ABD'de Ekonomik Kriz Yasadışı Göçe Karşı Tedbirleri Körüklüyor
ABD’de yasadışı göç, sıkıntılar oluşturmaya devam ediyor.
Ülkede yasadışı göç, göç edenlere de ABD toplumuna da zorluklar yaşatıyor. Pek çok göçmen gibi zor işlerde çalışan Alberto Ferrfino, 1996’da ABD’ye gelerek iki işte günde toplam 20 saat çalıştığını ifade etti.
Bu zorluğa kendisine ve El Salvador’daki ailesine daha iyi bir hayat sunmak için katlanan Ferrfino, şu an Washington’un kuzeybatısında küçük bir iş sahibi olsa da, ülkeye yasadışı yollardan girmiş olması bazı sıkıntılar doğurma riski taşıyor.
Ferrfino, "Bizim kültürümüzdeki insanların çoğu, farklı ülkeler de buna dahil buraya yasadışı gelmiştir. Buraya bu ülkede çalışmak, Amerikan vatandaşı olmak rüyasıyla geldik" diye konuştu.
Ancak Amerikan toplumunun karşı karşıya olduğu ekonomik sıkıntılar, yasadışı göçmenlerle ilgili problemleri bir kez daha toplumun sıcak gündem maddesi haline getirdi.
ABD'de geçtiğimiz günlerde, Ariza Eyalet Mahkemesi'nin aldığı tartışmalı karar, Yüksek Mahkeme tarafından da onanınca dikkatler göçmen sorunu üzerine çekildi. Mahkeme kararı, polise, ABD'de yasadışı yaşadığından şüphelendiği kişilere belge sorma yetkisi getiriyor.
Washington'daki düşünce kuruluşlarından ABD İlerleme Merkezi Göçmen Politikaları Direktörü Marshall Fitz, kararın ırkçı yaklaşımlara yol açabileceğini belirterek, "Çünkü bir kişinin, sadece dış görünüşüne bakarak veya sadece konuşmasını bakarak ülkede yasadışı yaşadığını nasıl anlayabilirsiniz?" diye konuştu.
Arizona eyaletine kendi göçmenlik politikalarını uygulamasına izin verilmesi, Amerika'nın bu konudaki politikalarının geleceğine ilişkin yeni soruları da akla getiriyor.
Heritage Vakfı Dış Politika Direktörü James Carafano, eyaletlerin yeni göç yasaları oluşturmaya hazır olduklarını belirterek, özellikle yasadışı göçten en çok etkilenen eyaletlerin bu konuda istekli olduklarını ifade etti.
Carafano, "Eyaletler ve yerel belediyeler, bu problemlerin üstesinden gelebilecek en iyi idari mekanizmalar olarak görülüyor. Çünkü federal hükümetin her toplumdaki her problemi çözebileceğini düşünmek mantıklı değil" dedi.
ABD'de şu an Georgia, South Carolina, Alabama ve Utah eyaletleri Arizona'daki "belgelerini göster" uygulamasına benzer kanunları uyguluyor.
Carafano, yasadışı göçün sadece Amerika'nın kanunlarını tehdit etmekle kalmadığını, bunun göçmenlerin kendisini de tehlikeye attığını belirtti.
Kendisin de Amerika'ya göç eden kişilerinden biri olan Carafano, "Birçok kişi buraya gelirken hayatını kaybediyor. Ben buraya geldiğimde, sınırlarda bu kadar çok kontrol ve kısıtlamalar yoktu. Fakat şimdi yasadışı yollardan buraya gelenlerin söylediğine göre, insanlar iki ayda ABD'ye girebiliyor. Çölleri aşıyorlar, çok uzun mesafeler yürümek zorunda kalıyorlar. Birçok zaman suları kalmıyor, bu yüzden hayatlarını kaybediyorlar" diye konuştu.
Ferrfino, sınırı güvenli bir şekilde geçerek, Amerikan toplumuna başarılı bir şekilde uyum sağlayabilmesine rağmen, diğer bu kadar şanslı olamayabiliyor.
"United We Dream" isimli sivil toplum örgütünün yönetim kurulu üyesi Sophia Campos, ABD'ye ailesi tarafından 6 yaşındayken turist vizesiyle ile getirilmiş. Babasının o dönem Peru'da işini kaybetmesinin ardından aile, Amerika'da yeni fırsatlar bulma ümidiyle bu ülkeye gelmiş.
6 yaşında turist vizesi dolduktan sonra yıllarda ABD'de yaşamaya devam eden Campos, 17 yaşında kolej başvurusu yapıncaya kadar ülkede yasadışı olduğunun farkında olmadığını söylüyor. Durum, kolejden para yardımı alabilmesi için kendisinden gerekli belgelerin istenmesiyle ortaya çıkmış.
Amerika'ya göç konusunda çok fazla konuşmak istemeyen Campos, kendisini artık bir Amerikalı olarak görüyor. Campos, "Elma Pastası kadar Amerikalıyım. 6 yaşından beri buradayım, tüm arkadaşlarım burada, kültürüm de burada şekillendi" ifadelerini kullanıyor.
Fakat Sophia ve benzerleri için Amerikan vatandaşlığı hala zor görünüyor. Amerika, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıların üstesinden gelmek için yeni çareler aramaya devam ettiği sürece, yasadışı göçün önüne yeni engeller çıkarması muhtemel görünüyor .
Kaynak: İHA
Bu zorluğa kendisine ve El Salvador’daki ailesine daha iyi bir hayat sunmak için katlanan Ferrfino, şu an Washington’un kuzeybatısında küçük bir iş sahibi olsa da, ülkeye yasadışı yollardan girmiş olması bazı sıkıntılar doğurma riski taşıyor.
Ferrfino, "Bizim kültürümüzdeki insanların çoğu, farklı ülkeler de buna dahil buraya yasadışı gelmiştir. Buraya bu ülkede çalışmak, Amerikan vatandaşı olmak rüyasıyla geldik" diye konuştu.
Ancak Amerikan toplumunun karşı karşıya olduğu ekonomik sıkıntılar, yasadışı göçmenlerle ilgili problemleri bir kez daha toplumun sıcak gündem maddesi haline getirdi.
ABD'de geçtiğimiz günlerde, Ariza Eyalet Mahkemesi'nin aldığı tartışmalı karar, Yüksek Mahkeme tarafından da onanınca dikkatler göçmen sorunu üzerine çekildi. Mahkeme kararı, polise, ABD'de yasadışı yaşadığından şüphelendiği kişilere belge sorma yetkisi getiriyor.
Washington'daki düşünce kuruluşlarından ABD İlerleme Merkezi Göçmen Politikaları Direktörü Marshall Fitz, kararın ırkçı yaklaşımlara yol açabileceğini belirterek, "Çünkü bir kişinin, sadece dış görünüşüne bakarak veya sadece konuşmasını bakarak ülkede yasadışı yaşadığını nasıl anlayabilirsiniz?" diye konuştu.
Arizona eyaletine kendi göçmenlik politikalarını uygulamasına izin verilmesi, Amerika'nın bu konudaki politikalarının geleceğine ilişkin yeni soruları da akla getiriyor.
Heritage Vakfı Dış Politika Direktörü James Carafano, eyaletlerin yeni göç yasaları oluşturmaya hazır olduklarını belirterek, özellikle yasadışı göçten en çok etkilenen eyaletlerin bu konuda istekli olduklarını ifade etti.
Carafano, "Eyaletler ve yerel belediyeler, bu problemlerin üstesinden gelebilecek en iyi idari mekanizmalar olarak görülüyor. Çünkü federal hükümetin her toplumdaki her problemi çözebileceğini düşünmek mantıklı değil" dedi.
ABD'de şu an Georgia, South Carolina, Alabama ve Utah eyaletleri Arizona'daki "belgelerini göster" uygulamasına benzer kanunları uyguluyor.
Carafano, yasadışı göçün sadece Amerika'nın kanunlarını tehdit etmekle kalmadığını, bunun göçmenlerin kendisini de tehlikeye attığını belirtti.
Kendisin de Amerika'ya göç eden kişilerinden biri olan Carafano, "Birçok kişi buraya gelirken hayatını kaybediyor. Ben buraya geldiğimde, sınırlarda bu kadar çok kontrol ve kısıtlamalar yoktu. Fakat şimdi yasadışı yollardan buraya gelenlerin söylediğine göre, insanlar iki ayda ABD'ye girebiliyor. Çölleri aşıyorlar, çok uzun mesafeler yürümek zorunda kalıyorlar. Birçok zaman suları kalmıyor, bu yüzden hayatlarını kaybediyorlar" diye konuştu.
Ferrfino, sınırı güvenli bir şekilde geçerek, Amerikan toplumuna başarılı bir şekilde uyum sağlayabilmesine rağmen, diğer bu kadar şanslı olamayabiliyor.
"United We Dream" isimli sivil toplum örgütünün yönetim kurulu üyesi Sophia Campos, ABD'ye ailesi tarafından 6 yaşındayken turist vizesiyle ile getirilmiş. Babasının o dönem Peru'da işini kaybetmesinin ardından aile, Amerika'da yeni fırsatlar bulma ümidiyle bu ülkeye gelmiş.
6 yaşında turist vizesi dolduktan sonra yıllarda ABD'de yaşamaya devam eden Campos, 17 yaşında kolej başvurusu yapıncaya kadar ülkede yasadışı olduğunun farkında olmadığını söylüyor. Durum, kolejden para yardımı alabilmesi için kendisinden gerekli belgelerin istenmesiyle ortaya çıkmış.
Amerika'ya göç konusunda çok fazla konuşmak istemeyen Campos, kendisini artık bir Amerikalı olarak görüyor. Campos, "Elma Pastası kadar Amerikalıyım. 6 yaşından beri buradayım, tüm arkadaşlarım burada, kültürüm de burada şekillendi" ifadelerini kullanıyor.
Fakat Sophia ve benzerleri için Amerikan vatandaşlığı hala zor görünüyor. Amerika, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıların üstesinden gelmek için yeni çareler aramaya devam ettiği sürece, yasadışı göçün önüne yeni engeller çıkarması muhtemel görünüyor .