Üniversite İle KTO Arasında İmzalanan Prokotol Anlatıldı
Sanayi İşbirliği Toplantısı” neticesinde eğitim, sanayi ve ticaret alanlarında imzalanan işbirliği protokolünün içeriği düzenlenen basın toplantısında anlatıldı.
USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİ ÇOK ÖNEMLİ
KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Torlak, “Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de öğrencilerimizin geleceğe daha iyi hazırlanabilmeleri bakımından usta-çırak ilişkisi çok önemli. Bizdeki staj programlarının bu olması gereken noktadan gerçekten uzak olduğunu biliyoruz. Bizde girişimci, lider geleceğe hazır gençler yetiştirmeyi kendisine amaç edinen bir üniversite olarak, gençlerimizi usta-çırak ilişkisinde nasıl staj yapabilecekleri konusunda başta KTO olmak üzere Sanayi Odamızın desteklerini bulduk. Ve bu destekler çerçevesinde yapacağımız protokol doğrultusunda öğrencilerimizi önümüzdeki öğretim yılından başlamak üzere daha kapsamlı staj yapmak imkanlarını bize sunacaklar” dedi.
Konya’da çok ciddi başarılara imza atmış bireysel girişimcilerin olduğunu ifade eden Rektör Torlak, “Birinci kuşak ve kısmen ikinci kuşak girişimcilerimiz var. Ama biz şunu da biliyoruz. Gerek Konya üzerinde gerek Türkiye üzerinde aile işletmelerinin kurumsallaşma değerlerin kuşaklar arası aktarılması, korunması ve geliştirilmesine yönelik maalesef kayıplar ortaya çıkıyor. Bunu birazda kuşakların birbiriyle konuşamamasına bağlıyoruz. Biz düşündük de kuşakların sadece aileleriyle değil de farklı ailelerin olduğu ortamlarda, kuşak buluşmaları, sektör buluşmaları altında bir araya getirsek. Belki aile içindeki konuşamadıklarını konuşup aile şirketlerinin kurumsallaşarak, güçlenerek gelişmesine katkıda bulunur muyuz. İnşallah bunu çok yakın bir zamanda sektör buluşması, kuşak buluşması adı altında gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı İsmail Hakkı Kolat, “Ticaret Odası zaten üniversite kurulma noktasına gelindiği zaman ilk konuşmuş olduğumuz şeylerden biri de ‘Nasıl bir üniversite olmalı. Bu üniversitenin içeriği ne olmalı’ idi. Bu konuda ittifakla birleşmiş olduğumuz noktaya bugün gelmiş bulunmaktayız. Ve bunun protokolünü yapmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Biz o zaman şunu söylemiştik. İş dünyasına faydalı olabilecek bir üniversite olsun. Teknolojinin önünü açabilen bir üniversite olmalı. Ve şükürler olsun ki, biz bu noktada bu protokolü imzaladık. Ve üniversitemizin gençlerini sanayi ile buluşturabiliyoruz. Bu çok önemli” dedi.
SANAYİ İLE ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ YAPMAK MECBURİYETİNDE
KTO Başkanı Selçuk Öztürk ise, “Üniversite Sanayi işbirliği şu ana kadar Türkiye'de en fazla konuşulup ama en fazla ihtiyaç hissedildiği halde istenilen sonucun bir türlü alınamadığı bir konu. Ancak artık gelinen noktada sanayi ile üniversite işbirliği yapmak mecburiyetinde. Bunun temel sebeplerinden birisi şu. 2001 yılının Türkiye'sinde biz 3 bin 4 bin dolar milli geliri olan bir ülkeydik. İş adamlarımızın sanayicilerimizin yurt dışı seyahatlerinde edindikleri birikimler veya kendi aralarındaki değerlendirmelerle şirketlerini büyütme ve yönetme konusunda, yeni ürünler piyasaya sürme konusunda yeterli oluyordu. Ancak şimdi batıyla olan gelişmiş ülkelerle olan farkımız çok azaldı. Bizde onun bin dolar civarında bir milli gelir var. Gelişmiş ülkelerin 25 bin 30 bin dolar geliri var. Aradaki makas her anlamda kapanmaya başladı.
Biz on yıl içerisinde iki buçuk misli milli gelir büyümesini nasıl gerçekleştirebiliriz. Şu andaki işletmelerimizin mantığıyla onu gerçekleştirmemiz zor görünüyor. Çünkü bizim artık daha karlı yatırımları yapmamız gerekiyor. Mutlaka ürün geliştirme, Arge çalışmaları yapmamız gerekiyor. Bizim bunları yapabilmemiz için de sanayicilerimizle, iş adamlarımızla mutlaka üniversiteyle daha yakın bir işbirliği içerisinde, işletmeleri büyütmek zorundayız” diye konuştu.
Türkiye'deki konuşulan üniversite sanayi işbirliğinin 2010 yılından itibaren bir mecburiyet haline geldiğine inandığını vurgulayan Öztürk, "Bu noktada da elbette zaten konuşma itibaren beraber olduğumuz Karatay Üniversite ile işbirliği yapmamız, bizim için elbetteki en uygun olanı hem de görev olanı diye düşünüyorum" dedi.
Gazetecilerin Konya’daki işsizlik oranını sorması üzerine Öztürk, Konya’da asıl sorunun işsizlik olmadığını, iş beğenmeme olduğunu söyledi.