Taek Proton Hızlandırıcı Tesisi Açılışı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, nükleer tıp cihazlarında radyo izotop denilen bazı nükleer maddeler kullanıldığını belirterek, "Bu tesiste ithal ettiğimiz sağlıkla ilgili bu çok önemli maddeleri kendimiz üreteceğiz.

İleride bu maddeleri ihraç etmeye de başlayacağız. Bu tesis, sadece sağlık alanında üretim yapmakla yetirdirmeyecek. En az sağlık kadar önemli başka alanda, araştırma geliştirmede, eğitim ve bilim alanlarında bu tesis bir labaratuvar gibi hizmet verecek. Çünkü burası Türkiye’nin ilk hızlandırıcı teknolojisine sahip araştırma merkezi" dedi.

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tesisi açılışı düzenlenen törenle ger çekleştirildi. Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Zafer Alper katıldı.

Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Bu tesisin ülkemize, milletimize özellikle tıp dünyamıza hayırlı olmasını diliyorum. Enerji Bakanlığımız, TAEK’e TOKİ başta olmak üzere emeği geçen yüklenici firmaları, mimar, mühendis ve özellikle de bilim insanlarının yürekten kutluyor, milletim adına kendilerine şükranlarımı arz ediyorum” dedi.

9 buçuk ay gibi kısa bir sürede bu inşaat ele alındığını belirterek, geçmişine bakıldığı zaman 20 yılı aşkın başlayan bir süreç olduğunu söyledi.

“Yaklaşık 45 milyon liralık yatırımla Türkiye’yi böyle bir esere kavuşturduk” diyen Erdoğan, bu büyüklükte dünyada 20 merkezden bir tanesine Türkiye’yi kavuşturduklarını söyledi.

Erdoğan, “Bugün burada farkı bir heyecanı, büyük bir gururu hep birlikte yaşıyoruz. Türkiye bugün açılışını yaptığı bu tesisle nükleer teknolojiyi, nükleer teknoloji ürünlerini üretme noktasında gerçekten artık farklı bir boyuta yükseliyor” diye konuştu.

Birçok alanda aslında ilklerin yaşandığını bildiren Erdoğan, sağlık alanında ihtiyaç duyulan birçok farklı maddenin artık TAEK’in tesislerinde üretileceğini ifade etti.

Erdoğan, Nükleer tıpta dünyada çok büyük ilerlemeler var, bizler de nükleer tıptaki her gelişmeyi, her cihazı Türkiye’de vatandaşımızın hizmetine sunmanın gayreti içerisindeyiz” dedi “Hastanelerdeki tomografik cihazları nükleer tıbbın ürünü cihazlardır. 2002 yılında görevi devraldığımızda Türkiye genelinde sadece 121 tomografi cihazı vardı” diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün bu sayı 446’ya yükselmiştir. Aynı şekilde nükleer tıp cihazı olarak kullanılan emar cihazı sayısı 2002 yılında sadece 18’di. Bugün 81 vilayetimizde 273 emar cihazımız var. Bu cihazları hastanelere kurmakla, yerine yerleştirmekle iş bitmiyor. Bu cihazlar sadece elektrikle çalışmıyor. Bu cihazlarda radyo izotop denilen bazı nükleer maddeler kullanılıyor. Tümör görüntülemek için farklı madde, kalp damar görüntülemek için farklı madde kullanılıyor. Bu maddelerden maalesef sadece bir tanesini, flor 18 denilen maddeyi Türkiye kendisi üretiyor ama diğerlerini ithal ediliyor.” Başbakan Erdoğan, bu maddelere yıllık yaklaşık 10 milyon dolar ödendiğini belirterek, “Şimdi bu tesiste ithal ettiğimiz sağlıkla ilgil bu çok önemli maddeleri kendimiz üreteceğiz. İleride bu maddeleri ihraç etmeye de başlayacağız. Bu tesis, bize sadece sağlık alanında üretim yapmakla yetindirmeyecek. En az sağlık kadar önemli başka alanda, araştırma geliştirmede, eğitim ve bilim alanlarında bu tesis bir laboratuvar gibi hizmet verecek. Çünkü burası Türkiye’nin ilk hızlandırıcı teknolojisine araştırma merkezi” şeklinde konuştu

Araştırmacıların bu tesisten faydalanacağını anlatan Erdoğan, bu tesislerde nükleer fizik araştırmalarının, elektronik araştırmaların, uzay araştırmalarının en önemlisi de bu tesisin nükleer enerji sürecine hazırlanılan bir süreçte nükleer teknolojinin beyni olacağını ifade etti.

Başbakan Erdoğan, “Bizler çok hızlı ve istikrarlı bir şekilde yere sağlam basarak çok yüksek hedefleri gözümüze kestirerek büyüyen bir ülkeyiz. 2011 yılında dünyada yüzde 8,5 oranında en hızlı büyüyen ülke Türkiye oldu” diye konuştu.

Mevcutla yetinerek biz 2023 hedeflerine ulaşılamayacağını belirten Erdoğan, en önemlisinin de özgüvenle Türkiye’de ilklerin başarıldığını söyledi.

Erdoğan, “Mevcudun üstüne sürekli eklemek durumundayız. Milli geliri, turizmi gelirlerini arttırdığımız kadar eğitime bilime araştırma ve geliştirmeye markalaşmaya daha fazla ağırlık vermek mecburiyetindeyiz. Büyümenin en önemli ihtiyaçlarından olan enerji noktasında çözümler üretmek zorundayız. Çünkü ekonomi büyüdükçe elektrik tüketimi artıyor. Doğalgaz, petrol, kömür tüketimi artıyor ve bir ülkede büyümenin ölçüsü enerji tüketimiyle doğru orantılıdır. Bir ülkede enerji tüketimi gerçekten fazlaysa o ülke güçlü bir ülkedir” dedi.

“Bizim bunu aynı zamanda da çeşitlendirmemiz gerekiyor” diyen Erdoğan, Türkiye’nin sadece termik santrallerle büyüyemeyeceğini ve sadece ithalata mahkum olunan doğal gaz, fuel-oil, hidroelektrikle büyüyemeyeceğini anlattı. Erdoğan, “Farklı isimler altında ideolojik yaklaşımlarla nükleer enerjiye karşı tavır takınanlar da var. Bizim hedefimiz önce insandır. İnsanın refahı için atmamız gereken adımları atacağız. Artık nükleer enerjide insanın hayatını tehdit eden unsurlar yok edilmiştir” şeklinde konuştu.

Erdoğan, artık 10-20-30 yıl öncesinin nükleer santrallerinin kurulmadığına dikkati çekerek, Japonya’da yaşanan olayla tüm insanlığın farklı noktalara taşınmasının bir anlamı olmadığını söyledi.

Erdoğan, 10 yıl önce Türkiye’de kullanılan otomobil sayısı 90 bin olduğunu şimdi milyona doğru yüründüğünü belirterek, şu anda iki kat fazla elektrik tüketildiğini ve 10 yıl sonra bundan iki katın daha fazla elektriğe ihtiyaç duyulacağına işaret etti. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim bir yandan enerji tüketimimiz artarken, bir yandan da dünyada enerji fiyatları artıyor. Bizim enerjiyi ucuza mal etmemiz halkımıza ucuza satmamız gerekmektedir. Nükleer santral inşa ederek ucuz elektrik üreteceğiz. Hem dışa bağımlılıktan önemli oranda kurtulacağız hem de karbon salınımı azaltarak çevreyi çok daha fazla güçlendirmiş ve o oranda da kullandırmış olacağız. Planımız 2023’e kadar inşallah iki nükleer santrali üretime geçirmek. Bunların birisi Akkuyu bir diğeri Sinop. Üçüncüsünün de inşaatına bu arada başlanmalı. Kurulu gücün en az yüzde 10’unu bu santrallerden karşılamak. Sinop’ta kurulacak nükleer santral için müzakereler devam ediyor. “ Nükleer santralle ilgili kamuoyunun yanıltmaya yönelik bazı yanlışlara değinmek durumunda olduğunu ifade eden Erdoğan, “Şu anda dünyada 436 nükleer santral çalışıyor, 61 tanesi de inşa aşamasında. Fransa elektriğinin yüzde 77’sini nükleer santrallerden karşılıyor, Rusya Federasyonu yüzde 18, Amerika Birleşik Devletleri yüzde 19, Güney Kore yüzde 35 oranında elektriğini bu yolla üretiyor. Zaten bugüne kadar dünyada 3 kaza yaşandı. Bu kazalardan büyük dersler çıkarıldı, tedbirleri iyi aldığınızda güvenliği hassasiyetle sağladığınızda nükleer santral hiçbir tehdit içermiyor. Bir yıl boyunca nükleer santralin kapısında otursanız, bir uçak yolculuğunda aldığınız kadar radyasyon almıyorsunuz. Bu kadar açık bir şekilde ortada. Bizim Iğdır sınırımıza sadece 16 kilometre uzaklıkta Ermenistan’da bir nükleer santral var. Üstelik gerekli güvenlik tedbirleri alınmamış. 32 yaşında ve etrafa tehlike saçıyor. Biz konuyla ilgili her uluslararası toplantıda bunu dile getiriyoruz” dedi.

“Kendisinde nükleer olan başkasına bunu hak görenler çıkıp komşumuz İran’ı eleştiriyor” diyen Erdoğan, her ülkenin nükleer enerjiden istifade hakkı olduğunu ama hakkaniyetin gözetilmesi gerektiğini söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, “En fazla tarım yapan ülkelerini hepsi nükleerle tanışmış durumda. Kamuoyu algılaması olarak böyle bir hataya düşmememiz lazım. İthalatı azaltacak yapıya girmemiz lazım. Bu tesis sağlayacağımız faydaların ötesinde kalkınan ve ilerleyen bir Türkiye’nin yansıması olacaktır” diye konuştu.

Kaynak: İHA