Uşak Üniversitesi’nde “Bilimin İşığında Evrim” Konulu Konferans
Uşak Üniversitesi’nde ”Bilimin Işığında Evrim” konulu konferans düzenlendi.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Âdem Tatlı, evrimi tartışmalı hale getiren konunun onun evolüsyon karşılığı kullanılması olduğunu söyledi.
Güzel Sanatlar Fakültesi Mustafa Kemal Paşa Amfisi’nde gerçekleşen konferansa Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Uşak Cumhuriyet Başsavcısı Ali Bayram, Rektörümüz Prof. Dr. Sait Çelik, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Bilimin Işığında Evrim” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Âdem Tatlı yaptığı sunumda evrimin ne olduğu hakkında bilgi vererek evrim kelimesinin başkalaşma, farklılaşma, kademeli olarak gelişme ve değişme ve ilerleme gibi aralarında değişik farklar bulunan pek çok kelime, tâbir ve deyim yerine kullanıldığını belirtti.
Prof. Dr. Âdem Tatlı evrimi tartışmalı hale getiren konunun onun evolüsyon karşılığı kullanılması olduğunu söyleyerek, “Evrimciler evolüsyon yani bir türden bir başka türün ve dolayısıyla bu yolla, insan da dahil bütün canlıların, silsile halinde birbirinden tesadüfen ve tabiatın eseri olarak ortaya çıktığı görüşündeler” dedi.
Prof. Dr. Âdem Tatlı konuşmasında şunları söyledi, “Evrim tartışmasının altında yaratıcının kabulü veya reddi vardır. Örneğin elinizde bir gözlük var. Bunun hangi maddelerden yapıldığını, ne iş gördüğünü en ince ayrıntılarına kadar inceliyorsunuz. Böyle bir argümanda herkes gözlüğün bir ustanın eseri olduğunda hemfikirdir. Gözlük yerine canlıların gözü dikkate alınınca, o da en ince yapısına kadar inceleniyor, ne işe yaradığı ve nasıl çalıştığı ortaya konulmaya çalışılıyor. Buraya kadar evrimcilerle yaratılışçılar arasında problem yoktur. Bu gözün ustasının kim olduğuna sıra gelince, tartışma başlıyor. Yaratılışı savunanlar, eldeki gözlüğün; ilim, irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğu gibi, ondan daha mükemmel olan bu gözün de ilim, irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğunu kabul ederler. Ateist evrimciler ise, gözlüğün ustasını kabul ettikleri halde, gözün tesadüfen ortaya çıktığını ve bir ustasının bulunmadığını belirtiyorlar ve böyle bir iddianın bilimsel bir yaklaşım tarzı olduğunu ileri sürüyorlar. Maddeyi ilahlaştıran pozitivist inanç savunucuları, evrim teorisini, bilimsel platformundan çıkararak ideolojilerine âlet etmişlerdir. Evrim Teorisi, bilimsel kıstasları taşımayan, yani laboratuarda denenemeyen, çoğunlukla metafiziğe dayalı görüşleri bünyesinde barındıran felsefi bir düşünce tarzıdır”
İslamiyet ile bilimin çatışmasının söz konusu bile olmadığının da altını çizen Prof. Dr. Tatlı İslâm dini, kâinatın tamamını âdeta bir kitap gibi kabul eder. Allah’ın kudret sıfatının eseri olan ve elementlerle yazılmış bir kitap. Yani, kâinat kitabı. İslâmiyet’te, cisimlerdeki ölçülü, plânlı ve bir maksat ve gayeye göre yaratılışın düşünülmesi “tefekkür” fikir ve akıl yürütme, yorumlama olarak ifade edilir” dedi.
Konferansın sonunda soruları yanıtlayan Prof. Dr. Âdem Tatlı’ya Uşak Cumhuriyet Başsavcısı Ali Bayram ile Prof. Dr. Sait Çelik birlikte plaket takdim ettiler .
Kaynak: İHA
Güzel Sanatlar Fakültesi Mustafa Kemal Paşa Amfisi’nde gerçekleşen konferansa Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Uşak Cumhuriyet Başsavcısı Ali Bayram, Rektörümüz Prof. Dr. Sait Çelik, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Bilimin Işığında Evrim” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Âdem Tatlı yaptığı sunumda evrimin ne olduğu hakkında bilgi vererek evrim kelimesinin başkalaşma, farklılaşma, kademeli olarak gelişme ve değişme ve ilerleme gibi aralarında değişik farklar bulunan pek çok kelime, tâbir ve deyim yerine kullanıldığını belirtti.
Prof. Dr. Âdem Tatlı evrimi tartışmalı hale getiren konunun onun evolüsyon karşılığı kullanılması olduğunu söyleyerek, “Evrimciler evolüsyon yani bir türden bir başka türün ve dolayısıyla bu yolla, insan da dahil bütün canlıların, silsile halinde birbirinden tesadüfen ve tabiatın eseri olarak ortaya çıktığı görüşündeler” dedi.
Prof. Dr. Âdem Tatlı konuşmasında şunları söyledi, “Evrim tartışmasının altında yaratıcının kabulü veya reddi vardır. Örneğin elinizde bir gözlük var. Bunun hangi maddelerden yapıldığını, ne iş gördüğünü en ince ayrıntılarına kadar inceliyorsunuz. Böyle bir argümanda herkes gözlüğün bir ustanın eseri olduğunda hemfikirdir. Gözlük yerine canlıların gözü dikkate alınınca, o da en ince yapısına kadar inceleniyor, ne işe yaradığı ve nasıl çalıştığı ortaya konulmaya çalışılıyor. Buraya kadar evrimcilerle yaratılışçılar arasında problem yoktur. Bu gözün ustasının kim olduğuna sıra gelince, tartışma başlıyor. Yaratılışı savunanlar, eldeki gözlüğün; ilim, irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğu gibi, ondan daha mükemmel olan bu gözün de ilim, irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğunu kabul ederler. Ateist evrimciler ise, gözlüğün ustasını kabul ettikleri halde, gözün tesadüfen ortaya çıktığını ve bir ustasının bulunmadığını belirtiyorlar ve böyle bir iddianın bilimsel bir yaklaşım tarzı olduğunu ileri sürüyorlar. Maddeyi ilahlaştıran pozitivist inanç savunucuları, evrim teorisini, bilimsel platformundan çıkararak ideolojilerine âlet etmişlerdir. Evrim Teorisi, bilimsel kıstasları taşımayan, yani laboratuarda denenemeyen, çoğunlukla metafiziğe dayalı görüşleri bünyesinde barındıran felsefi bir düşünce tarzıdır”
İslamiyet ile bilimin çatışmasının söz konusu bile olmadığının da altını çizen Prof. Dr. Tatlı İslâm dini, kâinatın tamamını âdeta bir kitap gibi kabul eder. Allah’ın kudret sıfatının eseri olan ve elementlerle yazılmış bir kitap. Yani, kâinat kitabı. İslâmiyet’te, cisimlerdeki ölçülü, plânlı ve bir maksat ve gayeye göre yaratılışın düşünülmesi “tefekkür” fikir ve akıl yürütme, yorumlama olarak ifade edilir” dedi.
Konferansın sonunda soruları yanıtlayan Prof. Dr. Âdem Tatlı’ya Uşak Cumhuriyet Başsavcısı Ali Bayram ile Prof. Dr. Sait Çelik birlikte plaket takdim ettiler .