Çelik’ten ‘hama’ Tepkisi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Ömer Çelik, dünya üzerindeki bütün siyasi partilerin Suriye’deki ‘Esad Rejimi’ne karşı ortak bir tavır alması çağrısında bulunarak, Esad’a güçlü bir mesaj verilmesi gerektiğini söyledi.
Hama'nın 25 kilometre kuzeybatısında bulunan Tremse kasabasında aralarında kadın ve çocukların da olduğu sivillerin hunharca katledildiğini söyleyen Çelik, Suriye Ulusal Konseyi'nin son açıklamasına göre katliamda ölenlerin 305’inin sivil olduğunu kaydetti.
Çelik, “Halkın üzerine önce ağır makineli silahlarla ateş açılmış, sonra da Esad'a bağlı Şebbiha milisleri sivilleri acımasızca katletmiştir. Eli kanlı Baas rejimi, Hafız Esad'ın emriyle 1982 yılında yine Hama'da 30 binden fazla sivili katletmişti. 30 yıl önce de muhalifleri sindirmek için Hafiz Esad'ın kardeşi Rıfad Esad'a bağlı birlikler kenti kuşatarak tarihe ‘Hama Katliamı’ olarak geçen saldırıyı düzenlemişti. Artık kan coğrafyasına dönen bu topraklarda bu sefer halk oğul Esad'ın emriyle can veriyor” dedi.
“TREMSE KATLİAMI BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU” Tarihteki acı olaylardan ders alınmadığı gibi tarihin tekerrür ettiğini vurgulayan Çelik, “Esad rejimi şimdiye kadar döktüğü masumların kanıyla barış ve uzlaşmanın ne kadar uzağında olduğunu, uluslararası toplumu oyalamaktan başka bir niyeti olmadığını ispatlamıştır. Son ‘Tremse Katliamı’ ise bardağı taşıran damla olmuştur. Bu olay sonrasında Suriye krizinin başından beri Esad'ın destekçisi olan devletler dahi bu duruma sessiz kalamamış, katliamı kınamışlardır. Şimdiye kadar bu zulme sessiz kalanlar, siyasi yahut ekonomik çıkarları için Baas rejimini desteklemeye devam edenler, Tremse katliamından sonra Suriye'de Esad yönetimine son vermek ve kanı durdurmak için daha çok sorumluluk almak zorundadır” diye konuştu
“SURİYE EN ÖLÜMCÜL KİMYASAL SİLAHLARINI HAMA’YA GETİRDİĞİNİ DUYUYORUZ” AK Parti olarak Suriye'deki akan kanın durması için uluslararası toplumu ivedilikle kolektif bir tavır almaya ve harekete geçmeye çağırdıklarını vurgulayan Ömer Çelik, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni de artık var oluşunun gereğini yerine getirmesi konusunda uyardı. Daha fazla zaman kaybedilmesinin Suriye’de yeni katliamların da önünü açma anlamına geleceğini vurgulayan Çelik, Esad rejiminin sivil, kadın ve çocuk demeden kendi halkını katletmekten vazgeçmeyeceğini öne sürdü. Çelik, “Suriye rejiminin en ölümcül kimyasal silahlarını Hama yakınlarına getirdiği haberlerini duyuyoruz. Baas rejiminin Halepçe'den daha büyük bir katliam hazırlığı içinde olduğu duyuluyor” diye konuştu.
“ESAJ REJİMİNE KARŞI ORTAK BİR TAVIR ORTAYA KONULMALI” Çelik, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Geçtiğimiz hafta 11 Temmuz'da Bosna'daki Srebrenitsa soykırımının 17. yıl dönümünde, Bosna Hersek'te katledilen masum ve mazlumları andık. Bugün de benzer bir tarihe tanıklık ediyoruz. Eğer uluslararası toplum bu konuda sorumlu davranmazsa yıllar sonra Suriye'deki soykırımlar için anma törenleri yapmak durumunda kalabiliriz. Türkiye sürecin başından beri Suriye konusuna yüksek ahlaki ve siyasi sorumlulukla yaklaştı. AK Parti olarak, kardeş Suriye halkının refah ve huzurunu herkesten çok temenni etmekte ve bu yönde üzerimize düşen her şeyi yerine getiriyoruz. Dünya üzerindeki bütün siyasi partileri Esad rejimine karşı tavır almaya davet ediyoruz. Dünyanın tüm siyasi partileri Esad rejimine güçlü bir mesaj vermeli.”
Kaynak: İHA
Çelik, “Halkın üzerine önce ağır makineli silahlarla ateş açılmış, sonra da Esad'a bağlı Şebbiha milisleri sivilleri acımasızca katletmiştir. Eli kanlı Baas rejimi, Hafız Esad'ın emriyle 1982 yılında yine Hama'da 30 binden fazla sivili katletmişti. 30 yıl önce de muhalifleri sindirmek için Hafiz Esad'ın kardeşi Rıfad Esad'a bağlı birlikler kenti kuşatarak tarihe ‘Hama Katliamı’ olarak geçen saldırıyı düzenlemişti. Artık kan coğrafyasına dönen bu topraklarda bu sefer halk oğul Esad'ın emriyle can veriyor” dedi.
“TREMSE KATLİAMI BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU” Tarihteki acı olaylardan ders alınmadığı gibi tarihin tekerrür ettiğini vurgulayan Çelik, “Esad rejimi şimdiye kadar döktüğü masumların kanıyla barış ve uzlaşmanın ne kadar uzağında olduğunu, uluslararası toplumu oyalamaktan başka bir niyeti olmadığını ispatlamıştır. Son ‘Tremse Katliamı’ ise bardağı taşıran damla olmuştur. Bu olay sonrasında Suriye krizinin başından beri Esad'ın destekçisi olan devletler dahi bu duruma sessiz kalamamış, katliamı kınamışlardır. Şimdiye kadar bu zulme sessiz kalanlar, siyasi yahut ekonomik çıkarları için Baas rejimini desteklemeye devam edenler, Tremse katliamından sonra Suriye'de Esad yönetimine son vermek ve kanı durdurmak için daha çok sorumluluk almak zorundadır” diye konuştu
“SURİYE EN ÖLÜMCÜL KİMYASAL SİLAHLARINI HAMA’YA GETİRDİĞİNİ DUYUYORUZ” AK Parti olarak Suriye'deki akan kanın durması için uluslararası toplumu ivedilikle kolektif bir tavır almaya ve harekete geçmeye çağırdıklarını vurgulayan Ömer Çelik, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni de artık var oluşunun gereğini yerine getirmesi konusunda uyardı. Daha fazla zaman kaybedilmesinin Suriye’de yeni katliamların da önünü açma anlamına geleceğini vurgulayan Çelik, Esad rejiminin sivil, kadın ve çocuk demeden kendi halkını katletmekten vazgeçmeyeceğini öne sürdü. Çelik, “Suriye rejiminin en ölümcül kimyasal silahlarını Hama yakınlarına getirdiği haberlerini duyuyoruz. Baas rejiminin Halepçe'den daha büyük bir katliam hazırlığı içinde olduğu duyuluyor” diye konuştu.
“ESAJ REJİMİNE KARŞI ORTAK BİR TAVIR ORTAYA KONULMALI” Çelik, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Geçtiğimiz hafta 11 Temmuz'da Bosna'daki Srebrenitsa soykırımının 17. yıl dönümünde, Bosna Hersek'te katledilen masum ve mazlumları andık. Bugün de benzer bir tarihe tanıklık ediyoruz. Eğer uluslararası toplum bu konuda sorumlu davranmazsa yıllar sonra Suriye'deki soykırımlar için anma törenleri yapmak durumunda kalabiliriz. Türkiye sürecin başından beri Suriye konusuna yüksek ahlaki ve siyasi sorumlulukla yaklaştı. AK Parti olarak, kardeş Suriye halkının refah ve huzurunu herkesten çok temenni etmekte ve bu yönde üzerimize düşen her şeyi yerine getiriyoruz. Dünya üzerindeki bütün siyasi partileri Esad rejimine karşı tavır almaya davet ediyoruz. Dünyanın tüm siyasi partileri Esad rejimine güçlü bir mesaj vermeli.”