Adem Özköse O Günleri Anlattı

Suriye'de 2 ayı aşkın bir süre gözaltında kalan ve geçtiğimiz günlerde serbest kalan gazeteci Adem Özköse yaşadıklarını anlattı. Özköse, ‘İsrail cezaevi Suriye’deki cezaevine göre 5 yıldızlı otel gibiydi’ dedi.

Adem Özköse O Günleri Anlattı
Belgesel çekmek için 5 Mart 'ta gittikleri Suriye 'de kaybolan ve rejim tarafından tutuklandıkları ortaya çıkan gazeteciler Adem Özköse ve kameraman Hamit Coşkun 69 gün sonra özgür kaldı. A Haber 'de Suriye'de kaldıkları günler boyunca yaşadıklarını anlatan Özköse, Mavi Marmara olayının ardından İsrail cezaevinde de kaldığını hatırlatarak 'İsrail cezaevi Suriye 'deki cezaevine göre 5 yıldızlı otel gibiydi ' dedi.

ÖZGÜRDÜK AMA…

Suriye 'de bulundukları süre boyunca sürekli ölüm korkusu yaşadıklarını ve çok zor günler geçirdiklerini söyleyen Özköse, günler sonra gelen özgürlük ardandan ise 'Önünüzü duvarların kapatmadığı bir güne uyanmak ve evden çıktığınızda güneşi görmek çok güzel. ' dedi. Birlikte tutuklandığı kameraman arkadaşı Hamit Coşkun ile çıkacaklarını öğrendiklerinde buruk bir sevinç yaşadıklarını anlatan Özköse, 'Çıktığımızda tam sevinemedik çünkü içeride kalan çocuklar vardı. Çocuklara işkence yapılması bizi çok üzüyordu. Bu yüzden çıktığımızda buruk bir sevinç vardı. ' şeklinde konuştu.

''BUNLARI ÖLDÜRECEK MİYİZ? ''
Suriye 'ye girmelerinin ardından nasıl kaçırıldıklarını anlatan Özköse, 'Gece kaldık sabah ise çekimlere başladık. 10 dakika sonra ise silahlı bir grubun geçen arabalara ateş açtığın gördük. Bu olay sonrası şoförümüzle birlikte biz de kaçmak istedik. Biz kaçarken ise siperde bulunan birkaç kişi bize ateş açtı. ' dedi. Yaşanan bu tehlikeli dakikalar ardından şoförlerinin etkisiz hale getirilerek Esad taraftarlarınca kaçırıldıklarını söyleyen Özköse, 'Gözlerimizi ve ellerimiz bağladılar. Bizi mahzen gibi bir yere indirdiler. Orada kendi aralarında 'Bunları öldürecek miyiz? ' diye konuştuklarını duydum. ' dedi. Tutuldukları ilk yerden bir zaman sonra alındıklarını anlatan Özköse, daha sonra ise evlerde tutulduklarını söyledi. 11 gün boyunca 3 ev değiştirdiklerini kaydeden Özköse bu süreci ise şöyle anlattı:

'11 gün boyunca 3 ev değiştirdik. Ama ev değiştirirken şöyle değiştiriyorduk; Hamit 'le gece uyuyoruz saat 2-3 gibi bir anda evi silahlı bir grup basıyordu. Aynı filmlerdeki gibi silahlarını dayıyorlardı hemen. Bezen onu düşünüyordum; sanki bir gerilim filminin içine düşmüşüz duygusu vardı. Bu şekilde 3 farklı evde kaldık. Evlerde kaldığımız odayı üstümüze kilitliyorlardı. Odadan çıktığımızda ise hemen silah dayıyorlardı. Hamit için çok kaygılanıyordum. Çünkü her çıktığımızda hiç vakit kaybetmeden silah doğrultuyorlardı. '

HÜCRE GÜNLERİ BAŞLADI

11 gün sonra ise devlete teslim edildiklerini anlatan Özköse, hücre günlerinin başladığını söyledi. Tek kişilik hücrelerde kaldıkları gün boyunca Hamit Coşkun 'u hiç görüşemediğini ifade eden Özköse, 'Bazen tek kişinin kalabileceği hücrelerde 5-6 kişinin kaldığını, bazılarının ise ayakta ve çıplak bir şekilde hücrelerde bekletildiklerini gördük. Hücreler küçük ve içerisi de kalabalık olduğundan sürekli ayakta tutuyorlar ve uyutmuyorlardı. Duvara yaslananları ise dövüyorlardı ' diye ekledi. Mavi Marmara olayının ardından İsrail cezaevinde de kaldığını hatırlatan Özköse, 'İsrail cezaevi Suriye 'deki cezaevine göre 5 yıldızlı otel gibiydi ' diye ekledi. Su içmeme ve tuvalete çıkmama cezası verdiklerini de anlatan Özköse, kendisine de bu cezaların verildiğini söyledi. Verilen cezaları ve yapılan işkenceleri gördükten sonra 'Biz nereye düştük? ' diye kendi kendine sorduğunu söyleyen Özköse, 'Sanki 14.-15. yüzyılda insanlığın hiç olmadığı bir yerde gibiydik ' dedi. Tutuklu bulunan çocukların korku dolu bakışlarından da çok etkilendiğini anlatan Özköse, cezaevinde gördüklerinin insanlık dışı olduğunu söyledi.
 
Serbest kaldıktan sonra ise çocuklarını göreceği için çok heyecanlandığını belirten Özköse, 'En çok heyecanlandığım an o andı. Dayanamayacak gibi hissettim. Çünkü bir baba için bambaşka birşey. Anlatamayacağım duygular yaşadım. ' dedi. Sürekli tehdit edildiği için çocuklarını tekrar göremeyeceğini düşündüğünü söyleyen Özköse, 'En çok istediğim onlara sarılmak ve onları görmekti. ' diye ekledi.