Nevşehir'de ''Yeni Demokratik Anayasa'' Konulu Panel
Nevşehir'de Rize Güneysu Derneği'nin öncülüğünde başlatılan ''Yedi İklim, Yedi Kültür'' projesi çerçevesinde, İstanbul Nevşehirliler Derneği'nin ev sahipliğinde, ''Yeni Demokratik Anayasa'' konulu panel düzenlendi.
Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç'ın oturum başkanlığında yapılan panele konuşmacı olarak 21. ve 22. Dönem İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, 19, 20, 21, 22. Dönem Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış, Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koçak, AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen katıldı.
Panelin açılışında konuşan Nevşehir Vali Yardımcısı Ali Murat Kayhan, yeni anayasanın büyük Türkiye'nin geleceğine uygun konumda olması gerektiğine işaret etti.
AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider de açılıştaki konuşmasında, seçimlerden önce yeni bir anayasa yapmak için ortaya çıkan AK Parti hükümetinin, sivil anayasa konusunda toplumun geniş kitlelerinden gelen talepleri de ele aldığını söyledi.
Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç ise günümüz dünyasının artık bir köye dönüştüğünü belirterek, sınırların kalktığı ve ciddi bir etkileşimin yaşandığı günümüzde Türkiye'nin de buna uygun bir yapının içerisinde mutlaka bulunması gerektiğini kaydetti.
Yeni sivil anayasanın insanların günün ihtiyaçlarına uygun bir konumda olması gerektiğinin altını çizen Kılıç, yeni anayasasının devlet ve millet menfaatlerinin doğrultusunda ele alınmasını istedi.
Panelde konuşan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, yeni anayasanın her türlü dayatmalardan uzak bir konumda olması gerektiğini söyledi.
Yeni anayasanın nasıl olması gerektiğini anlatan Şen, yeni anayasanın yapımının iktidarın hakimiyetine bırakılamayacağını belirterek, şunları söyledi:
''Anayasada tüm mesele, anayasaya konulacak hükümlerin ne kadar eşit, hukukun evrensel ilke ve esaslarını gözeten bir metin olarak kaleme alınabileceği ve hepimize hitap edebileceğinin tartışmasını yapmaktan geçiyor. Bunu sadece iktidarın hakimiyetine bırakmak, oradan çıkacak bir takım metinlerin tüm toplum tarafından kabulünü beklemek asla tarafımızdan benimsenemez. Burada yapılması gereken anlayış, nasıl 1982 anayasasına karşı yöneltilen dayatmacı anlayışa tepki var ise aynı şekilde o tepkinin 2012 yılında Türkiye'de yapılması gereken anayasada da dayatmacı anlayıştan uzak, sivil toplum örgütü, vatandaşın her bireyin gerçekten sesini çıkartıp oraya cümlelerini kaydedebileceği ortak sesini ifadesi olan bir anayasa metnine kavuşmamız gerekiyor. Tüm mesele budur.' '
Kaynak: AA
Panelin açılışında konuşan Nevşehir Vali Yardımcısı Ali Murat Kayhan, yeni anayasanın büyük Türkiye'nin geleceğine uygun konumda olması gerektiğine işaret etti.
AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider de açılıştaki konuşmasında, seçimlerden önce yeni bir anayasa yapmak için ortaya çıkan AK Parti hükümetinin, sivil anayasa konusunda toplumun geniş kitlelerinden gelen talepleri de ele aldığını söyledi.
Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç ise günümüz dünyasının artık bir köye dönüştüğünü belirterek, sınırların kalktığı ve ciddi bir etkileşimin yaşandığı günümüzde Türkiye'nin de buna uygun bir yapının içerisinde mutlaka bulunması gerektiğini kaydetti.
Yeni sivil anayasanın insanların günün ihtiyaçlarına uygun bir konumda olması gerektiğinin altını çizen Kılıç, yeni anayasasının devlet ve millet menfaatlerinin doğrultusunda ele alınmasını istedi.
Panelde konuşan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, yeni anayasanın her türlü dayatmalardan uzak bir konumda olması gerektiğini söyledi.
Yeni anayasanın nasıl olması gerektiğini anlatan Şen, yeni anayasanın yapımının iktidarın hakimiyetine bırakılamayacağını belirterek, şunları söyledi:
''Anayasada tüm mesele, anayasaya konulacak hükümlerin ne kadar eşit, hukukun evrensel ilke ve esaslarını gözeten bir metin olarak kaleme alınabileceği ve hepimize hitap edebileceğinin tartışmasını yapmaktan geçiyor. Bunu sadece iktidarın hakimiyetine bırakmak, oradan çıkacak bir takım metinlerin tüm toplum tarafından kabulünü beklemek asla tarafımızdan benimsenemez. Burada yapılması gereken anlayış, nasıl 1982 anayasasına karşı yöneltilen dayatmacı anlayışa tepki var ise aynı şekilde o tepkinin 2012 yılında Türkiye'de yapılması gereken anayasada da dayatmacı anlayıştan uzak, sivil toplum örgütü, vatandaşın her bireyin gerçekten sesini çıkartıp oraya cümlelerini kaydedebileceği ortak sesini ifadesi olan bir anayasa metnine kavuşmamız gerekiyor. Tüm mesele budur.' '