Basın Konseyi Üyelerinden Tutuklu Gazetecilere Ziyaret
Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, konseyin 3 kadın üyesi ve Avukat Turgut Kazan ile birlikte Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazetecileri ziyaret etti.
Orhan Birgit, konseyin kadın üyeleri ve ile avukat Turgut Kazan ile birlikte sabah saatlerinde Silivri Cezaevi'ne geldi. Konsey üyeleri tutuklu gazetecilerle ayrı ayrı görüştü. Ziyaretin ardından çıkışta açıklama yapan Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, Soner Yalçın, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Müesser Yıldız ile görüşmeler yaptıklarını söyledi.
Görüştükleri gazetecilerin tümünün tecritten şikayetçi olduğunu ifade eden Birgit, “Arkadaşlarıyla görüşemiyorlar, kimseyle görüşemiyorlar yalnızlığa bırakılmışlar gibiler. Bence bu gözle görünmeyen işkence. Sayın bakanla birlikte gelen gazeteci meslektaşlarımız maalesef kendilerine uğramadılar. Bu arkadaşlara bakanla birlikte geçmişler ama bina bakanın görmesi için hazırlanmış. Yeşil, mor, kahverengi çiçekli tablolar konmuş. Gelen insanlar orada kalanların doğayı resim yoluyla görebileceğini zannetmiş" diye konuştu.
Avukat Turgut Kazan ise Basın Konseyi adına avukat kimliğiyle ziyareti gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Ben 50 yıllık bu meslekteyim. Bu kadar zor avukat görüşü yapılan bir cezaevini görmediğimi söyleyeyim" dedi.
Türkiye’nin cezaevi sorunu olduğunu ifade eden Kazan, “Silivri bir zulmün sembolüdür. Türkiye’de ilk kez cezaevi yerleşkesinde yargılama yapılıyor. Sizler gazetecilersiniz daha önce bir örneğini gördünüz mü? Cezaevi yerleşkesinde yargılama Avrupa insan hakları kanuna haykırıdır. Cezaevi tutukluların, yakınlarının her vatandaşın kolayca girebileceği bir yer. Şimdi Çağlayan Adliyesi’ne her yurttaş isterse falanca duruşmayı izlemek için girebilir ama Silivri’ye asla giremez. Çünkü Silivri’ye gelmesi gerekir. Çünkü burası dünyanın öteki ucu, dağın başıdır. Böyle yerlerde yargılama zaten hukuka haykırıdır. Temel sorun burada. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ve savunma hakkının tanınmadığı yerdi r” diye konuştu.
Tecriti eleştiren Kazan, Müesser Yıldız’ı yaşananlara kızdığı için avukatıyla da görüşmediğini savundu. Kazan, “Bu devletin yaptığı haksızlığa, isyan ettiği için ‘hukukun olmadığı yerde avukata ne gerek var’ demiştir. Zaten avukatıyla ilişkisini kesmiştir. Bu devletin, bu zulmüne karşı, bu devletin yemeğini yemiyor, yemeği de kesmiştir” dedi.
Kazan, gazetecilerin Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile birlikte Silivri Cezaevi’ne yaptığı ziyareti de hatırlatarak, “Bu tur cilalama turudur. Önce temel haksızlığı gizlemeyi amaçlıdır, sonrada tecrit uygulamasını ve içerdeki ayrı zulmü gizlemeyi amaçlamaktadır. Bunlara toplum olarak, duyarlı insanlar olarak karşı çıkılmalıdır” ifadelerini kullandı .
Kaynak: İHA
Görüştükleri gazetecilerin tümünün tecritten şikayetçi olduğunu ifade eden Birgit, “Arkadaşlarıyla görüşemiyorlar, kimseyle görüşemiyorlar yalnızlığa bırakılmışlar gibiler. Bence bu gözle görünmeyen işkence. Sayın bakanla birlikte gelen gazeteci meslektaşlarımız maalesef kendilerine uğramadılar. Bu arkadaşlara bakanla birlikte geçmişler ama bina bakanın görmesi için hazırlanmış. Yeşil, mor, kahverengi çiçekli tablolar konmuş. Gelen insanlar orada kalanların doğayı resim yoluyla görebileceğini zannetmiş" diye konuştu.
Avukat Turgut Kazan ise Basın Konseyi adına avukat kimliğiyle ziyareti gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Ben 50 yıllık bu meslekteyim. Bu kadar zor avukat görüşü yapılan bir cezaevini görmediğimi söyleyeyim" dedi.
Türkiye’nin cezaevi sorunu olduğunu ifade eden Kazan, “Silivri bir zulmün sembolüdür. Türkiye’de ilk kez cezaevi yerleşkesinde yargılama yapılıyor. Sizler gazetecilersiniz daha önce bir örneğini gördünüz mü? Cezaevi yerleşkesinde yargılama Avrupa insan hakları kanuna haykırıdır. Cezaevi tutukluların, yakınlarının her vatandaşın kolayca girebileceği bir yer. Şimdi Çağlayan Adliyesi’ne her yurttaş isterse falanca duruşmayı izlemek için girebilir ama Silivri’ye asla giremez. Çünkü Silivri’ye gelmesi gerekir. Çünkü burası dünyanın öteki ucu, dağın başıdır. Böyle yerlerde yargılama zaten hukuka haykırıdır. Temel sorun burada. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ve savunma hakkının tanınmadığı yerdi r” diye konuştu.
Tecriti eleştiren Kazan, Müesser Yıldız’ı yaşananlara kızdığı için avukatıyla da görüşmediğini savundu. Kazan, “Bu devletin yaptığı haksızlığa, isyan ettiği için ‘hukukun olmadığı yerde avukata ne gerek var’ demiştir. Zaten avukatıyla ilişkisini kesmiştir. Bu devletin, bu zulmüne karşı, bu devletin yemeğini yemiyor, yemeği de kesmiştir” dedi.
Kazan, gazetecilerin Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile birlikte Silivri Cezaevi’ne yaptığı ziyareti de hatırlatarak, “Bu tur cilalama turudur. Önce temel haksızlığı gizlemeyi amaçlıdır, sonrada tecrit uygulamasını ve içerdeki ayrı zulmü gizlemeyi amaçlamaktadır. Bunlara toplum olarak, duyarlı insanlar olarak karşı çıkılmalıdır” ifadelerini kullandı .