Türk Eğitim-sen 30 Nisan'da Öğretmene Şiddeti Protesto Edecek

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer genç nesilleri yarınlara hazırlayan, öğrencilerini kendi çocuğu gibi sahiplenen, onların dertleriyle dertlenen, sevinçlerine ortak olan, yeri geldiğinde öğrencilerinin kalemini, defterini alan, onlarla ekmeğini paylaşan, büyük bir özveri ile görev yapan öğretmenlerimize yapılan bu insanlık dışı muameleye daha ne kadar sessiz kalacaktır?" diyerek 30 Nisan'da öğretmene şiddeti protesto
edeceklerini belirtti.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, öğrencilerin ve velilerin öğretmenlere uyguladığı şiddetle ilgili basın açıklaması yaptı. Son yıllarda öğretmenlere yönelik şiddetin büyük artış gösterdiğini ve neredeyse her gün eğitim ve bilim yuvalarında öğretmenlerin sözlü ya da fiziksel saldırıya uğradıklarını ifade eden Koncuk, "Gün geliyor bir öğrenci öğretmeni bıçaklıyor, gün geliyor veliler ellerinde sopalarla öğretmenlere meydan dayağı atıyor. Kütahya'da bir öğretmenimizinöğrencisi tarafından bıçakla yaralanması, İstanbul Esenyurt'ta bir öğretmenimizin öğrencisi tarafından diğer öğrencilerin gözü önünde bıçaklı saldırıya uğraması, Sakarya'da bir velinin öğretmeni tekme ve yumruklarla dövmesi, öğretmenlere yönelik saldırıların hız kazandığını gözler önüne sermektedir" şeklinde konuştu.

Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in ve bürokratlarının manzarayı film seyreder gibi seyretmesinin, öğretmenleri sahiplenmemesinin ve öğretmenlere yönelik şiddeti önlemek için acil eylem planı hazırlamamasının üzüntülerini bir kat daha artırdığını söyledi.

Koncuk, "Okullarda tehlike zilleri çalınırken, öğretmenler hemen her gün öğrenci ve veliler tarafından saldırıya uğrarken, öğretmenlerin can güvenliği tehdit altındayken bu olaylara karşı önlem almayanların hala koltuklarında oturması manidardır.Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer; genç nesilleri yarınlara hazırlayan, öğrencilerini kendi çocuğu gibi sahiplenen, onların dertleriyle dertlenen, sevinçlerine ortak olan, yeri geldiğinde öğrencilerinin kalemini, defterini alan, onlarla ekmeğini paylaşan, büyük bir özveri ile görev yapan öğretmenlerimize yapılan bu insanlık dışı muameleye daha ne kadar sessiz kalacaktır? Sayın Dinçer ne zaman makam odasından dışarı çıkacak, kendi personeli ile kucaklaşacak ve onları sahiplenecektir? Bakan Dinçer ne zaman bukonuda önlem alınması için bakanlığı en üst seviyede alarma geçirecektir?" dedi.

Öğretmene yönelik şiddetin münferit olaylar gibi görülmemesi gerektiğini ifade eden Koncuk, "Çünkü öğretmenler yıllardır öğrenci ve veli şiddetine maruz kalmaktadır. Bunun nedeni de öğretmenlerin bir paçavra gibi kenara atılması, etkisizleştirilmesi, değersizleştirilmesi, korunup, kollanmamasıdır. Öğretmenleri çok maaş alıp, az çalışıyormuş gibi kamuoyuna lanse edenler, öğretmenlerin maddi ve özlük haklarını hiçbir şekilde savunmayanlar, sözleriyle öğretmenleri incitenler, onları küçümseyip, hor görenlerokullarda öğretmene uygulanan şiddetin bir numaralı sorumlularıdır. Okullarda öğretmenin etkinliği son yıllarda çok azaltılmıştır. Öğretmenler etkisizleştirilmiş ve yetkisizleştirilmiştir. Disiplin yönetmelikleri çok yetersizdir" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın ödenek ayırmadığından okullarda alınan güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu kaydeden Koncuk, açıklamasına şöyle devam etti: "Milli Eğitim Bakanlığı ödenek ayırmadığından okullarda alınan güvenlik önlemleri yetersizdir. Hatta okulların büyük kısmında hiçbir şekilde güvenlik önlemi alınmamaktadır. Bu okullarda güvenlik, nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılmaktadır. Öğrenciler okula kesici aletle gelebilmektedir. Rehber öğretmeni bulunan okul sayısı çok azdır. Okullarda güç kullanmaya eğilimli gruplaşmalar ve tehdit boyutunda gruplaşmalar olduğu gözlemlenmektedir. Bu tür gruplaşmaları itibar ve ayrıcalık kazanmak olarakgören bazı öğrenciler arkadaşlarına, öğretmenlerine ve okul idarecilerine şiddet uygulamakta, böylece okullar Teksas'a dönmektedir. Öğrencilerin dizi karakterlerine özenmesi, onlar gibi davranması, şiddet içerikli görüntüler, haberler, dizi ve filmler de öğrencileri şiddete yöneltmektedir. Bu saydığımız tüm hususlar iyi irdelenmelidir. Öğretmene yönelik şiddeti önemsiz gibi görmek, bunu es geçmek önümüzdeki yıllarda okullarda şiddet olaylarının çok daha fazla artmasına zemin hazırlayacaktır. Türk Eğitim-Senolarak öğretmenlere uygulanan şiddete karşı her türlü eylem ve etkinliğe dün ve bugün olduğu gibi, yarın da destek vereceğimiz bilinmelidir. "
Kaynak: İHA