“İnternette Büyükanneniz Gördüğünde Mahcup Olmayacağınız Şeyleri Paylaşın”

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Louisville Üniversitesi Adalet Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Deborah Keeling, insanların sosyal medyada paylaştıkları resim ve belgelere dikkat etmesi gerektiğini belirterek, “Büyükanneniz gördüğünde mahcup olmayacağınız şeyleri internette paylaşın” dedi.

Kahramanmaraş’ta düzenlenen “Uluslararası Suç Araştırmaları ve Adli Bilimler Sempozyumu”na katılan Keeling, İHA muhabirine yaptığı açıklamada internet ortamının faydaları kadar zararlarının da bulunduğunu söyledi.

İnsanların sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla çok uzaklardaki arkadaşlarıyla irtibat kurabildiğini belirten Keeling, “Fakat potansiyel tehlikelerine gelince öğrencilerime her zaman tavsiye ettiğim bir şey var. Büyükanneniz gördüğünde mahcup olmayacağınız şeyleri internete koyun. Ve bilin ki internete koyduğunuz her şey daha sonra silseniz de, oradan alsanız da duracak ve bunun kim tarafından görüleceği, kimler tarafından kullanılacağını bilmiyorsunuz. O noktada çok dikkatli olmak gerek” diye konuştu.

Keeling, internet nedeniyle insanların asosyalleşip, suça yönelip yönelemeyeceğine ilişkin soruya ise, “Bu aslında nesiller arası bir fark” yanıtını verdi. Kendi neslinin yüz yüze iletişim kurmayı tercih ederken, yeni neslin aynı odada bile mesajlaştığını anımsatan Keeling, şöyle konuştu: “Tabii bu suçu artırır mı çok bilemiyorum ama sosyal renklerin, sosyal kabiliyetlerin ve iletişimin gelişmesini engellediği kesin. Geçen yıl Türkiye’ye geldiğimizde karşılaştığımız bir olayı örnek vereyim. 17 öğrencimizle Türkiye’ye geldik ve Kahramanmaraş’ı ziyaret ettik. Öğrencilerimiz geldiklerinde en büyük endişeleri cep telefonlarının çalışmaması ve ne zaman kablosuz internet bağlantısı bulacakları idi. Ben de onlara endişelenmemelerini söyledim. ‘Çünkü telefonum çalışmıyor internet yok.’ Tamamen tatil havasında olacağını söyledim. Bu işte nesiller arası anlayış farkı.”

“SUÇLARDA AYRILIKLARDAN ÇOK BENZERLİKLER VAR”

Keeling, Türkiye ve ABD’de işlenen suçların çeşitliliğine yönelik soruya ise ayrılıklardan çok benzerliklerin bulunduğu cevabını verdi. Türkiye’deki en büyük şiddet olaylarına terörü, ABD’de ise insanların serbestçe silahlanabilmesi örneğini veren Keeling, “Meydana gelen suçlarda ayrılıklardan çok benzerlikler var. Ayrılıklarda ise en önemli fark Türkiye’de terör tehdidinin çok fazla hissedilmesi. Terör olaylarının daha fazla meydana gelmesi. Her ne kadar ABD terörde 11 Eylül’de tecrübe edinse de, Türkiye’deki terör tehdidi ve meydana gelen olaylar çok daha fazla. Amerika’da şiddet olayları oranı Türkiye’ye göre çok daha fazla yüksek. Bunun en büyük sebebi de Amerika’da silah satın almak ve bulundurmanın çok kolay olması. Bu da bizim geleneklerimizden birisi. Amerikan anayasasında her insanın silah sahibi olabileceği yazılıdır. Bu da eski Amerikan toplumunda, profesyonel ordu kurulmadan önce insanların kendilerini savunabilmeleri için anayasada yerini almış. Diğer bir neden de insanların suça maruz kalma korkusu. İnsanlar suça maruz kalmamak için silah alıyorlar, fakat ne yazık ki silahı suç amacıyla kullanan insanlar gibi kullanamadıkları için bu yine kendileri adına problem teşkil ediyor” dedi.

“AMERİKAN POLİSİNİN GÖRÜNTÜLERİNİN PERDE ARKASINA DA BAKMAK GEREK”

Prof. Dr. Keeling, suç ve suçlularla mücadele noktasında Türk ve Amerikan polis teşkilatları arasında çok bir fark görmediğini ifade etti.

Araştırmalarda benzer yöntemlerin uygulandığını anımsatan Keeling, pratik çözümler noktasında ise Türk polisinin bir adım önde olduğunu dile getirdi. Keeling, Amerikan polisinin suçla mücadelede orantısız güç kullanıp kullanmadığına ilişkin soruya şöyle cevap verdi: “Mutlaka her polis teşkilatında, her kurumda kötüler vardır. ABD polis teşkilatında kötüler var mı? Evet. Yanlış yapıyorlar mı, sınırını aşıyorlar mı? Ona da evet. Fakat polisin olduğu ve işlem yaptığı her yerde kameralar kayıt altında ve o görüntüler bütün dünyaya internet aracılığıyla gönderiliyor. Peki bu görüntülerin bir de sahne arkası var. Bu görüntülerin hepsi göründüğü veya anlatıldığı gibi mi? Hayır. Bu yaygın bir şey değil ve o görüntüler meydana gelinceye kadar bir arka sahnesi, backgroundu ve olayın gelişmesi var. Bunların hepsinin detaylı olarak bilinip, ondan sonra yorum yapılması gerekiyor.”
Kaynak: İHA