Bakan Çağlayan’dan Teşvik Sistemi
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sistemi ile ilgili kararnamenin bu sabah Bakanlar Kurulu’nda ‘acele’ başlığıyla imzaya açıldığını, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere pazartesi günü yürürlüğe girmesini beklediklerini söyledi.
Bir dizi temasta bulunmak üzere Mersin’de bulunan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, gündemdeki konulara ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki basın toplantısına AK Parti Mersin milletvekilleri Nebi Bozkurt ve Ahmet Tevfik Uzun da katıldı.
Toplantıda basın mensuplarının yeni teşvik sistemi ile ilgili sorularını yanıtlayan Çağlayan, teşvik sistemini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dün gece onayladığını, bu sabah da teşvik sistemi ile ilgili kararnamenin ‘acele’ başlığıyla Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldığını bildirdi. Özellikle Hazineden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün teşvik sisteminin geçerlilik tarihi ile ilgili 1 Temmuz 2012’yi işaret etmelerini de değerlendiren Çağlayan, bu konuda bakanların çeşitli ifadeleri olduğunu, ancak 1 Ocak 2012 tarihinin Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda bakanlarla birlikte tespit edildiğini kaydetti.
Çağlayan, “Özellikle 1 Ocak 2012 tarihinin tespitinde Sayın Maliye Bakanı’nın söyleyeceği şeyler daha önemliydi. Neden? Çünkü işin parasal boyutu onları ilgilendirdiği için. Maliye Bakanımız, Hazineden Sorumlu Başbakan Yardımcısı, Kalkınma Bakanımız da birlikte çalışarak hayata getirdiler. Biz güçlü bir iktidarız, güçlü bir siyasi partiyiz, ekonomik organlarımız başta olmak üzere tüm bakanlıklar arasında önemli koordinasyon var. Her şeyin ötesinde başımızda bizi sürekli koordine eden ve yönlendiren, teşvik sistemine destek veren Sayın Başbakanımız var. Sayın Başbakanımız, teşvik sisteminin her fırsatta 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli olduğunu ifade etmiştir. Teşvik sistemi 1 Ocak 2012’den geçerli olmak üzere imzaya açılmıştır. Bunu temmuza götürürseniz, bu işin sonunu bulamazsınız” dedi.
Yatırım teşvik sisteminin başlangıç tarihi 1 Ocak olmakla beraber sistemde 2013 sonu 31 Aralık’a kadar yatırıma başlayacak olanlardan başlanacağı bilgisini veren Çağlayan, “Eğer Bakanlar Kurulu kararnamesi bu hafta sonuna kadar Sayın Başbakanımız yurt dışına çıkmadan evvel imzalanırsa, herhangi bir sıkıntı olmazsa inşallah pazartesi günü uygulamaya geçer. Hemen bunun arkasından yabancı sermayenin bağlı olduğu bakan olarak da yatırım teşviklerinde çok ciddi patlama olacağını da paylaşmak isterim” diye konuştu.
“STRATEJİK YATIRIMLAR İÇİN KOMİSYON KURULACAK” Teşvik sisteminde hangi stratejik ürünlerin yer alacağına ilişkin bir soruya da Çağlayan, stratejik yatırımlarla ilgili bir liste yapmadıkları ve yapmayacakları yanıtını verdi. Çağlayan, “Tedarikte yüzde 50’sinden fazlası ithalat yoluyla elde edilen, hiç Türkiye’de üretilmeyen ve en son yıl itibariyle 50 milyon dolar üzerinde ithalatı yapılan ürünler stratejik yatırım kapsamına girecek. Ancak, bu yatırımların stratejik yatırım destek kapsamına girmesi için bunların yanı sıra minimum 50 milyon liralık yatırım yapılması gerekecek, yaklaşık 30 milyon dolar. Ve yüzde 40 belli ürünlerde katma değer olması şartı getirilecek. ‘Getir, çok düşük işçilikle monte et gönder’, bu stratejik yatırım değil. Zaten bu nedenle bizim başımız ağrıyor. Bu konuda bir komisyon kuruluyor. Bu komisyon marifetiyle bakanlığımızdaki arkadaşlarımız stratejik yatırım olup olmadığına bu kriterlerle son derece şeffaf ve herkesin bileceği bir yöntemle karar verecekler” ifadelerini kullandı.
Gelir dengesindeki adaletsizlik ve vatandaşların borçlanmayla geçimlerini sağlamasına yönelik neler yapıldığının sorulması üzerine Çağlayan, şunları söyledi: “Borç yiğidin kamçısıdır derler ama siz buna fazla inanmayın. Çünkü eğer bu anlayışta olsaydık, bugün devletimiz bu kadar sağlam bir ekonomik yapıya sahip olmazdı. Bireysel emeklilik bu konuda son derece önemli bir yasadır ve bu yasayla birlikte adeta vatandaşlarımızın tasarruf yapmaya yöneltiyoruz. Bizim güzel bir atasözümüz de ‘ayağını yorganına göre uzat’. Böyle bir ortamda hakikaten ayağın da yorgana göre uzatılması gerekir. Türkiye’de elbette gelir farklılıkları var. Dünyanın her yerinde var. Ama biz bölgesel teşvik sistemiyle bunu aza indirecek çalışmalar yapıyoruz. Tamamen ortadan kaldıracak bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok.” “ÜÇÜNCÜ-DÖRDÜNCÜ ÇEYREKTEN SONRA DAHA BÜYÜK BİR PERFORMANS ELDE EDECEĞİZ” Türkiye’nin kendi iç pazarının son derece dinamik ve hareketli olduğunun altını çizen Çağlayan, büyüme rakamları ile ilgili öngörüsünü de aktardı. İlk çeyrek büyüme rakamlarının temmuz ayında açıklanacağını ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti: “İlk çeyrek için ihracatın vermiş olduğu destekle pozitif büyümeyi elde edeceğimizi düşünüyorum. Ama Türkiye bilhassa üçüncü-dördüncü çeyrekten sonra daha büyük bir büyüme performansı elde edecek ve bizim orta vadeli programda yüzde 4’lük bir büyüme öngörümüz var. Türkiye bir dünya ülkesi. Türkiye dışındaki ülkelerde ortaya çıkan etkilenmelerden Türkiye’de mutlaka etkilenecek.” “ONLARA BU HUZURU YAŞATMAM” Bakan Çağlayan, bir basın mensubunun, “AB hedefinden uzaklaştık mı? Söylemlerinizden bu anlaşılıyor” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Ben öyle bir şey söyleyip onları rahatlatır mıyım? Onlar yataklarında rahat yatamasınlar. Biz şimdi AB hedefinden uzaklaştık dersek birileri mum yakarlar. Onlara bu huzuru yaşatır mıyım? AB geçen sene yüzde 1,5 büyüdü, biz yüzde 8,5 büyüdük. Eğer Türkiye AB’ye girmiş olsaydı AB bizim sayemizde yüzde 1,8 büyürdü, yüzde 20 daha fazla büyürdü. Bu kadar işsizliği, krizi yaşamazdı. Bizim AB hedefimiz devam edecek, 50 yıldır devam ediyor. Şimdi bize hasta adam diyenlere Allah şifa versin. Avrupa ekonomisinin süratle düzelmesini istiyoruz. Ancak Avrupa ekonomisini süratle düzeltemeyenin kendisi şu anda balık tutmaya gitti. Sarkozy şu anda balık tutuyor. Çok yakın bir süre içinde Merkel de artık balık mı tutar tenis mi oynar, onu bilemeyiz. Bu iki lider Avrupa’yı bu hale getirdi.” Mersin gündemine ilişkin soruları da yanıtlayan Çağlayan, zafer işareti yaparak, “Ben Mersin’e ilk geldiğimde Mersin’deki birçok kesim bana böyle işaretler yapıyordu. Dedim ki, herhalde Doğu-Güneydoğu’da yapılan işareti yapıyorlar veya adım Zafer olduğu için zafer işareti gösteriyorlar. Meğerse ‘en fazla iki’ diyorlarmış. Evel Allah biz 2x2 yaptık, 4 milletvekiliyle birinci parti olduk. 2014’te yerel seçimlerde Büyükşehir başta olmak üzere 13 ilçenin belediye başkanlığına talibiz” dedi.
Kaynak: İHA
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki basın toplantısına AK Parti Mersin milletvekilleri Nebi Bozkurt ve Ahmet Tevfik Uzun da katıldı.
Toplantıda basın mensuplarının yeni teşvik sistemi ile ilgili sorularını yanıtlayan Çağlayan, teşvik sistemini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dün gece onayladığını, bu sabah da teşvik sistemi ile ilgili kararnamenin ‘acele’ başlığıyla Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldığını bildirdi. Özellikle Hazineden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün teşvik sisteminin geçerlilik tarihi ile ilgili 1 Temmuz 2012’yi işaret etmelerini de değerlendiren Çağlayan, bu konuda bakanların çeşitli ifadeleri olduğunu, ancak 1 Ocak 2012 tarihinin Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda bakanlarla birlikte tespit edildiğini kaydetti.
Çağlayan, “Özellikle 1 Ocak 2012 tarihinin tespitinde Sayın Maliye Bakanı’nın söyleyeceği şeyler daha önemliydi. Neden? Çünkü işin parasal boyutu onları ilgilendirdiği için. Maliye Bakanımız, Hazineden Sorumlu Başbakan Yardımcısı, Kalkınma Bakanımız da birlikte çalışarak hayata getirdiler. Biz güçlü bir iktidarız, güçlü bir siyasi partiyiz, ekonomik organlarımız başta olmak üzere tüm bakanlıklar arasında önemli koordinasyon var. Her şeyin ötesinde başımızda bizi sürekli koordine eden ve yönlendiren, teşvik sistemine destek veren Sayın Başbakanımız var. Sayın Başbakanımız, teşvik sisteminin her fırsatta 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli olduğunu ifade etmiştir. Teşvik sistemi 1 Ocak 2012’den geçerli olmak üzere imzaya açılmıştır. Bunu temmuza götürürseniz, bu işin sonunu bulamazsınız” dedi.
Yatırım teşvik sisteminin başlangıç tarihi 1 Ocak olmakla beraber sistemde 2013 sonu 31 Aralık’a kadar yatırıma başlayacak olanlardan başlanacağı bilgisini veren Çağlayan, “Eğer Bakanlar Kurulu kararnamesi bu hafta sonuna kadar Sayın Başbakanımız yurt dışına çıkmadan evvel imzalanırsa, herhangi bir sıkıntı olmazsa inşallah pazartesi günü uygulamaya geçer. Hemen bunun arkasından yabancı sermayenin bağlı olduğu bakan olarak da yatırım teşviklerinde çok ciddi patlama olacağını da paylaşmak isterim” diye konuştu.
“STRATEJİK YATIRIMLAR İÇİN KOMİSYON KURULACAK” Teşvik sisteminde hangi stratejik ürünlerin yer alacağına ilişkin bir soruya da Çağlayan, stratejik yatırımlarla ilgili bir liste yapmadıkları ve yapmayacakları yanıtını verdi. Çağlayan, “Tedarikte yüzde 50’sinden fazlası ithalat yoluyla elde edilen, hiç Türkiye’de üretilmeyen ve en son yıl itibariyle 50 milyon dolar üzerinde ithalatı yapılan ürünler stratejik yatırım kapsamına girecek. Ancak, bu yatırımların stratejik yatırım destek kapsamına girmesi için bunların yanı sıra minimum 50 milyon liralık yatırım yapılması gerekecek, yaklaşık 30 milyon dolar. Ve yüzde 40 belli ürünlerde katma değer olması şartı getirilecek. ‘Getir, çok düşük işçilikle monte et gönder’, bu stratejik yatırım değil. Zaten bu nedenle bizim başımız ağrıyor. Bu konuda bir komisyon kuruluyor. Bu komisyon marifetiyle bakanlığımızdaki arkadaşlarımız stratejik yatırım olup olmadığına bu kriterlerle son derece şeffaf ve herkesin bileceği bir yöntemle karar verecekler” ifadelerini kullandı.
Gelir dengesindeki adaletsizlik ve vatandaşların borçlanmayla geçimlerini sağlamasına yönelik neler yapıldığının sorulması üzerine Çağlayan, şunları söyledi: “Borç yiğidin kamçısıdır derler ama siz buna fazla inanmayın. Çünkü eğer bu anlayışta olsaydık, bugün devletimiz bu kadar sağlam bir ekonomik yapıya sahip olmazdı. Bireysel emeklilik bu konuda son derece önemli bir yasadır ve bu yasayla birlikte adeta vatandaşlarımızın tasarruf yapmaya yöneltiyoruz. Bizim güzel bir atasözümüz de ‘ayağını yorganına göre uzat’. Böyle bir ortamda hakikaten ayağın da yorgana göre uzatılması gerekir. Türkiye’de elbette gelir farklılıkları var. Dünyanın her yerinde var. Ama biz bölgesel teşvik sistemiyle bunu aza indirecek çalışmalar yapıyoruz. Tamamen ortadan kaldıracak bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok.” “ÜÇÜNCÜ-DÖRDÜNCÜ ÇEYREKTEN SONRA DAHA BÜYÜK BİR PERFORMANS ELDE EDECEĞİZ” Türkiye’nin kendi iç pazarının son derece dinamik ve hareketli olduğunun altını çizen Çağlayan, büyüme rakamları ile ilgili öngörüsünü de aktardı. İlk çeyrek büyüme rakamlarının temmuz ayında açıklanacağını ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti: “İlk çeyrek için ihracatın vermiş olduğu destekle pozitif büyümeyi elde edeceğimizi düşünüyorum. Ama Türkiye bilhassa üçüncü-dördüncü çeyrekten sonra daha büyük bir büyüme performansı elde edecek ve bizim orta vadeli programda yüzde 4’lük bir büyüme öngörümüz var. Türkiye bir dünya ülkesi. Türkiye dışındaki ülkelerde ortaya çıkan etkilenmelerden Türkiye’de mutlaka etkilenecek.” “ONLARA BU HUZURU YAŞATMAM” Bakan Çağlayan, bir basın mensubunun, “AB hedefinden uzaklaştık mı? Söylemlerinizden bu anlaşılıyor” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Ben öyle bir şey söyleyip onları rahatlatır mıyım? Onlar yataklarında rahat yatamasınlar. Biz şimdi AB hedefinden uzaklaştık dersek birileri mum yakarlar. Onlara bu huzuru yaşatır mıyım? AB geçen sene yüzde 1,5 büyüdü, biz yüzde 8,5 büyüdük. Eğer Türkiye AB’ye girmiş olsaydı AB bizim sayemizde yüzde 1,8 büyürdü, yüzde 20 daha fazla büyürdü. Bu kadar işsizliği, krizi yaşamazdı. Bizim AB hedefimiz devam edecek, 50 yıldır devam ediyor. Şimdi bize hasta adam diyenlere Allah şifa versin. Avrupa ekonomisinin süratle düzelmesini istiyoruz. Ancak Avrupa ekonomisini süratle düzeltemeyenin kendisi şu anda balık tutmaya gitti. Sarkozy şu anda balık tutuyor. Çok yakın bir süre içinde Merkel de artık balık mı tutar tenis mi oynar, onu bilemeyiz. Bu iki lider Avrupa’yı bu hale getirdi.” Mersin gündemine ilişkin soruları da yanıtlayan Çağlayan, zafer işareti yaparak, “Ben Mersin’e ilk geldiğimde Mersin’deki birçok kesim bana böyle işaretler yapıyordu. Dedim ki, herhalde Doğu-Güneydoğu’da yapılan işareti yapıyorlar veya adım Zafer olduğu için zafer işareti gösteriyorlar. Meğerse ‘en fazla iki’ diyorlarmış. Evel Allah biz 2x2 yaptık, 4 milletvekiliyle birinci parti olduk. 2014’te yerel seçimlerde Büyükşehir başta olmak üzere 13 ilçenin belediye başkanlığına talibiz” dedi.