''kültürümüzde Yazma Eserlerin Yeri'' Konferansı
Rize'de, ''Kültürümüzde Yazma Eserlerin Yeri'' konulu konferansı düzenlendi.
Kütüphane Haftası etkinlikleri kapsamında Rize Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa, Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi emekli müdürü Nevzat Kaya, konuşmacı olarak katıldı.
Uygarlığın temel yapı taşlarından birisinin yazı olduğunu vurgulayan Kaya, ''İslam'ın altın çağı, kağıtla başlar. Türk İslam kültüründe kağıdın başlangıcı da Kuran-ı Kerim'dir. Süleymaniye Yazma Eserler Bölümünde bulunan ve Hazreti Osman döneminde yazılan el yazması kitapları, bugünkü Kuran ile birebir karşılaştırdık. Arada hiçbir fark yoktu'' dedi.
Avrupalılar'ın Türkiye için yazma eserler ambarı dediklerini, çünkü dünyada en çok el yazması eserin Türkiye'de olduğunu ifade eden Kaya, ''Osmanlı'dan kalan 114 kütüphanenin toplamından Süleymaniye Yazma Eserler Müzesi oluşturulmuştur. Süleymaniye Kütüphanesi'nde sadece kitap yoktur. Aynı zamanda hat, ebru, süsleme gibi sanat eserleri de vardır'' diye konuştu.
Osmanlı dönemindeki kütüphanelerden bazılarının kitapları ödünç verdiklerini, ancak Avrupa'daki kütüphanelerin okuyuculara kitap vermeye başlamasının 60-70 yıl öncesine dayandığını anlatan Kaya, şunları söyledi:
''Ziya Paşa zamanında Endülüs'te yapılan sayımda 1 milyonluk şehirde sadece hükümdarın sarayında 400 bin kitap olduğunu biliyoruz. Bu kitaplar bazı İspanyol Hristiyan din adamları tarafından Kuran zannıyla yakılmıştır. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra mimari, ilim ve bilim açısından inşa etmeye başlamıştır. Sultan Fatih çok önemli bir tarihi kişiliktir. Tarihimizi iyi öğrenmeliyiz.''
Konferansın ardından Kaya'ya, Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz tarafından plaket verildi.
Uygarlığın temel yapı taşlarından birisinin yazı olduğunu vurgulayan Kaya, ''İslam'ın altın çağı, kağıtla başlar. Türk İslam kültüründe kağıdın başlangıcı da Kuran-ı Kerim'dir. Süleymaniye Yazma Eserler Bölümünde bulunan ve Hazreti Osman döneminde yazılan el yazması kitapları, bugünkü Kuran ile birebir karşılaştırdık. Arada hiçbir fark yoktu'' dedi.
Avrupalılar'ın Türkiye için yazma eserler ambarı dediklerini, çünkü dünyada en çok el yazması eserin Türkiye'de olduğunu ifade eden Kaya, ''Osmanlı'dan kalan 114 kütüphanenin toplamından Süleymaniye Yazma Eserler Müzesi oluşturulmuştur. Süleymaniye Kütüphanesi'nde sadece kitap yoktur. Aynı zamanda hat, ebru, süsleme gibi sanat eserleri de vardır'' diye konuştu.
Osmanlı dönemindeki kütüphanelerden bazılarının kitapları ödünç verdiklerini, ancak Avrupa'daki kütüphanelerin okuyuculara kitap vermeye başlamasının 60-70 yıl öncesine dayandığını anlatan Kaya, şunları söyledi:
''Ziya Paşa zamanında Endülüs'te yapılan sayımda 1 milyonluk şehirde sadece hükümdarın sarayında 400 bin kitap olduğunu biliyoruz. Bu kitaplar bazı İspanyol Hristiyan din adamları tarafından Kuran zannıyla yakılmıştır. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra mimari, ilim ve bilim açısından inşa etmeye başlamıştır. Sultan Fatih çok önemli bir tarihi kişiliktir. Tarihimizi iyi öğrenmeliyiz.''
Konferansın ardından Kaya'ya, Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz tarafından plaket verildi.