Konya’da Rekabet Sempozyumu

Konya’da, ‘10. Rekabet Hukuku ve İktisadında Güncel Gelişmeler’ konulu sempozyum yapıldı.

Konya’da Rekabet Sempozyumu
Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi’nde gerçekleşen sempozyumun açılışına Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, KTO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, KTO Karatay Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ömer Torlak, Mevlana Üniversitesi Rektörü Bahattin Adam, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Açılışta konuşan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, Rekabet Kurumuna bakış açısını anlattı. Öztürk, “Piyasada dengesiz güç kullanımlarının insanlar mağdur edilmeden dengelenmesi olarak bakıyoruz Rekabet Kurumuna. Eğer dengesiz güç kullanımının devam ettiği, büyüklerin tamamen büyüdüğü, tüketicinin korunmadığı, küçüklere yeterince alan oluşturulmadığı bir piyasaya doğru gidersek, belki belirli sürelerde ülkemizde bazı gelişmeleri yakalayabiliriz ancak bu gelişmenin sürdürülebilirliği mümkün olmayacaktır. Ayrıca oluşturduğumuz refahın yayılması da mümkün olmayacaktır” dedi.

Öztürk, firmaların dengesizce oluşturduğu bir piyasada rekabetin olamayacağını ifade ederek, “Rekabet Kurumu’nun piyasa bozgunculuğunun yapılmasını engelleme görevi olduğuna inanıyorum. Birileri piyasa bozgunculuğu yapıyorsa, bu piyasa bozgunculuğu da bizim değerler sistemiz açısından baktığımızda kazancımızı israf eden bir noktaya geliyor. Bu noktada biz Rekabet Kurumu’nun sağlıklı bir şekilde çalıştığında, piyasanın doğru bir şekilde oturmasını sağlayacak önemli bir kurum olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.

“REKABET, AHLAK VE HUKUKTAN YOKSUNSA OLUMSUZ SONUÇ DOĞURUR”
KTO Karatay Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ömer Torlak’ın ardından konuşan Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, bütün işletmelerin Rekabet Kanunu hükümlerine göre hareket etmek zorunluluğu olduğunu hatırlattı.

Rekabet’in, sadece kurumlarının değil toplumun meselesi olduğunun altını çizen Nurettin Kaldırımcı, “Rekabet faydalıysa, zorunluysa onu kurumsallaştırmak, toplumsal hayatın bir parçası haline getirmek herkesin zorunluluğu. Rekabet hep var olmuş ve geçmişte var gelecekte de olacak. Ama rekabet, rekabeti öldürebilir. Hatta seçimli sistemlerde dahi gerekli ahlak ve hukuk misyonundan yoksun ise rekabetçi davranışlar maalesef olumsuz sonuçlar doğurur. Piyasalarda vatandaşın aleyhine olacak şekilde, küçük işletmelerin piyasaya girmesini önleyecek şekilde işletmeler örgütlenebilir. Bu şekilde davrananların olduğu ekonomilerde sağlıklı bir işleyiş ortaya çıkmıyor. Liyakat başarılı olmaya yetmiyor. Halbuki başarılı olmak için alın teri dökenler sistemik olarak ödüllendirilmesi lazım” şeklinde konuştu.

Kaldırımcı, Rekabet Kurumu olarak işletmelerden rekabetçi ortama uyma konusunda, kamu yöneticilerinden de rekabetçi duyarlılık konusunda beklentileri olduğunu dile getirerek, “Kamu kurumlarının da tıpkı özel sektör gibi sorumlulukları var. Kamu kurumları da değerlilik, kaynakları daha verimli kullanma hesabı yapmalı, kedini geliştirmeli, değiştirmeli. İster toplumsal, ister kurumsal ölçek için sürekli yenilik anlamında reform yapılması lazım. Reform çabaları hiçbir zaman kurumsallaşmanın alternatifi değildir. Reform yaptıkça kalıcı olması gerekenler muhafaza edilecek, ama tasfiye edilmesi gerekenlerden de kurtulunacaktır” diye konuştu.

Konya Valisi Aydın Nezih Doğan ise konuşmasında, rekabetçiliğin toplum ve devlet hayatını etkilediği düşüncesini aktardı. Doğan, rekabetçiliğin ekonomik hayatta eşitçiliğin yerine doğru egemen olmaya başladığını kaydetti.

Açılış konuşmaların ardından başlayan sempozyumda Rekabet Kurumu tarafından hazırlanan “Türkiye’de Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği Sektör Raporu” değerlendirildi .
Kaynak: İHA