Kütahya'da Üniversite-Sanayi İşbirliği
Üniversite-Sanayi işbirliği çerçevesinde, Dumlupınar Üniversitesi ile KUTSO arasında protokol imzalandı.
Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, 20 yıllık dönemde yaşanan olumsuzlukları kenara bıraktıklarını ve yeni bir sayfa açtıklarını söyledi.
KUTSO başkanı Güral ise bu anlaşmanın Türkiye’ye örnek olacağını kaydetti.
Dumlupınar Üniversitesi şeref salonunda KUTSO başkanı Nafi Güral ve yönetim kurulu üyeleri ile Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan ve rektör yardımcılarının hazır bulunduğu törende üniversite-sanayi işbirliği protokolü imzalandı. İmza töreninde konuşan Rektör Karaaslan geçmişin olumsuzluklarının unutulması gerektiğini ve yeni bir sayfa açıldığını ifade etti.
Karaaslan “ Sanayi-Üniversite işbirliği Dünyada eski geçmişi olan bir konu. Ama Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar kalkınma sürecinde geçirdiği değişik sıkıntılar, politik istikrarsızlıklar, milli gelirin düşük olması, tasarruf oranının düşük olması, tercih edilen sistemin yanlışlığı uzun yıllar ülkemizi üniversitenin birikimlerinden yararlanma noktasında oldukça gecikmesine sebep olmuş. Biz bugün geçmişin bütün yanlışlıklarını bir kenara koyarak kendi üniversitemizi ele alacak olursak 20 yıllık geçmişinde yaşanan her türlü olumsuzluğu bir kenara bırakarak yeni bir sayfayı bugün açıyoruz. Bugün imzalayacağımız bu protokol hemen karar verilmiş bir konu değil. Bir hazırlık dönemi yaşandı ve arkadaşlarımız oda yöneticileri ile ve 16 meslek teşekkülü başında ki arkadaşlarla beraber olarak önce Kütahya sanayisinin bir profilini yol haritasını çıkartmaya çalıştılar. Birbirimizi anlamaya çalıştık. Sanayicilerimiz ne istiyor? Biz ne durumdayız? Bizim imkanlarımız potansiyelimiz nedir? Bunları anlamaya çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada karşılıklı olarak birbirimizin ne istediğini biliyoruz. Sanayi Ar-Ge ile büyüyen, gelişen, olgunlaşan ve nihayet amacına ulaşan bir süreç. Ar-Ge’si olmayan bir sanayinin geleceği yoktur. Olsa olsa yabancı firmalara fason üretim yapan bir kuruluş olmanın ötesine geçemez. Hâlbuki biz kuluçka dönemini tamamladıktan sonra Kütahya’dan da dünya markaları çıkaracak olan bir süreci başlatmak istiyoruz. Bu güne kadar üniversite ile sanayi arasında hiçbir işbirliğinin yapılamayışı bunun gerekçelerini bugün burada uzun uzun konuşarak canımızı sıkmanın hiçbir anlamı yok. Yaşanan yaşanmıştır, bugün yeni bir başlangıç yapıyoruz. Sizlerin ihtiyaç duyduğu öncelikli olarak biz üniversite olarak elemanların kalitesini sizlerin istediğiniz nitelikte olması için gerekiyorsa programlarımızı değiştirerek ders programlarını gene arkadaşlarımızın sanayide bulanacak şekilde yeniden revize edeceğiz. Öğretim üyelerimizden 180 arkadaşımız sanayi ile işbirliği yapma konusunda iradelerini beyan ettiler. Bu bir adımdır ve giderek bu sayının artacağından emin olabilirsiniz” dedi.
Laboratuarların bugünlerde yeniden dizayn edildiğini söyleyen Rektör Karaaslan “Daha önce var olan laboratuar alt yapımız sanayinin ihtiyacını karşılamaktan çok uzaktı. Bu sene itibariyle yan desteklerle birlikte 12 milyon liralık laboratuar malzemesi almayı planlıyoruz. Önümüzde ki yıl laboratuar inşaatına başlayacağız. Akredite laboratuarlar kuracağız. Kütahya sanayicisi Denizli’ye, Bursa’ya, İstanbul’a test yapmak için gitmekten kurtulacak. Bir firmanın kullandığı cihaz yılda toplam 5 tane test yapıyor. Bunun dışında cihaz kenarda duruyor. Böyle kaynakları israf eden bir kullanım yerine bu cihaz o cihazı kullanan firmalar ile birlikte alınsa her firma kendine düşen payı verse ve üniversitede gerekli desteği yaparak o cihazı biz üniversite laboratuarına alsak ve sizlerin testlerini biz burada bedelsiz olarak yapsak daha mantıklı olur mu? Çokta ekonomik olur ve kaynaklarınızı gereksiz yere atıl bir şekilde tutmuş olmazsınız. Bu ve benzeri çözümleri süreç içerisinde bu birliktelik hayata geçtikten sonra yurt dışına gelip gitmelerde sıklaşacak. Biz artık fiilen bir güç haline gelmiş durumdayız. Küresel bir güç olmanın gereklerini yerine getirmek üniversitelerinde en başta gelen sorumluluklarından bir tanesi. Bu sorumluluğu yerine getirmenin bilinci ile Türkiye artık Kütahya yerelinden çıkıp her firmamızın mutlaka yurt dışında bir yerlerde olması gerektiğine inanıyorum. Bildiğimiz, klasik üniversite ile bir şey yapamıyoruz anlayışının, ben bu gün sona erdiğini söylenmek istiyorum” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTEMİZİN İMKANLARI SINIRSIZ”
KUTSO Başkanı Nafi Güral ise yaptığı açıklamada imzalanan protokolü çok önemli bulduğunu Türkiye’ye örnek bir işbirliği olabileceğini belirtti.
Güral, “Değerli hocam biraz tevazu gösterdi kendi çapımızda iş yapıyoruz diye. Ancak bu Türkiye çapında önemli işlerden bir tanesi. Hiç bir zaman Dumlupınar Üniversitesinin bölgesiyle sanayi işbirliği yapamadığını düşünürsek pek çok üniversitemizde durum böyle. Biz herhalde ayrıcalıklı illerden bir tanesiyiz. Üniversitemiz kurulalı 20 yıl oldu. Bu 20 yılda fiziki eksiklerimiz tamamlandı, kadrolar tamamlandı ve bundan sonrada üniversitenin iş dünyasına katkılarına sıra geldi. Sadece sanayi üretim anlamında değil ekonominin bütün kulvarların da üniversite sanayi işbirliğinin kapsamının genişletilmesini arzu ederiz. Çünkü iş dünyasında doğru bildiğimiz pek çok yanlışlarımız var. Bu yanlışlarımızı bize gösterecek bilgili ve dışarıdan bakan gözlere ihtiyaç var. İşte o gözlerde üniversite bünyesinde ki değerli hocalarımız. Kütahya’nın gündemine Ar-Ge ile inovasyon gelecek. Pazarlama anlamında, yönetim teknikleri anlamında, finans bilgileri anlamında da bu inovasyon çalışmaları çok önemli katkılar sağlayacaktır ekonomimize. Sağlanacak bu katkılar elbette ki ülke geneline de yansıyacaktır. Ben öyle umut ediyorum ki bu işbirliği Türkiye genelinde örnek olacak bir işbirliği olacaktır. Bizim oda binamızda uygun alanlarımız var. Dilediğiniz kadar alanı sizin emrinize tahsis edebiliriz. Burada belki grup çalışması yağılması gerekebilir. Hem şehirle bağlantı anlamında hemde insanların toplanması anlamında önemli bir fırsat olabilir. Böylelikle çalışmaların ivme kazanmasını sağlamış olabiliriz. Üniversitemizin imkanları sınırsız. Bunun dışında bir takım kuruluşlarımızın da imkanları var. Bu imkanlarında üniversitemizin emrinde olması için elimizden gelen bütün gayreti sarf edeceğimizi emin olabilirsiniz. Her ne kadar gecikmiş gibi olsa da gelecek sene yapılmış olsa da bir yıl kaybetmiş olacaktık. Bu nedenle bu başlangıcı çok önemsiyoruz. Bu başlangıcın lafta değil icraatta gelişmesine gönülden inanıyoruz. Burada en önemli görev rektörümüze düşüyor. Ve rektörümüzün işaret edeceği bütün kulvarlarda biz var gücümüzle çalışacağız. İnanıyorum ki üniversite öğretim görevlilerimizde aynı gayret ve çabayı gösterecektir. Liderler neyi gösteriyorsa etrafındakiler onu yapıyorlar. Allah’a şükür bizimde Ahmet Hocamız gibi değerli bir liderimiz var.”
Kaynak: İHA
KUTSO başkanı Güral ise bu anlaşmanın Türkiye’ye örnek olacağını kaydetti.
Dumlupınar Üniversitesi şeref salonunda KUTSO başkanı Nafi Güral ve yönetim kurulu üyeleri ile Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan ve rektör yardımcılarının hazır bulunduğu törende üniversite-sanayi işbirliği protokolü imzalandı. İmza töreninde konuşan Rektör Karaaslan geçmişin olumsuzluklarının unutulması gerektiğini ve yeni bir sayfa açıldığını ifade etti.
Karaaslan “ Sanayi-Üniversite işbirliği Dünyada eski geçmişi olan bir konu. Ama Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar kalkınma sürecinde geçirdiği değişik sıkıntılar, politik istikrarsızlıklar, milli gelirin düşük olması, tasarruf oranının düşük olması, tercih edilen sistemin yanlışlığı uzun yıllar ülkemizi üniversitenin birikimlerinden yararlanma noktasında oldukça gecikmesine sebep olmuş. Biz bugün geçmişin bütün yanlışlıklarını bir kenara koyarak kendi üniversitemizi ele alacak olursak 20 yıllık geçmişinde yaşanan her türlü olumsuzluğu bir kenara bırakarak yeni bir sayfayı bugün açıyoruz. Bugün imzalayacağımız bu protokol hemen karar verilmiş bir konu değil. Bir hazırlık dönemi yaşandı ve arkadaşlarımız oda yöneticileri ile ve 16 meslek teşekkülü başında ki arkadaşlarla beraber olarak önce Kütahya sanayisinin bir profilini yol haritasını çıkartmaya çalıştılar. Birbirimizi anlamaya çalıştık. Sanayicilerimiz ne istiyor? Biz ne durumdayız? Bizim imkanlarımız potansiyelimiz nedir? Bunları anlamaya çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada karşılıklı olarak birbirimizin ne istediğini biliyoruz. Sanayi Ar-Ge ile büyüyen, gelişen, olgunlaşan ve nihayet amacına ulaşan bir süreç. Ar-Ge’si olmayan bir sanayinin geleceği yoktur. Olsa olsa yabancı firmalara fason üretim yapan bir kuruluş olmanın ötesine geçemez. Hâlbuki biz kuluçka dönemini tamamladıktan sonra Kütahya’dan da dünya markaları çıkaracak olan bir süreci başlatmak istiyoruz. Bu güne kadar üniversite ile sanayi arasında hiçbir işbirliğinin yapılamayışı bunun gerekçelerini bugün burada uzun uzun konuşarak canımızı sıkmanın hiçbir anlamı yok. Yaşanan yaşanmıştır, bugün yeni bir başlangıç yapıyoruz. Sizlerin ihtiyaç duyduğu öncelikli olarak biz üniversite olarak elemanların kalitesini sizlerin istediğiniz nitelikte olması için gerekiyorsa programlarımızı değiştirerek ders programlarını gene arkadaşlarımızın sanayide bulanacak şekilde yeniden revize edeceğiz. Öğretim üyelerimizden 180 arkadaşımız sanayi ile işbirliği yapma konusunda iradelerini beyan ettiler. Bu bir adımdır ve giderek bu sayının artacağından emin olabilirsiniz” dedi.
Laboratuarların bugünlerde yeniden dizayn edildiğini söyleyen Rektör Karaaslan “Daha önce var olan laboratuar alt yapımız sanayinin ihtiyacını karşılamaktan çok uzaktı. Bu sene itibariyle yan desteklerle birlikte 12 milyon liralık laboratuar malzemesi almayı planlıyoruz. Önümüzde ki yıl laboratuar inşaatına başlayacağız. Akredite laboratuarlar kuracağız. Kütahya sanayicisi Denizli’ye, Bursa’ya, İstanbul’a test yapmak için gitmekten kurtulacak. Bir firmanın kullandığı cihaz yılda toplam 5 tane test yapıyor. Bunun dışında cihaz kenarda duruyor. Böyle kaynakları israf eden bir kullanım yerine bu cihaz o cihazı kullanan firmalar ile birlikte alınsa her firma kendine düşen payı verse ve üniversitede gerekli desteği yaparak o cihazı biz üniversite laboratuarına alsak ve sizlerin testlerini biz burada bedelsiz olarak yapsak daha mantıklı olur mu? Çokta ekonomik olur ve kaynaklarınızı gereksiz yere atıl bir şekilde tutmuş olmazsınız. Bu ve benzeri çözümleri süreç içerisinde bu birliktelik hayata geçtikten sonra yurt dışına gelip gitmelerde sıklaşacak. Biz artık fiilen bir güç haline gelmiş durumdayız. Küresel bir güç olmanın gereklerini yerine getirmek üniversitelerinde en başta gelen sorumluluklarından bir tanesi. Bu sorumluluğu yerine getirmenin bilinci ile Türkiye artık Kütahya yerelinden çıkıp her firmamızın mutlaka yurt dışında bir yerlerde olması gerektiğine inanıyorum. Bildiğimiz, klasik üniversite ile bir şey yapamıyoruz anlayışının, ben bu gün sona erdiğini söylenmek istiyorum” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTEMİZİN İMKANLARI SINIRSIZ”
KUTSO Başkanı Nafi Güral ise yaptığı açıklamada imzalanan protokolü çok önemli bulduğunu Türkiye’ye örnek bir işbirliği olabileceğini belirtti.
Güral, “Değerli hocam biraz tevazu gösterdi kendi çapımızda iş yapıyoruz diye. Ancak bu Türkiye çapında önemli işlerden bir tanesi. Hiç bir zaman Dumlupınar Üniversitesinin bölgesiyle sanayi işbirliği yapamadığını düşünürsek pek çok üniversitemizde durum böyle. Biz herhalde ayrıcalıklı illerden bir tanesiyiz. Üniversitemiz kurulalı 20 yıl oldu. Bu 20 yılda fiziki eksiklerimiz tamamlandı, kadrolar tamamlandı ve bundan sonrada üniversitenin iş dünyasına katkılarına sıra geldi. Sadece sanayi üretim anlamında değil ekonominin bütün kulvarların da üniversite sanayi işbirliğinin kapsamının genişletilmesini arzu ederiz. Çünkü iş dünyasında doğru bildiğimiz pek çok yanlışlarımız var. Bu yanlışlarımızı bize gösterecek bilgili ve dışarıdan bakan gözlere ihtiyaç var. İşte o gözlerde üniversite bünyesinde ki değerli hocalarımız. Kütahya’nın gündemine Ar-Ge ile inovasyon gelecek. Pazarlama anlamında, yönetim teknikleri anlamında, finans bilgileri anlamında da bu inovasyon çalışmaları çok önemli katkılar sağlayacaktır ekonomimize. Sağlanacak bu katkılar elbette ki ülke geneline de yansıyacaktır. Ben öyle umut ediyorum ki bu işbirliği Türkiye genelinde örnek olacak bir işbirliği olacaktır. Bizim oda binamızda uygun alanlarımız var. Dilediğiniz kadar alanı sizin emrinize tahsis edebiliriz. Burada belki grup çalışması yağılması gerekebilir. Hem şehirle bağlantı anlamında hemde insanların toplanması anlamında önemli bir fırsat olabilir. Böylelikle çalışmaların ivme kazanmasını sağlamış olabiliriz. Üniversitemizin imkanları sınırsız. Bunun dışında bir takım kuruluşlarımızın da imkanları var. Bu imkanlarında üniversitemizin emrinde olması için elimizden gelen bütün gayreti sarf edeceğimizi emin olabilirsiniz. Her ne kadar gecikmiş gibi olsa da gelecek sene yapılmış olsa da bir yıl kaybetmiş olacaktık. Bu nedenle bu başlangıcı çok önemsiyoruz. Bu başlangıcın lafta değil icraatta gelişmesine gönülden inanıyoruz. Burada en önemli görev rektörümüze düşüyor. Ve rektörümüzün işaret edeceği bütün kulvarlarda biz var gücümüzle çalışacağız. İnanıyorum ki üniversite öğretim görevlilerimizde aynı gayret ve çabayı gösterecektir. Liderler neyi gösteriyorsa etrafındakiler onu yapıyorlar. Allah’a şükür bizimde Ahmet Hocamız gibi değerli bir liderimiz var.”