Bahçeli: ÖYM’lerin Muhafazası Sağlanmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, özel yetkili mahkemelerin muhafazasının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, "Ama adaleti geciktirmelerine de müsaade verilmemelidir." dedi.



Bahçeli, partisinin haftalık grup toplantısında, özel yetkili mahkemelerle ilgili yapılacak değişiklik tartışmalarını değerlendirdi. Üçüncü yargı paketinin içerisinde özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının veya yetkilerinin daraltılmasının konulacağının anlaşıldığını vurgulayan Bahçeli, "2004 yılında hukuk sistemine dâhil edilen bu mahkemelere çeki düzen verilmesi faydalıdır. Bugüne kadar özel yetkili mahkemelerin adaleti zamanında, tam ve hızlı olarak uyguladığı vaki olmamıştır. Tutuksuz yargılanması gerekenler yıllardır cezaevinde tutulmuş, tutukluluk halleri fiili mahkumiyetlere dönüşmüştür." diye konuştu.

"Bu olumsuzlukların Başbakan tarafından gecikmeli olarak fark edilmesi ise görevlendirdiği bazı kamu görevlilerin şüpheli zannıyla ifadeye çağrılmaları sayesinde vücut bulmuştur." diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan Erdoğan’ın özel yetkili mahkemelere yönelik olarak 'beni alın' çıkışı ve devlet içinde devlet olduklarına değinmesi AKP’nin hukuku aslında ne hale getirdiğini de gözler önüne sermiş, hukuk alanındaki iddialı çıkışların hepsi bu çerçevede hükümsüz ve asılsız kalmıştır. Bütün bunlara rağmen özel yetkili mahkemelerin muhafazası sağlanmalı, ama adaleti geciktirmelerine de müsaade verilmemelidir.""MORGLARDAKİ AZİZ RUHLAR İÇİN NÖBET TUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın morg önünde nöbet eleştirilerini cevaplayan Bahçeli, "Bizi morg önünde nöbet tutmakla itham etmesi, yapışık ikizi BDP’yle aynı çizgiye getirme seviyesizliği ibretlik bir manzarayı ortaya çıkarmıştır. Unutulmasın ki her söze verilecek bir cevabımız ve dile getirilen her iftiraya söyleyecek bir lafımız vardır. Ancak biz, önce söze bakarız söz müdür diye, sonra söyleyene bakarız adam mıdır diye. Yine de Başbakan Erdoğan’a hatırlatmak isterim ki; Doğrudur, biz morgdaki aziz ruhlar için tıpkı hiç bitmeyecek vatan görevi gibi nöbet tutuyoruz ve tutmaya da devam edeceğiz. Biz şehitlerin başında beklerken, sen İmralı’da gece bekçiliğine soyunmuştun. Biz morg önlerinde Fatiha okurken, sen bölünme nöbetinde sabaha kadar teyakkuzda durmuştun. Biz bayrağa sarılı kahramanları kucaklarken, sen bölücü şerefsizlerle münavebeli nöbete girmiştin. Biz vatan, millet, bayrak dedikçe; sen Kandil’e ümit aşılamış, Habur’da davul zurnayla terörist karşılaşmıştın. Senin morga gelmesine sebep olduklarını biz dualarla, gözyaşlarıyla, tekbirlerle ve tam bir sahiplenmeyle son yolculuklarına uğurluyoruz. Kanına ekmek doğradığın kahramanları yüreğimizde taşıyoruz. Sen bunlardan dahi utanmıyorsun, pişmanlık bile göstermiyorsun, az da olsa vicdan azabı duyacak davranışta bulunmuyorsun. Sayın Başbakan unutma ki, şehitlerimizi ellerimizde, gönüllerimizde yüceltiyoruz; geride kalanların acılarını ve yürek sızılarını her şeyimizle paylaşıyoruz. Sen, BDP, PKK ve peşmergeyle birlikte açtığın tabut fabrikasının, kefen imalathanesinin daha çok iş yapması için çabalarken, biz öfkemizi biliyor, niyazlarımızla şehitlerimizin aziz hatıralarına hürmetlerimizi bildiriyoruz. Sen kim şehidin, şühedanın hakkını ve mirasını savunmak kim." dedi.

Türkiye’nin bugünkü açmazının, felaketlerinin ve feci bölücü terör hadiselerinin yegâne sorumlusunun Recep Tayyip Erdoğan olduğunu savunan Bahçeli, "Sen Türk milletine mezarcı başı unvanıyla çukur açarken, biz milletin ayrılmaz, bölünmez ve parçalanmaz bir bütün olduğunu haykırdık. Sen şehide kelle, katile sayın derken; biz şehitler ölmez vatan bölünmez diyen milli vicdanların sesi olduk, nefesi olduk ve aşılmaz suru olarak kurduğun kutsal ittifakın karşısına dikildik. Biz İmralı canisinin hak ettiği cezasını çekmesi için tek başımıza çırpınırken, sen ve partin gökkuşağı koalisyonuyla bir olup yağlı urganın ipini kesmiştin. Bugün bizim boş sözlere, palavralara, uydurmalara karnımız toktur. Sahte diklenmelere, hamaset nutuklarına ve istismarcı heveslere kapımız sonuna kadar kapalıdır. Başbakan ve hükümeti ağzıyla kuş tutsa itibar edecek durumumuz kalmamıştır.." ifadelerini kullandı .