Yasa Çıkarsa, İşçi Güvenlik Ortamı Sağlanana Kadar Çalışmaktan Kaçabilecek
Birlik İş Güvenliği, Enerji, İşçi ve Çevre Sağlığı Eğitim Araştırma Derneği (BİR-DER) Başkanı Abdullah Bozkır, 13 Haziran'da TBMM'de görüşülmesi beklenilen, iş sağlığı ve güvenliği kanun tasarısına büyük önem verdiklerini söyledi.
Bozkır, "Kurul veya işveren veya işveren vekili, çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde çalışan, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, iş sağlığı ve iş güvenliği alanında önemli çalışmalar yapmaya hazırlanıyor. Daha önce 48757 Sayılı İş Kanunu kapsamında çıkarılan iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği önümüzdeki Çarşamba günü TBMM genel kurulunda görüşülecek. Yönetmeliğin yasalaşması halinde memurların da iş güvenliği kapsamına alınacağını belirten BİR-DER Başkanı Abdullah Bozkır, “Bu Kanun kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacak. Ayrıca işyeri hekimi dışındaki diğer sağlık personeli görevlendirilebilecek. Bünyesinde bu vasıflara sahip personel bulunmayan işyerleri, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını (OSGB) ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilecek. Kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuata göre çalıştırılan işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı olma niteliğini haiz personel, gerekli belgeye sahip olmaları şartıyla asli görevlerinin yanında, belirlenen çalışma süresine riayet ederek çalışmakta oldukları kurumda veya ilgili personelin muvafakatı ve üst yöneticinin onayı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilebilecek. Bu şekilde görevlendirilecek personele görev yaptığı her saat için 150 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı tutarında ilave ödeme yapılacak. İlave ödeme damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye uğratılamayacak.Bu durumdaki görevlendirmeye ilişkin ilave ödemelerde günlük mesai saatlerine bağlı kalmak kaydıyla aylık toplam 80 saatten fazla olan görevlendirmeler dikkate alınmayacak.” diye konuştu.
ÇALIŞAN, ÇALIŞMADAN KAÇABİLECEK
Bozkır, hayati tehlike arz eden durumlarda iş güvenliğinin işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde bu hususun bakanlığın ilgili birimine bildirmekle sorumlu olacağını kaydetti.
Risk değerlendirmesinde genç, yaşlı, özürlü, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların özel olarak dikkate alınacağının altını çizen Bozkır şöyle devam etti: “Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun zorunlu olmadığı işyerlerinde ise işveren veya işveren vekiline başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilecek. Kurul kararını acilen toplanarak, işveren veya işveren vekili ise kararını derhal verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirecek. Kurul veya işveren veya işveren vekili, çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde çalışan, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.”
BİR-DER Başkanı Abdullah Bozkır, iş sözleşmesiyle çalışanların, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebileceğini açıkladı.
Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personelinin, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılacağını kaydetti.
İşverenin de bütün iş kazaları ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak, gerekli incelemeleri yapmak, bunlarla ilgili raporları düzenlemekle yükümlü olduğunu anlatan Bozkır sözlerini şöyle tamamladı:“İşyerinde meydana gelen, ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olayları inceleyerek bunlarla ilgili raporları düzenlemekle,yükümlü olacak. 2-50 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde bir temsilci, 51-100 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde iki, 101-250 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde üç, 251-500 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde dört, 501-1000 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde beş, 1001 ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde altı temsilci seçilecek.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, iş sağlığı ve iş güvenliği alanında önemli çalışmalar yapmaya hazırlanıyor. Daha önce 48757 Sayılı İş Kanunu kapsamında çıkarılan iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği önümüzdeki Çarşamba günü TBMM genel kurulunda görüşülecek. Yönetmeliğin yasalaşması halinde memurların da iş güvenliği kapsamına alınacağını belirten BİR-DER Başkanı Abdullah Bozkır, “Bu Kanun kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacak. Ayrıca işyeri hekimi dışındaki diğer sağlık personeli görevlendirilebilecek. Bünyesinde bu vasıflara sahip personel bulunmayan işyerleri, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını (OSGB) ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilecek. Kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuata göre çalıştırılan işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı olma niteliğini haiz personel, gerekli belgeye sahip olmaları şartıyla asli görevlerinin yanında, belirlenen çalışma süresine riayet ederek çalışmakta oldukları kurumda veya ilgili personelin muvafakatı ve üst yöneticinin onayı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilebilecek. Bu şekilde görevlendirilecek personele görev yaptığı her saat için 150 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı tutarında ilave ödeme yapılacak. İlave ödeme damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye uğratılamayacak.Bu durumdaki görevlendirmeye ilişkin ilave ödemelerde günlük mesai saatlerine bağlı kalmak kaydıyla aylık toplam 80 saatten fazla olan görevlendirmeler dikkate alınmayacak.” diye konuştu.
ÇALIŞAN, ÇALIŞMADAN KAÇABİLECEK
Bozkır, hayati tehlike arz eden durumlarda iş güvenliğinin işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde bu hususun bakanlığın ilgili birimine bildirmekle sorumlu olacağını kaydetti.
Risk değerlendirmesinde genç, yaşlı, özürlü, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların özel olarak dikkate alınacağının altını çizen Bozkır şöyle devam etti: “Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun zorunlu olmadığı işyerlerinde ise işveren veya işveren vekiline başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilecek. Kurul kararını acilen toplanarak, işveren veya işveren vekili ise kararını derhal verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirecek. Kurul veya işveren veya işveren vekili, çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde çalışan, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.”
BİR-DER Başkanı Abdullah Bozkır, iş sözleşmesiyle çalışanların, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebileceğini açıkladı.
Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personelinin, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılacağını kaydetti.
İşverenin de bütün iş kazaları ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak, gerekli incelemeleri yapmak, bunlarla ilgili raporları düzenlemekle yükümlü olduğunu anlatan Bozkır sözlerini şöyle tamamladı:“İşyerinde meydana gelen, ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olayları inceleyerek bunlarla ilgili raporları düzenlemekle,yükümlü olacak. 2-50 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde bir temsilci, 51-100 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde iki, 101-250 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde üç, 251-500 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde dört, 501-1000 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde beş, 1001 ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde altı temsilci seçilecek.”