Prof. Dr. Erol'dan Açıklama
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Erol, sıkıntılı, aceleci, telaşlı ve mükemmeliyetçi insanlarda panik bozukluğun daha fazla görülebildiğini söyledi.
Atatürk Kültür Merkezi''de düzenlenen konferansta konuşan Erol, panik bozukluğunun yüzde 30'ununun nedeninin belirlenemediğini belirterek, yüzde 70'inde ise çeşitli nedenler bulunduğunu ifade etti.
Erol, panik bozukluğun şehirlerde kırsal bölgelere göre daha sık görüldüğüne dikkati çekerek, ''Ekonomik durumla alakası bulunmamaktadır. Eğitim düzeyi ile panik bozukluğu arasında doğrudan bir ilişki saptanmamıştır. Eğitimlide de eğitimsizde de panik atak olabilmektedir. Evli insanlarda daha az görünen bu rahatsızlık boşanma ya da ölüm sonrası zamanlarda da daha sık rastlanılabilir'' dedi.
Aşırı stresli ve rekabetli ortamda çalışanlarda panik atağın sık görüldüğüne işaret eden Erol, bu durumunun kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlandığını bildirdi.
Erol, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu rahatsızlık her yaşta başlayabilir. Ailesinde olanlarda, olmayanlara göre biraz daha kendini gösterebilmekte ama bu rahatsızlık tamamen ırsi değildir. Sıkıntılı, aceleci, telaşlı ve mükemmeliyetçi insanlarda bu hastalık daha fazla görülebiliyor. Alkol ya da başka bağımlılık yapan maddelere yatkın bağımlı olananlarda panik atak daha sık görülmektedir. Sosyal fobi ve çekingen kişilerde daha çok görünür. Her kültür ve her etnik kökende bu panik bozuklukla karşılaşılabilir.' '
Kaynak: AA
Erol, panik bozukluğun şehirlerde kırsal bölgelere göre daha sık görüldüğüne dikkati çekerek, ''Ekonomik durumla alakası bulunmamaktadır. Eğitim düzeyi ile panik bozukluğu arasında doğrudan bir ilişki saptanmamıştır. Eğitimlide de eğitimsizde de panik atak olabilmektedir. Evli insanlarda daha az görünen bu rahatsızlık boşanma ya da ölüm sonrası zamanlarda da daha sık rastlanılabilir'' dedi.
Aşırı stresli ve rekabetli ortamda çalışanlarda panik atağın sık görüldüğüne işaret eden Erol, bu durumunun kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlandığını bildirdi.
Erol, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu rahatsızlık her yaşta başlayabilir. Ailesinde olanlarda, olmayanlara göre biraz daha kendini gösterebilmekte ama bu rahatsızlık tamamen ırsi değildir. Sıkıntılı, aceleci, telaşlı ve mükemmeliyetçi insanlarda bu hastalık daha fazla görülebiliyor. Alkol ya da başka bağımlılık yapan maddelere yatkın bağımlı olananlarda panik atak daha sık görülmektedir. Sosyal fobi ve çekingen kişilerde daha çok görünür. Her kültür ve her etnik kökende bu panik bozuklukla karşılaşılabilir.' '