İzmir'deki Depremin Artçı Sarsıntıları Devam Ediyor
İzmir Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi Başkanı Vali Yardımcısı Mustafa Aydın, İzmir'deki depremle ilgili olumsuz bir durumun olmadığını söyledi.TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Baş Danışmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise depremin, Midilli deprem üçgeninde gerginliğin biriktiğinin bir belirtisi olduğunu bildirdi. Depremin artçı sarsıntıları ise devam ediyor.E
Ege Denizi'nde 5 büyüklüğünde meydana gelen deprem İzmir başta olmak üzere çevre il ve ilçelerde de hissedildi ve kısa süreli endişeye sebep oldu. Kandilli Rasathanesi'nden alınan bilgiye göre, deprem saat 17.48'de meydana gelirken depremin 12.2 km derinlikte olduğu belirtildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM)'den edinilen bilgilere göre depremin artçı sarsıntıları devam ediyor.
Sarsıntılar şöyle : "Saat 17.52'de 3.2 büyüklüğünde, 17.53'de 3.3 büyüklüğünde, 17.57'de 2.8 büyüklüğünde, 17.58'de 2.9 büyüklüğünde, 17.59'da 2.7 büyüklüğünde, 18.03'de 2.7 büyüklüğünde, 18.12'de 2.7 büyüklüğünde, 18.14'de 2.2 büyüklüğünde, 18.15'de 2.3 büyüklüğünde, 18.50'de 2.9 büyüklüğünde, 19.02'de 2.6 büyüklüğünde, 19.22'de 2.2 büyüklüğünde, 19.42'de 2.4 büyüklüğünde, 20.31'de 2.4 büyüklüğünde"
İzmir Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi Başkanı Vali Yardımcısı Mustafa Aydın, yaptığı açıklamada, merkez üssü İzmir Körfezi olan 5.0 büyüklüğündeki depremin ardından İzmir merkez ve ilçelerdeki durumla ilgili görüşmeler yaptıklarını, kendilerine iletilen herhangi bir problemin olmadığını söyledi. Aydın, ''Olumsuz bir durum tespiti veya bildirimi yok. İlk tespitlere göre can ve mal kaybı yok'' dedi.
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Baş Danışmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan yaptığı açıklamada depremin Karaburun-Midilli-Foça üçgeni içinde gerçekleştiğini kaydetti.
Prof. Dr. Ercan, 5 büyüklüğündeki depremin, Midilli deprem üçgeninde gerginliğin biriktiğinin bir belirtisi olduğunu bildirdi. İzmir'i etkileyecek 7-7.2 büyüklüğündeki depremin bu üçgen içinde olmasını tahmin ettiğini ifade eden Prof. Dr. Ercan, şunları söyledi :
"Bunun nedeni Foça yarımadasının güney batıya doğru yürüyüşüdür. Bugünkü deprem, yerin bir alıştırması, bir uyarısıdır İzmirliler için. Bu deprem, Midilli deprem üçgeninde gerginliğin birikmekte olduğunun bir belirtisidir. Ancak, ne sürede, biriken bu gerginliğin tümünün boşalacağını bilemiyoruz. O nedenle, çarçabuk, yapıları, yapı dönüşümüne uğratıp, sağlam yerde, sağlam yapılara kavuşmamız gerekir. Kaldı ki İzmirliler bu konuya özel özen gösteriyor. Artçı depremler 7 gün sürebilir.''
Dokuz Eylül Üniversitesi Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Emre Timur ise, İzmir ve çevresinin birinci derece deprem bölgesinde olduğunu hatırlattı. Dr. Emre Timur şunları ifade etti :"Bilindiği gibi İzmir ve çevresi birinci derece deprem bölgesidir ve Anadolu'daki tektonik aktiviteyi kontrol eden sistemlerden birisi olan çöküntü havzaların tam merkezindedir. Dolayısıyla İzmir'de depremler bugün olduğu gibi yarında olacaktır. Mühendisler olarak bizlere düşen görev daha iyi zemin etütleriyle daha sağlam binalar inşa etmek ve halkımızın daha güvenli konutlarda yaşamasını sağlamaktır. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak yapılan tüm bilgilendirme ve uyarılara rağmen ilgili (İBŞB ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'ne) yönetmeliklere aykırı olarak son günler de Çeşme, Gaziemir, Tire, Ödemiş, Güzelbahçe gibi bazı belediyeler, jeofizik ölçümler yapılmadan hazırlanan zemin (yer araştırmalarına) etütlerini kabul etmekte ve rapor içeriğini denetlemeden ruhsat aşamasını yürütmektedirler. Bunun yanında bazı meslek Odaları da, son teknoloji ürünü en son veri işlem tekniklerinin kullanıldığı yeni jeofizik yöntemlerin önünü kesmeye çalışmaktadır. Deprem güvenli yapılaşmanın en önemli unsurlarından biri ve günümüzde yer araştırmalarında bilimin vardığı son nokta olan jeofizik araştırmaları içeren zemin etütlerinin, binaların yapımı öncesinde belediyelerce istenmesi ve imar yönetmeliklerinin bu kapsamda düzenlenmesi, İzmir ve çevre bölge halkının can ve mal güvenliği açısından bir zorunluluktur. Jeofizik Mühendisleri Odası olarak yetkililerin gerekli düzenlemeleri yapacaklarını umuyor halkımıza yaşadıkları deprem korkusu dolayısıyla geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. "
Sarsıntılar şöyle : "Saat 17.52'de 3.2 büyüklüğünde, 17.53'de 3.3 büyüklüğünde, 17.57'de 2.8 büyüklüğünde, 17.58'de 2.9 büyüklüğünde, 17.59'da 2.7 büyüklüğünde, 18.03'de 2.7 büyüklüğünde, 18.12'de 2.7 büyüklüğünde, 18.14'de 2.2 büyüklüğünde, 18.15'de 2.3 büyüklüğünde, 18.50'de 2.9 büyüklüğünde, 19.02'de 2.6 büyüklüğünde, 19.22'de 2.2 büyüklüğünde, 19.42'de 2.4 büyüklüğünde, 20.31'de 2.4 büyüklüğünde"
İzmir Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi Başkanı Vali Yardımcısı Mustafa Aydın, yaptığı açıklamada, merkez üssü İzmir Körfezi olan 5.0 büyüklüğündeki depremin ardından İzmir merkez ve ilçelerdeki durumla ilgili görüşmeler yaptıklarını, kendilerine iletilen herhangi bir problemin olmadığını söyledi. Aydın, ''Olumsuz bir durum tespiti veya bildirimi yok. İlk tespitlere göre can ve mal kaybı yok'' dedi.
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Baş Danışmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan yaptığı açıklamada depremin Karaburun-Midilli-Foça üçgeni içinde gerçekleştiğini kaydetti.
Prof. Dr. Ercan, 5 büyüklüğündeki depremin, Midilli deprem üçgeninde gerginliğin biriktiğinin bir belirtisi olduğunu bildirdi. İzmir'i etkileyecek 7-7.2 büyüklüğündeki depremin bu üçgen içinde olmasını tahmin ettiğini ifade eden Prof. Dr. Ercan, şunları söyledi :
"Bunun nedeni Foça yarımadasının güney batıya doğru yürüyüşüdür. Bugünkü deprem, yerin bir alıştırması, bir uyarısıdır İzmirliler için. Bu deprem, Midilli deprem üçgeninde gerginliğin birikmekte olduğunun bir belirtisidir. Ancak, ne sürede, biriken bu gerginliğin tümünün boşalacağını bilemiyoruz. O nedenle, çarçabuk, yapıları, yapı dönüşümüne uğratıp, sağlam yerde, sağlam yapılara kavuşmamız gerekir. Kaldı ki İzmirliler bu konuya özel özen gösteriyor. Artçı depremler 7 gün sürebilir.''
Dokuz Eylül Üniversitesi Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Emre Timur ise, İzmir ve çevresinin birinci derece deprem bölgesinde olduğunu hatırlattı. Dr. Emre Timur şunları ifade etti :"Bilindiği gibi İzmir ve çevresi birinci derece deprem bölgesidir ve Anadolu'daki tektonik aktiviteyi kontrol eden sistemlerden birisi olan çöküntü havzaların tam merkezindedir. Dolayısıyla İzmir'de depremler bugün olduğu gibi yarında olacaktır. Mühendisler olarak bizlere düşen görev daha iyi zemin etütleriyle daha sağlam binalar inşa etmek ve halkımızın daha güvenli konutlarda yaşamasını sağlamaktır. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak yapılan tüm bilgilendirme ve uyarılara rağmen ilgili (İBŞB ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'ne) yönetmeliklere aykırı olarak son günler de Çeşme, Gaziemir, Tire, Ödemiş, Güzelbahçe gibi bazı belediyeler, jeofizik ölçümler yapılmadan hazırlanan zemin (yer araştırmalarına) etütlerini kabul etmekte ve rapor içeriğini denetlemeden ruhsat aşamasını yürütmektedirler. Bunun yanında bazı meslek Odaları da, son teknoloji ürünü en son veri işlem tekniklerinin kullanıldığı yeni jeofizik yöntemlerin önünü kesmeye çalışmaktadır. Deprem güvenli yapılaşmanın en önemli unsurlarından biri ve günümüzde yer araştırmalarında bilimin vardığı son nokta olan jeofizik araştırmaları içeren zemin etütlerinin, binaların yapımı öncesinde belediyelerce istenmesi ve imar yönetmeliklerinin bu kapsamda düzenlenmesi, İzmir ve çevre bölge halkının can ve mal güvenliği açısından bir zorunluluktur. Jeofizik Mühendisleri Odası olarak yetkililerin gerekli düzenlemeleri yapacaklarını umuyor halkımıza yaşadıkları deprem korkusu dolayısıyla geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. "