Deniz Gezmiş ve Arkadaşları Mersin'de Anıldı
68 kuşağının simge isimleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam edilişlerinin 40.yılında Mersin'de düzenlenen etkinlikle anıldılar.
Sol kesimden hemen her grubun katıldığı etkinlikte Deniz, Yusuf ve Hüseyin'i simgeleyen üç genç, idam öncesi son sözlerini söyleyerek güvercin uçurdu.
Mersin 68'liler Derneği'nin geleneksel hale getirdiği 'Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı Anma Etkinliği', 68'liler Barış ve Kardeşlik Ormanı'nda yapıldı. Mersin solunun yoğun katılım gösterdiği etkinlikte, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da ormandaki her bir ağaca, o dönemde hayatlarını kaybedenlerin fotoğrafları asılırken, ağaçların altına oturan yüzlerce kişi, çay demleyip, yanlarında getirdikleri yiyecekleri paylaşarak piknik havasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını andı. Sık sıksloganların atıldığı, gençlerin halay çektiği, mini konserlerin verildiği etkinlikte, mücadeleye devam ve direniş çağrıları yapıldı.
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Hakkari Milletvekili Adil Kurt, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, sanatçı Mustafa Alabora, şair Sezai Sarıoğlu, Deniz Gezmiş'in birlikte yola çıktığı, birlikte yargılandığı çok sayıda arkadaşı, Akdeniz Belediye Başkanı Mehmet Fazıl Türk, bazı sol siyasi partilerin genel başkanları ve temsilcileri, genç, yaşlı, çocuk her yaştan yüzlerce insanın katıldığı etkinlikte, resim sergileri ve çeşitlisivil toplum örgütlerinin stantları da açıldı. Sabah saat 09.30'da kahvaltı ile başlayan anma etkinliği, saat 12.00 sıralarında Ertuğrul Kürkçü ve Mersin 68'liler Derneği Başkanı Hasan Kapıkıran'ın, Üç Fidan Anıtı'na çelenk koymasıyla devam etti. Ormandaki kalabalığın da anıt önünde toplandığı etkinlikte, Kapıkıran'ın çağrısı üzerine 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Burada konuşan Kürkçü, Mersin'in, Türkiye'de 1968'de başlayan devrimci hareketin ve bugüne kadar sürüp giden bütün sosyalist mücadelelerinin bir simgeye kavuştuğu, bir ormanla taçlandırıldığı tek kent olduğunu vurguladı. "O nedenle her yıl buradayız" diyen Kürkçü, her yıl burada biraz daha büyüyen, biraz daha güçlenen, biraz daha kapsamlı hale gelen bir anma ile geçmişi bugüne bağlamaya, bugünü geleceğe yönlendirmeye çaba gösterdiklerini kaydetti.
Kürkçü, "Bu, geleceğe doğru bir yürüyüş, bu MamakCezaevi'nin avlusunda son verildiği sanılan hayatların Türkiye'nin her yerinde her gün yeniden çoğaldığını düşmanlara, gösterdiğimiz bir gün" dedi.
"AYAKLANDIĞIMIZ HER ŞEY BUGÜN YERLİ YERİNDE DURUYOR"
Bugün 1968'de başlayan, 1971'de bir silahlı direnişe dönüşen ve 1980 darbesiyle ağır bir yenilgiye uğratılan devrimci hareketin yeniden yola koyulma çağının çoktan geldiğini ifade eden kürkçü, "Çünkü kendilerine karşı ayaklandığımız her şey bugün yerli yerinde duruyor. Amerikan emperyalizminin Türkiye'deki hakimiyeti yerli yerinde, burjuvazinin hakimiyeti daha da genişleyerek sürüyor. Gericilik her tarafta kol geziyor. Halklara karşı sürdürülen baskı ve dışlama, zulüm her zamankinden daha çok. Ama bugün1970'lerden farklı olan bir şey var; o da genişleyen bir halk muhalefeti, sadece devrimcilere bırakılmayan bir devrimci mücadele. Deniz Gezmiş, hepimizin adına son soluğunda o gün kayda geçmeyen 16 kelimeyle aslında geleceğin devrimci programını ortaya koydu. Bir, Marksiszm-Leninizme bağlıyız. İki, Kürt ve Türk halkının ortak mücadelesinden yanayız. Üç, ABD'nin hakimiyetine, emperyalizme ve kapitalizme karşıyız. Türkiye devriminin değişmeyen programı bu üç cümlede, 16 kelimede özetlenmiştir. O sözleri bugün1972 6 Mayıs'ının bütün ateşiyle hep birlikte haykırıyoruz. Biz burada matem tutmaya değil, güneşe akın yapmaya geldik" diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Barış ve Kardeşlik Ormanı girişinde yer alan binada oluşturulan Deniz Gezmiş Akademisi, katılımcılar tarafından kurdele kesilerek açıldı. Katılımcıları içeride, tamamen metalik renge boyanmış, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı simgeleyen üç genç, idama giderken söyledikleri son sözleri söyleyerek karşıladı.
Deniz'lerin arkadaşı, eski Mersin 68'liler Derneği Başkanı Selçuk Polat, burayı bir 68'liler Müzesi yapmak üzere organize ettiklerini, fakat müzenin sorunları ve zorluklarını düşünerek Deniz Gezmiş Akademisi yapmaya karar verdiklerini, burada dersler vereceklerini anlattı. Akademide ilk dersi ise Deniz'lerle birlikte yargılanan isimlerden yazar Atilla Keskin verdi.
Deniz'leri anma etkinliği daha sonra orman içine kurulan platformda devam etti. Yaşamlarını yitirenlerin isimlerinin tek tek okunduğu ve katılımcıların her isimde 'burada' diye bağırdığı etkinlikte, Mersin 68'liler Derneği Başkanı Kapıkıran'ın konuşmasının ardından, platformda bulunan üç genç, Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in idama giderken söyledikleri son sözlerini tekrarlayarak beyaz güvercin uçurdular. Ertuğrul Kürkçü, burada da uzun bir konuşma yaparak, katılımcıları mücadeleye ve direnmeye çağırırken, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de birer konuşma yaptı .
Kaynak: İHA
Mersin 68'liler Derneği'nin geleneksel hale getirdiği 'Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı Anma Etkinliği', 68'liler Barış ve Kardeşlik Ormanı'nda yapıldı. Mersin solunun yoğun katılım gösterdiği etkinlikte, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da ormandaki her bir ağaca, o dönemde hayatlarını kaybedenlerin fotoğrafları asılırken, ağaçların altına oturan yüzlerce kişi, çay demleyip, yanlarında getirdikleri yiyecekleri paylaşarak piknik havasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını andı. Sık sıksloganların atıldığı, gençlerin halay çektiği, mini konserlerin verildiği etkinlikte, mücadeleye devam ve direniş çağrıları yapıldı.
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Hakkari Milletvekili Adil Kurt, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, sanatçı Mustafa Alabora, şair Sezai Sarıoğlu, Deniz Gezmiş'in birlikte yola çıktığı, birlikte yargılandığı çok sayıda arkadaşı, Akdeniz Belediye Başkanı Mehmet Fazıl Türk, bazı sol siyasi partilerin genel başkanları ve temsilcileri, genç, yaşlı, çocuk her yaştan yüzlerce insanın katıldığı etkinlikte, resim sergileri ve çeşitlisivil toplum örgütlerinin stantları da açıldı. Sabah saat 09.30'da kahvaltı ile başlayan anma etkinliği, saat 12.00 sıralarında Ertuğrul Kürkçü ve Mersin 68'liler Derneği Başkanı Hasan Kapıkıran'ın, Üç Fidan Anıtı'na çelenk koymasıyla devam etti. Ormandaki kalabalığın da anıt önünde toplandığı etkinlikte, Kapıkıran'ın çağrısı üzerine 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Burada konuşan Kürkçü, Mersin'in, Türkiye'de 1968'de başlayan devrimci hareketin ve bugüne kadar sürüp giden bütün sosyalist mücadelelerinin bir simgeye kavuştuğu, bir ormanla taçlandırıldığı tek kent olduğunu vurguladı. "O nedenle her yıl buradayız" diyen Kürkçü, her yıl burada biraz daha büyüyen, biraz daha güçlenen, biraz daha kapsamlı hale gelen bir anma ile geçmişi bugüne bağlamaya, bugünü geleceğe yönlendirmeye çaba gösterdiklerini kaydetti.
Kürkçü, "Bu, geleceğe doğru bir yürüyüş, bu MamakCezaevi'nin avlusunda son verildiği sanılan hayatların Türkiye'nin her yerinde her gün yeniden çoğaldığını düşmanlara, gösterdiğimiz bir gün" dedi.
"AYAKLANDIĞIMIZ HER ŞEY BUGÜN YERLİ YERİNDE DURUYOR"
Bugün 1968'de başlayan, 1971'de bir silahlı direnişe dönüşen ve 1980 darbesiyle ağır bir yenilgiye uğratılan devrimci hareketin yeniden yola koyulma çağının çoktan geldiğini ifade eden kürkçü, "Çünkü kendilerine karşı ayaklandığımız her şey bugün yerli yerinde duruyor. Amerikan emperyalizminin Türkiye'deki hakimiyeti yerli yerinde, burjuvazinin hakimiyeti daha da genişleyerek sürüyor. Gericilik her tarafta kol geziyor. Halklara karşı sürdürülen baskı ve dışlama, zulüm her zamankinden daha çok. Ama bugün1970'lerden farklı olan bir şey var; o da genişleyen bir halk muhalefeti, sadece devrimcilere bırakılmayan bir devrimci mücadele. Deniz Gezmiş, hepimizin adına son soluğunda o gün kayda geçmeyen 16 kelimeyle aslında geleceğin devrimci programını ortaya koydu. Bir, Marksiszm-Leninizme bağlıyız. İki, Kürt ve Türk halkının ortak mücadelesinden yanayız. Üç, ABD'nin hakimiyetine, emperyalizme ve kapitalizme karşıyız. Türkiye devriminin değişmeyen programı bu üç cümlede, 16 kelimede özetlenmiştir. O sözleri bugün1972 6 Mayıs'ının bütün ateşiyle hep birlikte haykırıyoruz. Biz burada matem tutmaya değil, güneşe akın yapmaya geldik" diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Barış ve Kardeşlik Ormanı girişinde yer alan binada oluşturulan Deniz Gezmiş Akademisi, katılımcılar tarafından kurdele kesilerek açıldı. Katılımcıları içeride, tamamen metalik renge boyanmış, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı simgeleyen üç genç, idama giderken söyledikleri son sözleri söyleyerek karşıladı.
Deniz'lerin arkadaşı, eski Mersin 68'liler Derneği Başkanı Selçuk Polat, burayı bir 68'liler Müzesi yapmak üzere organize ettiklerini, fakat müzenin sorunları ve zorluklarını düşünerek Deniz Gezmiş Akademisi yapmaya karar verdiklerini, burada dersler vereceklerini anlattı. Akademide ilk dersi ise Deniz'lerle birlikte yargılanan isimlerden yazar Atilla Keskin verdi.
Deniz'leri anma etkinliği daha sonra orman içine kurulan platformda devam etti. Yaşamlarını yitirenlerin isimlerinin tek tek okunduğu ve katılımcıların her isimde 'burada' diye bağırdığı etkinlikte, Mersin 68'liler Derneği Başkanı Kapıkıran'ın konuşmasının ardından, platformda bulunan üç genç, Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in idama giderken söyledikleri son sözlerini tekrarlayarak beyaz güvercin uçurdular. Ertuğrul Kürkçü, burada da uzun bir konuşma yaparak, katılımcıları mücadeleye ve direnmeye çağırırken, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de birer konuşma yaptı .