Akbank'ın 2012 Yılı İlk Üç Aylık Net Karı 531 Milyon TL Oldu

Akbank'ın 2012 yılı ilk çeyreğinde 691,4 milyon TL brüt kâr elde ettiğini kaydeden Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, "Brüt kârı üzerinden 160,8 milyon TL vergi karşılığı ayıran Akbank'ın konsolide net kârı 530,6 milyon TL oldu" dedi.

Binbaşgil konuşmasında farklı değerleme yöntemlerinin bankaların gelir ve kâr performansını etkilediğinin altını çizdi. Binbaşgil, Akbank'ın TÜFE'ye endeksli menkul değerlerin değerlemesinde tahmini enflasyon ile değerleme yöntemi yerine gerçekleşen TÜFE ile değerleme yöntemini kullanması durumunda, bankanın ilk çeyrek net kârının 630 milyon TL olacağını söyledi

Global ekonomideki büyümenin yavaşladığı bir dönemde Türkiye'nin başarılı bir büyüme performansı gösterdiğini kaydeden Binbaşgil, "Akbank olarak milli gelirimizin ve insanlarımızın yaşam kalitesinin arzuladığımız seviyelere çıkması için verdiğimiz desteği sürdürüyoruz. Toplam aktiflerimiz 143 milyar TL'yi geçti. Toplam nakdi kredilerimizle ekonomimize ve müşterilerimize sağladığımız destek geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 24 artarak 78 milyar TL'ye yaklaştı. 2011 yıl sonuna göredeğerlendirdiğimizde toplam nakdi kredilerimizdeki büyüme sektörün 2 katının üzerinde gerçekleşti. Ayrıca 2012 yılının Türk bankacılık sektöründeki ilk sendikasyon kredisini de birinci çeyrekte başarıyla gerçekleştirdik. İmzaladığımız 1,2 milyar Dolar tutarındaki sendikasyon kredisi ile ekonomimize ve reel sektörümüze yeni finansman kaynağı sağlamaya devam ettik" dedi

"KREDİLERİMİZİ SEKTÖRÜN ÜSTÜNDE BÜYÜTEREK BANKAMIZIN HER ALANDA PAZAR PAYINI ARTTIRDIK"
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, KOBİ, kurumsal ve bireysel kredilerde piyasanın üzerinde bir gelişme sağladıklarının altını çizerek, "Kredilerimizi sektörün üstünde büyüterek bankamızın her alanda pazar payını arttırdık. Daha fazla sayıda müşterinin tercih ettiği çözüm ortağı olmaktan mutluluk duyuyoruz" dedi.

Binbaşgil, bankanın TL kredileri ile sağladığı finansman desteğinin de 2011 yılı sonuna göre sektörün 2,5 katı büyüyerek yaklaşık yüzde 11 artışla 47 milyar TL'ye yaklaştığını ekledi

Türkiye'de bölgeler arası gelir farklılıklarının azaltılmasının, yeni istihdam alanlarının yaratılmasının ve rekabet gücünün artırılmasının yolunun KOBİ'lerin daha fazla desteklenmesinden geçtiğini belirten Binbaşgil, "Ülkemizin 2023 yılında hedeflediği en büyük on ekonomi arasında yer alabilmesi için KOBİ'lerimizin rekabetçiliğinin ve ar-ge faaliyetlerinin daha fazla teşvik edilmesi gerekiyor. Ekonomimizin itici gücü olan KOBİ'lerin rekabette öne çıkmalarını sağlamak amacıyla desteğimizi sürdürüyoruz.Bu amaçla geliştirdiğimiz özel ürün, hizmet ve avantajlı çözümleri tüm KOBİ'lerimizin kullanımına sunuyoruz. 2012'nin ilk üç ayında KOBİ ve kurumsal kredilerimiz yoluyla sağladığımız desteği hızla artırarak 51 milyar TL'ye çıkardık" dedi.

Tüketici ve müşterilerin bankacılık işlemlerini gerçekleştirmek için artan oranda mobil çözümleri tercih ettiğine dikkat çeken Binbaşgil, "Mobil bankacılık uygulamalarında Türkiye'nin öncü kurumu olarak önde gelen teknoloji şirketleriyle işbirliğimizi artırıyoruz. Bankacılık işlemleri ve mobil dünyayı birleştiren, işlemlerin güvenli ve hızlı şekilde gerçekleşmesini sağlayan projeleri hayata geçiriyoruz. Bu sayede tüketicilerin ve müşterilerimizin farklılaşan ihtiyaçlarına her kanaldan kesintisiz destekolmayı sürdürüyoruz. Müşterilerimize tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları kredileri ile sağladığımız destek 2012'nin ilk üç ayında sektörün 2,5 katı üzerinde büyüyerek yaklaşık yüzde 7 artışla 27 milyar TL'ye yaklaştı. Bunun yanında, yüzde 10'un üzerinde artış gösteren kredi kartı kredilerimizle de 2011 yılında olduğu gibi 2012'nin ilk çeyreğinde de pazar payı kazanımında sektörde lider banka olduk" diye konuştu.

"RİSK ODAKLI BANKACILIKTAN TAVİZ VERMEDEN KREDİLERLE EKONOMİMİZE ARTAN DESTEĞİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"
Türk bankacılık sektörünün risk yönetimini esas alan yaklaşımının ekonomideki dengelerin ve istikrar ortamının sigortalarından biri olduğunu kaydeden Binbaşgil, şunları söyledi; "Ekonomimizin büyümesine destek sağlarken ihtiyatlı ve risk odaklı yaklaşımımızı her zaman tavizsiz sürdürüyoruz. 2011 yıl sonu itibarıyla yüzde 1,7 seviyesinde bulunan takipteki kredi oranımız düşüş trendini sürdürerek 2012'nin ilk çeyreği sonunda yüzde 1,6'ya geriledi." Binbaşgil, takipteki kredi karşılıklarına da değinerek, Akbank'ın genel kredi karşılıkları da dikkate alındığında takipteki kredilere yüzde 163 oranında karşılık ayırdığının altını çizdi.

Son 20 yılda yurt içi tasarrufların milli gelire oranının yaklaşık yüzde 24'ten yüzde 12'lere kadar gerilediğinin altını çizen Binbaşgil "Bu oran 1980'den beri kaydedilen en düşük oran. Ülkemizin tasarruf oranı Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerle de karşılaştırıldığında çok düşük kalıyor. Buna karşılık tasarruf oranımızın yükseltilmesi hem cari açığın daha düşük seviyelere çekilmesine hem de yüksek sürdürülebilir büyüme performansımızı devam ettirmemize önemli katkı sağlayacak. Akbank olarakyenilikçi finansal ürünlerimizle tüketicilerin ve müşterilerimizin tasarruf alışkanlığı kazanmalarına, kampanyalarımızla da tasarruf bilincinin yayılmasına destek oluyoruz. Toplumumuzdaki tasarruf algısını güçlendirmek için tasarruf seferberliği başlattık. Bu kapsamda iki ayrı projeyi hayata geçiriyoruz. 'Yaygın Finansal Okuryazarlık Projesi' ile belirlenen illerde profesyonel eğitmenlerle toplumun geniş bir bölümüne finansal okuryazarlık kazandırmayı ve temel finansal kavramlarla tanıştırmayı hedefliyoruz.Akbanklı gönüllülerimizin desteğiyle gerçekleşireceğimiz ikinci projemizle de ilköğretim çağındaki öğrencilerimize bankalar ve finansal ürünler hakkında temel bilgiler vereceğiz" dedi.

Akbank'ın Türkiye genelinde yaygın şube ağı ile sağlam bir mevduat tabanına sahip olduğuna dikkat çeken Binbaşgil, bankanın TL mevduatlarının 2011 yılı sonuna göre yaklaşık yüzde 5 artışla 46 milyar TL'ye yaklaştığını kaydetti.

Binbaşgil ayrıca toplam mevduatların sektörün üzerinde bir büyümeyle 83 milyar TL'yi geçtiğine de değinerek Akbank'ın müşterilerin tercih ettiği banka olduğunu söyledi.

Akbank'ın yenilikçi ürün ve hizmet sunumundaki öncülüğü ve başarılı finansal performansı ile bankacılığın her alanında örnek gösterilen başarılara imza atmaya devam ettiğini vurgulayan Binbaşgil, "Akbank Private Banking Euromoney'nin 2012 değerlendirmesinde Türkiye'nin 'En İyi Özel Bankacılık Kuruluşu' seçildi. Akbank Private Banking, üç yıl üst üste olmak üzere toplamda 5 kez bu prestijli ödülün sahibi oldu. EMEA Finance ise, sonuçlarını 2012 yılında açıkladığı '2011 Yılı Başarı Ödülleri'değerlendirmesinde bankamızı üst üste ikinci kez Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesinde 'Dış Borçlanmada En Başarılı Finansal Kuruluş', Ağustos 2011'de gerçekleştirdiğimiz sendikasyon kredimizi ise 'Bir Finansal Kuruluş Tarafından Alınan En İyi Kredi' olarak seçti. Akbank ayrıca Global Finance'in 97 ülkede gerçekleştirdiği araştırmada 8. kez 'Türkiye'nin En İyi Döviz İşlemleri Bankası' ödülünü kazandı" ifadelerini kullandı.

Akbank'ın 2011 yılından bu yana 60'ın üzerinde prestijli ödül kazandığının altını çizen Binbaşgil, sözlerini şöyle tamamladı; "Modern bankacılığın en iyi örneklerini veren, işinin uzmanı Akbanklılar, hem bankamızı hem de ülkemizi seçkin uluslararası platformlarda başarıların zirvesine taşıyor. Her zaman başarı çıtasını daha da ileriye taşımayı hedefleyen çalışanlarımız kalıcı liderlik yolundaki en büyük güvencemiz. Özverili çalışmalarından dolayı başta çalışanlarımıza olmak üzere bizlere destek olan ve güvenen tüm müşterilerimize ve hissedarlarımıza teşekkür ediyorum. "
Kaynak: İHA