Babacan, Brüksel'de Abd Tarzı Başkanlık Sistemini Değerlendirdi
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Başkanlık sistemi hakkında, "Her şey açıkça tartışılsın, ortak akla ulaşılsın" dedi.
Brüksel'de ECOFİN toplantısına katılan ve sonrasında Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen 'Avrupa'daki Kadın Girişimcileri Destekleme Paneli'nde konuşan Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan panelin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başkanlık sistemiyle ilgili düşüncesi sorulan Babacan, "Türkiye bugün çok şükür artık her şeyi tartışabilir hale gelmiştir. Yasak yok, tabu yok ve tartışılmasın denen konu yok. Her konuyu açıkça tartışarak Ortak Akıl bulmaya ulaşmak için uygun ortam bulunuyor. Başkanlık sistemi dahil Türkiye'de her şey konuşulmalı tartışılmalı. Başkanlık sistemi de tek bir sistem değil. Başkanlık sisteminin belki yüz ayrı çeşidini üretebilirsiniz. Sistemi nasıl kurgulayacağınıza bağlı bu. Bakın, 2012 yılında ABD'nin bütçesi ne kimse bilmiyor. 2012 yılının ortasını bulduk, bu yılın bütçe hedefi nedir? Nereye doğru gidiyor hiç kimsenin fikri yok ama 'Başkanlık sistemi' işte" dedi.
ECOFİN toplantısı çerçevesinde AB ile Yunanistan ekonomilerini değerlendiren Babacan "2012 boyunca AB'yi uygulamaları verilen sözlerin tutulup tutulmayacağını biz de yakından izleyeceğiz. Pek çok ülkenin uzun bir ev ödevi listesi var. Öncelikle her ülkenin kendi ev ödevini yapması gerekecek ancak bu adımları atamayan ülkelerle ilgili de ekonomik sıkıntılar büyüyecek, tablo böyle gözüküyor maalesef. Tüm bunlarla birlikte son haftalarda Hollanda'da hükümetin dağılması, Romanya'da hükümetin dağılması, Fransa'da seçimler ve bu seçimler sonrası uygulanacak ekonomik politikalarla ilgili soru işaretleri, Yunanistan'da seçimler ve seçimler sonrası hükümetin kurulamaması sonucu tekrar seçim kararı. Bütün bunlar tabloyu oldukça karmaşıklaştırıyor. Bu 17 Euro ülkesinden siz bir tanesini bölge dışına çıkabileceğini tartışmaya başlarsanız tabi bu ilk ülke son ülke olmaz. Sırada başka ülkelerinde tartışılmaya başlandığını görürüz ki bu hem AB'nin ekonomik istikrarı hem de küresel ekonomik istikrar açısından ciddi riskler barındıran bir konu. Pratikte Euro bölgesinden çıkmak toplumsal adalet konusunda da çok büyük sıkıntılar meydana getirebilir Yunanistan için. Ben hep söylüyorum ve tekrar söyleyeceğim; Yunanistan'ı kurtarmanın maliyeti çöküşüne izin vermekten daha düşüktür" açıklamasında bulundu.
Fransa'daki yeni seçimler sonrası Türkiye'ye yönelik strateji ve politikaların da değişeceğini ümit eden Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hollande ile telefon görüşmesi yaptığını belirtti.
Babacan, "Yeni bir strateji çerçevesi eminim ki çizilecek. AB, Türkiye politikalarını mutlaka gözden geçirecek ve kendi içlerinde bir karar noktasına vardıktan sonra biz herkesle çalışmaya hazırız ama işbirliği yapacağımız ülkelerin Türkiye'ye yaklaşımları da kuşkusuz dostane, olumlu, ilerleyici bir çerçevede olmalıdır" dedi.
G20 zirvelerinde Türkiye'yi temsil eden kişiler olarak Türk tarafında yüzlerinin daha çok güldüğünü ancak AB toplantılarında böyle olmadığını söyleyen Babacan, bunun nedenini soran gazetecilere "Doğrudur, G20'de durumu bizim gibi birkaç tane çok iyi olan ülke var ama AB toplantılarında ortama ayak uydurmak zorundasınız" dedi.
Kaynak: İHA
Başkanlık sistemiyle ilgili düşüncesi sorulan Babacan, "Türkiye bugün çok şükür artık her şeyi tartışabilir hale gelmiştir. Yasak yok, tabu yok ve tartışılmasın denen konu yok. Her konuyu açıkça tartışarak Ortak Akıl bulmaya ulaşmak için uygun ortam bulunuyor. Başkanlık sistemi dahil Türkiye'de her şey konuşulmalı tartışılmalı. Başkanlık sistemi de tek bir sistem değil. Başkanlık sisteminin belki yüz ayrı çeşidini üretebilirsiniz. Sistemi nasıl kurgulayacağınıza bağlı bu. Bakın, 2012 yılında ABD'nin bütçesi ne kimse bilmiyor. 2012 yılının ortasını bulduk, bu yılın bütçe hedefi nedir? Nereye doğru gidiyor hiç kimsenin fikri yok ama 'Başkanlık sistemi' işte" dedi.
ECOFİN toplantısı çerçevesinde AB ile Yunanistan ekonomilerini değerlendiren Babacan "2012 boyunca AB'yi uygulamaları verilen sözlerin tutulup tutulmayacağını biz de yakından izleyeceğiz. Pek çok ülkenin uzun bir ev ödevi listesi var. Öncelikle her ülkenin kendi ev ödevini yapması gerekecek ancak bu adımları atamayan ülkelerle ilgili de ekonomik sıkıntılar büyüyecek, tablo böyle gözüküyor maalesef. Tüm bunlarla birlikte son haftalarda Hollanda'da hükümetin dağılması, Romanya'da hükümetin dağılması, Fransa'da seçimler ve bu seçimler sonrası uygulanacak ekonomik politikalarla ilgili soru işaretleri, Yunanistan'da seçimler ve seçimler sonrası hükümetin kurulamaması sonucu tekrar seçim kararı. Bütün bunlar tabloyu oldukça karmaşıklaştırıyor. Bu 17 Euro ülkesinden siz bir tanesini bölge dışına çıkabileceğini tartışmaya başlarsanız tabi bu ilk ülke son ülke olmaz. Sırada başka ülkelerinde tartışılmaya başlandığını görürüz ki bu hem AB'nin ekonomik istikrarı hem de küresel ekonomik istikrar açısından ciddi riskler barındıran bir konu. Pratikte Euro bölgesinden çıkmak toplumsal adalet konusunda da çok büyük sıkıntılar meydana getirebilir Yunanistan için. Ben hep söylüyorum ve tekrar söyleyeceğim; Yunanistan'ı kurtarmanın maliyeti çöküşüne izin vermekten daha düşüktür" açıklamasında bulundu.
Fransa'daki yeni seçimler sonrası Türkiye'ye yönelik strateji ve politikaların da değişeceğini ümit eden Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hollande ile telefon görüşmesi yaptığını belirtti.
Babacan, "Yeni bir strateji çerçevesi eminim ki çizilecek. AB, Türkiye politikalarını mutlaka gözden geçirecek ve kendi içlerinde bir karar noktasına vardıktan sonra biz herkesle çalışmaya hazırız ama işbirliği yapacağımız ülkelerin Türkiye'ye yaklaşımları da kuşkusuz dostane, olumlu, ilerleyici bir çerçevede olmalıdır" dedi.
G20 zirvelerinde Türkiye'yi temsil eden kişiler olarak Türk tarafında yüzlerinin daha çok güldüğünü ancak AB toplantılarında böyle olmadığını söyleyen Babacan, bunun nedenini soran gazetecilere "Doğrudur, G20'de durumu bizim gibi birkaç tane çok iyi olan ülke var ama AB toplantılarında ortama ayak uydurmak zorundasınız" dedi.