KCK’nın Basın Örgütlenmesine İlişkin İddianame Kabul Edildi
Terör örgütü KCK'ya ilişkin, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 36'sı tutuklu 44 şüpheli hakkında hazırlanan 3. iddianameyi kabul edildi.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar tarafından hazırlanan 800 sayfalık iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı. İddianamede, çoğunluğu gazeteci olan sanıklar KCK’nın ‘basın komitesi’ mensubu olmakla itham ediliyor. 12 sanık KCK yöneticisi olmakla, 32 sanık ise KCK terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyor. Mahkeme heyeti, 12'si 7örgüt yöneticisi' olmakla suçlanan 36 tutuklu sanık hakkında, kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular bulunması ve dosyadaki delil durumunu dikkate alarak bu hallerinin devamına karar verdi. İddianamede, KCK sözleşmesi içerisinde basın komitesinin; terör örgütünün amacı doğrultusunda sözde birleşik müstakil bir Kürdistan devletinin kurulmasını amaç edindiği ve bu konuda terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın çizgisini takip ederek yayın politikası oluşturacağı kaydediliyor. İddianamede, KCK’nın tüm faaliyetlerinin tek bir çatı altında toplanabilmesi amacıyla oluşturulan çatı örgütlenmesi olduğu ve PKK’nın ideolojik alanda KCK’ya bağlı olduğu anlatıldı. Soruşturma sürecinde savcılığa ifade veren gizli tanık Cemile, 2007 yılında KCK sözleşmesi ile Mustafa Karasu başkanlığında tek elden yürütülen bir Basın Komitesi oluşturulduğunu anlattı. İddianamede, basın mensubu adı altında faaliyet gösteren örgüt mensuplarının, çalışma alanlarındaki dağa çıkabilecek insanları tespit ettiğini belirten gizli tanık Cemile, “Dağa aktarılacak şahıslar yurtsever ailelerin evlerinde konaklatılır ve bazen BDP ilçe binaları da eleman aktarımları konusunda konaklama yeri olarak kullanılır.” ifadesini kullandı. Gizli tanık Bahar ise, Basın Komitesi’nin de rutin olarak örgüt toplantıları yaptığını anlattığı iddianamede, söz konusu toplantılara PKK lideri Murat Karayılan’ın başkanlık ettiğini dile getirdi. Basın Komitesi’nin görevini “KCK/PKK lehine yayın yapmak, örgütün propaganda organı işlevi görmek ve yasa dışı eylemleri teşvik etmek” olarak niteleyen gizli tanık Bahar’in ifadeleri iddianamede şöyle yer aldı: “Basın komitesinin Türkiye ayağını “Azadiye Welat, Özgür Gündem, Özgür Halk, Dicle Haber Ajansı, Gün TV oluşturur. Avrupa kolu Fırat News, ROJ TV, Yeni Özgür Politika’dır. Kadınlara ve gençlere yönelik örgütsel dergiler de çıkarılıyor.” Basın örgütlenmesi için çok büyük maddi kaynağın ayrıldığına söyleyen gizli tanık Bahar, ROJ TV’nin yıllık 10-15 milyon dolarlık bütçesi olduğunu belirtti.
Gizli tanık, KCK’nın basın ayağının bağımsız hareket etmediğini, Kandil’den aylık ve haftalık olarak gelen emirler doğrultusunda yayın yapıldığını belirtti.
PKK’nın yayın stratejilerini basın organlarına internet üzerinden ilettiğini dile getiren gizli tanık Bahar, KCK’ya bağlı basın mensuplarının zaman zaman PKK kamplarına giderek buradaki ‘basın akademisi’nden ideolojik eğitim aldığını, Türkiye’de terör suçlarından aranan örgüt mensuplarının ise kırsal alana veya Avrupa’ya basın-yayın faaliyetinde bulunmak üzere gönderildiğini kaydetti.
Gizli tanık, KCK’nın basın ayağının bağımsız hareket etmediğini, Kandil’den aylık ve haftalık olarak gelen emirler doğrultusunda yayın yapıldığını belirtti.
PKK’nın yayın stratejilerini basın organlarına internet üzerinden ilettiğini dile getiren gizli tanık Bahar, KCK’ya bağlı basın mensuplarının zaman zaman PKK kamplarına giderek buradaki ‘basın akademisi’nden ideolojik eğitim aldığını, Türkiye’de terör suçlarından aranan örgüt mensuplarının ise kırsal alana veya Avrupa’ya basın-yayın faaliyetinde bulunmak üzere gönderildiğini kaydetti.