Bakan Bağış: Rekabetin Yolu Etkin Bir Akreditasyon Sisteminden Geçiyor
Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK)’nun uluslararası düzeyde akredite olmuş, güvenilirliğini, ehliyetini ve liyakatini kabul ettirmiş bir kurum olduğunu söyledi.
TÜRKAK genel kuruluna katılan Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, TÜRKAK’ın Türkiye’nin AB’ye üye olmadan alanında AB standartlarını yakalamış, 2002 yılında Kopenhag’da Avrupa Akreditasyon Birliği’ne tam üye olarak kabul edildiğini söyledi.
Uluslararası Akreditasyon Forumu (IAF)nun ve Uluslararası Laboratuar Akreditasyonu Birliği (ILAC)’nin tam üyesi olmasının ise TÜRKAK’ın ayırt edici özelliklerinden birisi olduğunun altını çizen Bakan Bağış, “2006 yılında ilkini, 2008’de de ikincisini imzaladığı Karşılıklı Tanınma Anlaşmaları (MLA) ile de TÜRKAK bu anlamda ehliyetini ve liyakatini uluslararası standartlarla tescil ettirmiştir. Yani şunu rahatlıkla diyebiliriz ki Türk Akreditasyon Kurumu uluslararası düzeyde akredite olmuş, güvenilirliğini, ehliyetini ve liyakatini kabul ettirmiş, adı gibi ak bir kurumumuzdur.” dedi.
Akreditasyon faaliyetinin son yıllarda tüm dünyada büyük önem kazandığını ifade eden Bağış, sözlerini şöyle tamamladı: “Sınırların kalktığı, zaman ve mekân kavramlarının baş döndürücü bir hızla değiştiği küreselleşme sürecinde akreditasyon kavramı da kuşkusuz çok büyük bir önem arz ediyor. Böyle bir çağda sizi ayakta tutacak en önemli faktör, küresel rekabetin gerisinde kalmamak için nitelik olduğu kadar nicelik olarak da üretiminizi insanlığın hizmetine sunmaktır. O yüzden çağdaş dünyada başarılı bir rekabetin yolu etkin bir akreditasyon sisteminden geçiyor.”
Uluslararası Akreditasyon Forumu (IAF)nun ve Uluslararası Laboratuar Akreditasyonu Birliği (ILAC)’nin tam üyesi olmasının ise TÜRKAK’ın ayırt edici özelliklerinden birisi olduğunun altını çizen Bakan Bağış, “2006 yılında ilkini, 2008’de de ikincisini imzaladığı Karşılıklı Tanınma Anlaşmaları (MLA) ile de TÜRKAK bu anlamda ehliyetini ve liyakatini uluslararası standartlarla tescil ettirmiştir. Yani şunu rahatlıkla diyebiliriz ki Türk Akreditasyon Kurumu uluslararası düzeyde akredite olmuş, güvenilirliğini, ehliyetini ve liyakatini kabul ettirmiş, adı gibi ak bir kurumumuzdur.” dedi.
Akreditasyon faaliyetinin son yıllarda tüm dünyada büyük önem kazandığını ifade eden Bağış, sözlerini şöyle tamamladı: “Sınırların kalktığı, zaman ve mekân kavramlarının baş döndürücü bir hızla değiştiği küreselleşme sürecinde akreditasyon kavramı da kuşkusuz çok büyük bir önem arz ediyor. Böyle bir çağda sizi ayakta tutacak en önemli faktör, küresel rekabetin gerisinde kalmamak için nitelik olduğu kadar nicelik olarak da üretiminizi insanlığın hizmetine sunmaktır. O yüzden çağdaş dünyada başarılı bir rekabetin yolu etkin bir akreditasyon sisteminden geçiyor.”