Duruşmada Avukat Ali Sezenoğlu, Getirdikleri Adli Bilirkişinin Dinlenilmesini İstedi
''Balyoz Planı'' davasında avukat Ali Sezenoğlu, getirdiği bilirkişinin duruşmada dinlenilmesini istemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, her sanık için tek tek bilirkişi dinlemenin mümkün olmayacağını belirterek, avukatların aralarında anlaşıp 3 kişilik uzman bir bilirkişi heyeti oluşturarak duruşmada dinletebilecekleri önerisinde bulundu.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada konuşan emekli Orgeneral Çetin Doğan, mahkemenin keyfi bir uygulama yaptığını savunarak, bu durumun hukuki olarak kabul edilmeyeceğini söyledi.
Mahkemenin usul hatalarını okumak istediğini ifade eden Doğan, ''Delillerin ortaya konulması, tartışılması bütün ısrarlarımıza rağmen yapılmadı. Delil olarak konulan belgelerin okunması gerekir. Belgelerin başlıkları okunmuştur. Delillere ilişkin yeterli açıklamalar olmamıştır'' diye konuştu.
Doğan'ın, bilirkişi Hakan Erdoğan'ın raporuyla ilgili sözleri üzerine Diken, ''Eksik hukuki bilginizle 'okunmuyor' diyorsunuz. Yasa, delillerin mahkeme önünde bir kez okunmasını yeterli görüyor. Sanıklar savunmalarını yaparken belgeleri ekranda yansıttı, açıklamalar yaptı. İddia makamının delil olarak sunduğu hiçbir delil burada okunmadan geçilmedi. Tüm deliller okundu. Okunmaması mümkün değil. Hakan Erdoğan'ın raporu da okundu'' ifadelerini kullandı.
-''Buyurun delilleri tartışın''-
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, davada delillerin tartışılması aşamasına gelindiğini ifade ederek, ''Buyurun tartışın ne oldu şimdi. Savcı hüküm makamı değildir. Onun da dosyayı temyiz etme hakkı var. Biz size 'son sözlerinizi söyleyin, mahkeme karar verecek' demişiz gibi tepki gösteriyorsunuz. Bu konudaki direnç nedir-'' diye sordu.
Diken'in bu açıklamaları sırasında bazı sanıklar da delilerin okunduğu, ancak duruşmada gösterilmediği yönünde itirazda bulundu.
Bu arada, bazı sanıkların da savcı Savaş Kırbaş'ı işaret ederek, ''Savcı bize gülerek bakmasın'' diye seslendikleri duyuldu.
Diken de bu şekilde konuşmaların devam etmesi durumunda yargılama yapılmayacağını ve duruşmayı bitireceğini söyledi.
Duruşmada tutuklu sanık Aydın Sezenoğlu da ''Burada beyanlarımızı dile getirdik. Ancak mütalaada bu beyanlara yer verilmedi. 'Balyoz' 1. ve 2. davalarının ardından 'Balyoz' 3'ün sanığıyım. 1. ve 2. davanın sanıklarının ifadelerini dinlemedim. Kendimi nasıl savunacağım'' diye konuştu.
Tutuklu sanık emekli Oramiral Özden Örnek de ''Sabah tıraş olmak için aynanın karşısına geçtim. Alnımda akıllı yazmıyordu. Ancak aptal da yazmıyordu. '30 CD'yi vereceğiz' dediniz. Ancak bizim bilgisayarlarımız yok. Bu CD'ler ışığa ya da cama tutunarak okunamaz. İddia makamı 4 DVD'den bahsetti. Ben 3 demiştim. 4'üncü gelinceye kadar ben savunma yapmayacağım'' şeklinde konuştu.
Emekli Orgeneral Ergin Saygun da mütalaanın iddianamenin aynısı olduğunu savunarak, ''Bunlar iğrenç iftiralardır. Bunu 43 yıl orduya hizmet etmiş biri olarak söylüyorum. Şenkal Atasagun'un tanık olarak dinlenmesini istiyorum'' dedi.
İkinci ''Ergenekon'' davasından tutuklu olan CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay'a ait olduğu iddia edilen günlüklere atıfta bulunarak, ''Balbay ve İlhan Selçuk'un da katıldığı bir yemekte, Atasagun 'birinci ordunun darbeye hazır olduğunu' söylüyor'' şeklinde konuşan Saygun, bununla ilgili eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un tanık olarak dinlenilmesini istedi.
-Bilirkişi dinlenilmesi talebi-
Bu arada devam eden duruşmaya katılan tutuklu sanık Aydın Sezenoğlu'nun kardeşi olan avukatı Ali Sezenoğlu da duruşmaya dinlenilmesi amacıyla bilirkişi Tevfik Koray Peksayar'ı getirdiklerini belirterek, mahkemenin Peksayar'ı tanık olarak dinlemesini istedi.
TÜBİTAK raporlarında çelişkiler olduğunu savunan Sezenoğlu, TÜBİTAK'ın birinci raporunda belgelerin gerçek kişiler tarafından yazıldığının, ikincisinde de belgelerin gerçek kişiler tarafından yazıldığının tespit edilemeyeceğinin yer aldığını ifade ederek, bu çelişkinin giderilmesi için bilirkişi Peksayar'ın dinlenilmesi gerektiğini söyledi.
Bu talep nedeniyle mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
Aranın ardından başkan Diken, avukatların bilirkişi getirerek duruşmada dinletebileceğini ifade ederek, ancak her avukatın tek tek bilirkişi dinletmesinin mümkün olmayacağını, bunun usul ekonomisiyle bağdaşmayacağını söyledi.
Bu nedenle avukatların aralarında anlaşarak 3 kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturup duruşmada dinletebileceğini belirten Diken, bu bilirkişiyle yetinilip yetinilmeyeceğine karar verilmesini istedi.
Avukat Ali Sezenoğlu da kendi bilirkişinin adli bilirkişi olduğunu belirterek, mahkemenin bunu dinledikten sonra dosyayı kendisinin bilirkişiye göndermesini istedi.
Tutuklu sanıklardan Faruk Yarman da kendi avukatının da Türker Gülüm adlı bilirkişi getirdiğini aktararak, mahkemenin uygun görmesi durumunda dinlenilmesini istedi.
Çetin Doğan ise bugünkü davaya gelen bilirkişilerin dinlenilmesini isteyerek, ortaya çıkacak çelişkiler nedeniyle dosyanın mahkeme tarafından bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini kaydetti.
Başkan Diken de ''Sabahki oturuma avukatlar katılmadığı için aslında bugün için bitmişti. Çözüm bulunabilmesi için herkes görüşünü açıkladı.
Yargıyı kitlemenin kimseye yararı yok. Her gün bir bilirkişi getirilirse olmaz. Avukatlar, kendi aranızda bir sınır belirleyin. Öğleden sonra ortak bir karar alın'' ifadelerini kullandı.
Duruşmaya öğlen arası verildi.
Mahkemenin usul hatalarını okumak istediğini ifade eden Doğan, ''Delillerin ortaya konulması, tartışılması bütün ısrarlarımıza rağmen yapılmadı. Delil olarak konulan belgelerin okunması gerekir. Belgelerin başlıkları okunmuştur. Delillere ilişkin yeterli açıklamalar olmamıştır'' diye konuştu.
Doğan'ın, bilirkişi Hakan Erdoğan'ın raporuyla ilgili sözleri üzerine Diken, ''Eksik hukuki bilginizle 'okunmuyor' diyorsunuz. Yasa, delillerin mahkeme önünde bir kez okunmasını yeterli görüyor. Sanıklar savunmalarını yaparken belgeleri ekranda yansıttı, açıklamalar yaptı. İddia makamının delil olarak sunduğu hiçbir delil burada okunmadan geçilmedi. Tüm deliller okundu. Okunmaması mümkün değil. Hakan Erdoğan'ın raporu da okundu'' ifadelerini kullandı.
-''Buyurun delilleri tartışın''-
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, davada delillerin tartışılması aşamasına gelindiğini ifade ederek, ''Buyurun tartışın ne oldu şimdi. Savcı hüküm makamı değildir. Onun da dosyayı temyiz etme hakkı var. Biz size 'son sözlerinizi söyleyin, mahkeme karar verecek' demişiz gibi tepki gösteriyorsunuz. Bu konudaki direnç nedir-'' diye sordu.
Diken'in bu açıklamaları sırasında bazı sanıklar da delilerin okunduğu, ancak duruşmada gösterilmediği yönünde itirazda bulundu.
Bu arada, bazı sanıkların da savcı Savaş Kırbaş'ı işaret ederek, ''Savcı bize gülerek bakmasın'' diye seslendikleri duyuldu.
Diken de bu şekilde konuşmaların devam etmesi durumunda yargılama yapılmayacağını ve duruşmayı bitireceğini söyledi.
Duruşmada tutuklu sanık Aydın Sezenoğlu da ''Burada beyanlarımızı dile getirdik. Ancak mütalaada bu beyanlara yer verilmedi. 'Balyoz' 1. ve 2. davalarının ardından 'Balyoz' 3'ün sanığıyım. 1. ve 2. davanın sanıklarının ifadelerini dinlemedim. Kendimi nasıl savunacağım'' diye konuştu.
Tutuklu sanık emekli Oramiral Özden Örnek de ''Sabah tıraş olmak için aynanın karşısına geçtim. Alnımda akıllı yazmıyordu. Ancak aptal da yazmıyordu. '30 CD'yi vereceğiz' dediniz. Ancak bizim bilgisayarlarımız yok. Bu CD'ler ışığa ya da cama tutunarak okunamaz. İddia makamı 4 DVD'den bahsetti. Ben 3 demiştim. 4'üncü gelinceye kadar ben savunma yapmayacağım'' şeklinde konuştu.
Emekli Orgeneral Ergin Saygun da mütalaanın iddianamenin aynısı olduğunu savunarak, ''Bunlar iğrenç iftiralardır. Bunu 43 yıl orduya hizmet etmiş biri olarak söylüyorum. Şenkal Atasagun'un tanık olarak dinlenmesini istiyorum'' dedi.
İkinci ''Ergenekon'' davasından tutuklu olan CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay'a ait olduğu iddia edilen günlüklere atıfta bulunarak, ''Balbay ve İlhan Selçuk'un da katıldığı bir yemekte, Atasagun 'birinci ordunun darbeye hazır olduğunu' söylüyor'' şeklinde konuşan Saygun, bununla ilgili eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un tanık olarak dinlenilmesini istedi.
-Bilirkişi dinlenilmesi talebi-
Bu arada devam eden duruşmaya katılan tutuklu sanık Aydın Sezenoğlu'nun kardeşi olan avukatı Ali Sezenoğlu da duruşmaya dinlenilmesi amacıyla bilirkişi Tevfik Koray Peksayar'ı getirdiklerini belirterek, mahkemenin Peksayar'ı tanık olarak dinlemesini istedi.
TÜBİTAK raporlarında çelişkiler olduğunu savunan Sezenoğlu, TÜBİTAK'ın birinci raporunda belgelerin gerçek kişiler tarafından yazıldığının, ikincisinde de belgelerin gerçek kişiler tarafından yazıldığının tespit edilemeyeceğinin yer aldığını ifade ederek, bu çelişkinin giderilmesi için bilirkişi Peksayar'ın dinlenilmesi gerektiğini söyledi.
Bu talep nedeniyle mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
Aranın ardından başkan Diken, avukatların bilirkişi getirerek duruşmada dinletebileceğini ifade ederek, ancak her avukatın tek tek bilirkişi dinletmesinin mümkün olmayacağını, bunun usul ekonomisiyle bağdaşmayacağını söyledi.
Bu nedenle avukatların aralarında anlaşarak 3 kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturup duruşmada dinletebileceğini belirten Diken, bu bilirkişiyle yetinilip yetinilmeyeceğine karar verilmesini istedi.
Avukat Ali Sezenoğlu da kendi bilirkişinin adli bilirkişi olduğunu belirterek, mahkemenin bunu dinledikten sonra dosyayı kendisinin bilirkişiye göndermesini istedi.
Tutuklu sanıklardan Faruk Yarman da kendi avukatının da Türker Gülüm adlı bilirkişi getirdiğini aktararak, mahkemenin uygun görmesi durumunda dinlenilmesini istedi.
Çetin Doğan ise bugünkü davaya gelen bilirkişilerin dinlenilmesini isteyerek, ortaya çıkacak çelişkiler nedeniyle dosyanın mahkeme tarafından bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini kaydetti.
Başkan Diken de ''Sabahki oturuma avukatlar katılmadığı için aslında bugün için bitmişti. Çözüm bulunabilmesi için herkes görüşünü açıkladı.
Yargıyı kitlemenin kimseye yararı yok. Her gün bir bilirkişi getirilirse olmaz. Avukatlar, kendi aranızda bir sınır belirleyin. Öğleden sonra ortak bir karar alın'' ifadelerini kullandı.
Duruşmaya öğlen arası verildi.