıklar ve avukatlarının da sorularını cevapladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanık Muzaffer Tekin'in soruları üzerine Nevzat Tarhan, "Muzaffer Tekin ile biz dönem arkadaşıydık, yiğit bir adamdı. Savcılık ifademde ofisinde bomba bulunduğu iddialar varsa, kendisinin olmasa bile 'Benimdir' diyecek kadar kadar yiğitlik yapar dedim. Gözü pek biriydi. Hatta dönemin Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay'ın, onun için 'Çok heyecanlı birisi. Eğer şimdi emekli etmezsek ileride ihtilal yapar.' dediği şeklinde Silahlı Kuvvetler içinde söylenti dolaşıyordu." diye konuştu.
Bunun üzerine Muzaffer Tekin, bunu söyleyen kişinin Necip Torumtay değil, Necdet Üruğ olduğunu söyledi.
Tekin, "Üruğ ile emekli olduktan sonra bir yerde karşılaştım. Bana ‘seninle ilgili verdiğim emeklilik kararı en büyük askeri hatamdı.’ dedi bana. Sayın Tarhan da gazeteden okuduğu için yanlış hatırlıyor. O zaman Genelkurmay Başkanı Nejdet Üruğ idi. Torumtay Genelkurmay 2. Başkanıydı. Yazıyı yazan gazeteci yanlış yazmış. Bir yüzbaşının ihtilal yapması mümkün müdür.? Asıl benim için darbe yapar diyenlerin kendileri darbeciydi." dedi.
Tarhan, darbeci diye bahsettiği kişilerin Kenan Evren ve arkadaşları olduğunu dile getirdi.Nevzat Tarhan, emekli Tuğgeneral Altan Tanrıverdi'nin kendisine devlet içindeki illegal bir yapılanmadan bahsettiğini ifade ederek, "1980 darbesinden sonra Tanrıverdi'ye 1984 yılında Özel Harp Dairesi'ni yapılandırma görevi verildi.
O sırada birileri gelip 'eğer 1980'deki gibi bir müdahaleye ihtiyacımız olursa diye ayrı bir ekip kuralım' teklifinde bulunmuşlar. Altan Tanrıverdi de kabul etmiyor. Ben bu ekibin 'Ergenekon' yapılanması olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Tarhan, kendisine yöneltilen sorular üzerine şahıslarla husumeti olmadığını belirterek, "Husumetim olanlarla yargıda hesabımı sordum. Benim darbeci ideolojiyle husumetim var." dedi.
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Sedat Peker'in, 2003 yılında tedavi için bürosuna geldiğini anlatan Tarhan, muayenesi öncesinde Peker ile sohbet ettiğini söyledi.
Tarhan, "Sedat Peker ile askerliğim dönemimle ilgili konuşurken, 'Köksal Karabay ile birlikte çalışıyorum’ dedi.
Ben bu sözlerini 'devlet içindeki bir yapılanmanın uzantısı olarak çalıştığı' şeklinde yorumladım. Bu görüşmeden bir süre sonra Peker tutuklandı." şeklinde konuştu.
Peker'in avukatı Mehmet Doğurga da, Tarhan'ın müvekkiliyle ilgili bu sözlerinin ardından cezaevine giderek Peker ile görüştüğünü anlattı. Doğurga, "Müvekkilim hasta olduğu için duruşmaya katılamıyor. Bana uyku düzenin olmadığını, Feneryolu'nda ve profesör olması nedeniyle 2 kez Tarhan'ın muayenehanesine gittiğini söyledi.
Müvekkilim emekli 'Korgeneral Köksal Karabay'ı tanımıyorum. Profesörün unvanına saygısızlık yapmayacağız ama hafızası karışmış olabilir' dedi.
Muayenehanede başka isimle kayıt yaptırmadığını, kendisi öyle yazmışsa da teşekkür ettiğini belirtti.
Peker, 'Ben cezaevinde de kendi adımla psikiyatriste gidiyorum' dedi.
" ifadelerini kullandı.Başkan Hüsnü Çalmuk da cezaevinde kendi adıyla psikiyatriste gidebileceğini ifade ederek, "Psikiyatriste gidenlerin toplumdaki algısını biliyorsunuz. Deli diyecekler" dedi.
Çalmuk, Peker ile ilgili konuların hasta ve doktor ilişkisi kapsamında kaldığını belirterek, Peker'in izin vermesi durumunda bu konularla ilgili çalışma yapabileceklerini söyledi.
Tarhan da Peker'in, kendisine Köksal Karabay ile bağlantı içinde olduğunu, ondan emir aldığını söylediğini iddia ederek, Karabay'ın adını o zaman duyduğu için unutmadığını dile getirdi.Tarhan'a sorular yöneltildiği sırada yerinden izin almadan konuşan tutuklu sanık İşçi Partisi (İP)Genel Başkanı Doğu Perinçek'e Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, tarafından birkaç kez ikaz yapıldı. Buna rağmen sorulara müdahale etmeye çalışan Perinçek, Çalmuk'un talimatı ile salondan dışarı çıkarıldı. Perinçek'in salondan çıkarılmasına tepki gösteren İP'li diğer sanıklar Mehmet Perinçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Hikmet Çiçek, Erkan Önsel, Mehmet Bedri Gültekin ve Turhan Özlü ile İP'li sanıkların avuvatları da salondan ayrıldı. Başkan Çalmuk ise bu olayla ilgili olarak dışarı çıkan sanıkların, salonu terkettiklerini ve cezaevine gittiklerini söyledi.
Bunun üzerine Muzaffer Tekin, bunu söyleyen kişinin Necip Torumtay değil, Necdet Üruğ olduğunu söyledi.
Tekin, "Üruğ ile emekli olduktan sonra bir yerde karşılaştım. Bana ‘seninle ilgili verdiğim emeklilik kararı en büyük askeri hatamdı.’ dedi bana. Sayın Tarhan da gazeteden okuduğu için yanlış hatırlıyor. O zaman Genelkurmay Başkanı Nejdet Üruğ idi. Torumtay Genelkurmay 2. Başkanıydı. Yazıyı yazan gazeteci yanlış yazmış. Bir yüzbaşının ihtilal yapması mümkün müdür.? Asıl benim için darbe yapar diyenlerin kendileri darbeciydi." dedi.
Tarhan, darbeci diye bahsettiği kişilerin Kenan Evren ve arkadaşları olduğunu dile getirdi.Nevzat Tarhan, emekli Tuğgeneral Altan Tanrıverdi'nin kendisine devlet içindeki illegal bir yapılanmadan bahsettiğini ifade ederek, "1980 darbesinden sonra Tanrıverdi'ye 1984 yılında Özel Harp Dairesi'ni yapılandırma görevi verildi.
O sırada birileri gelip 'eğer 1980'deki gibi bir müdahaleye ihtiyacımız olursa diye ayrı bir ekip kuralım' teklifinde bulunmuşlar. Altan Tanrıverdi de kabul etmiyor. Ben bu ekibin 'Ergenekon' yapılanması olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Tarhan, kendisine yöneltilen sorular üzerine şahıslarla husumeti olmadığını belirterek, "Husumetim olanlarla yargıda hesabımı sordum. Benim darbeci ideolojiyle husumetim var." dedi.
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Sedat Peker'in, 2003 yılında tedavi için bürosuna geldiğini anlatan Tarhan, muayenesi öncesinde Peker ile sohbet ettiğini söyledi.
Tarhan, "Sedat Peker ile askerliğim dönemimle ilgili konuşurken, 'Köksal Karabay ile birlikte çalışıyorum’ dedi.
Ben bu sözlerini 'devlet içindeki bir yapılanmanın uzantısı olarak çalıştığı' şeklinde yorumladım. Bu görüşmeden bir süre sonra Peker tutuklandı." şeklinde konuştu.
Peker'in avukatı Mehmet Doğurga da, Tarhan'ın müvekkiliyle ilgili bu sözlerinin ardından cezaevine giderek Peker ile görüştüğünü anlattı. Doğurga, "Müvekkilim hasta olduğu için duruşmaya katılamıyor. Bana uyku düzenin olmadığını, Feneryolu'nda ve profesör olması nedeniyle 2 kez Tarhan'ın muayenehanesine gittiğini söyledi.
Müvekkilim emekli 'Korgeneral Köksal Karabay'ı tanımıyorum. Profesörün unvanına saygısızlık yapmayacağız ama hafızası karışmış olabilir' dedi.
Muayenehanede başka isimle kayıt yaptırmadığını, kendisi öyle yazmışsa da teşekkür ettiğini belirtti.
Peker, 'Ben cezaevinde de kendi adımla psikiyatriste gidiyorum' dedi.
" ifadelerini kullandı.Başkan Hüsnü Çalmuk da cezaevinde kendi adıyla psikiyatriste gidebileceğini ifade ederek, "Psikiyatriste gidenlerin toplumdaki algısını biliyorsunuz. Deli diyecekler" dedi.
Çalmuk, Peker ile ilgili konuların hasta ve doktor ilişkisi kapsamında kaldığını belirterek, Peker'in izin vermesi durumunda bu konularla ilgili çalışma yapabileceklerini söyledi.
Tarhan da Peker'in, kendisine Köksal Karabay ile bağlantı içinde olduğunu, ondan emir aldığını söylediğini iddia ederek, Karabay'ın adını o zaman duyduğu için unutmadığını dile getirdi.Tarhan'a sorular yöneltildiği sırada yerinden izin almadan konuşan tutuklu sanık İşçi Partisi (İP)Genel Başkanı Doğu Perinçek'e Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, tarafından birkaç kez ikaz yapıldı. Buna rağmen sorulara müdahale etmeye çalışan Perinçek, Çalmuk'un talimatı ile salondan dışarı çıkarıldı. Perinçek'in salondan çıkarılmasına tepki gösteren İP'li diğer sanıklar Mehmet Perinçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Hikmet Çiçek, Erkan Önsel, Mehmet Bedri Gültekin ve Turhan Özlü ile İP'li sanıkların avuvatları da salondan ayrıldı. Başkan Çalmuk ise bu olayla ilgili olarak dışarı çıkan sanıkların, salonu terkettiklerini ve cezaevine gittiklerini söyledi.