Hülya Koçyiğit: 'Sinema Sanatçısı Olmam Annemin Gönlünde Vardı'

Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Türk Sineması Üzerine Söyleşi' konulu konferansa konuşmacı olarak katılan sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, "Davet edildiğim üniversitelere büyük bir heyecanla katılıyorum. Siz gençlerin Türk sinemasına gösterdiğiniz ilgi beni çok mutlu ediyor. Çünkü hepimiz biliyoruz ki sinema diliyle birbirimizle aslında iletişim kurmaktayız. Sinema sizlerin dili olmaya çalışmakta ve bizler sinemada çalışan tüm emekçiler ve sanatçılar da gerçektenyaşantımızı, kültürümüzü, varlığımızı, heyecanlarımızı, umutlarımızı yansıtmaya çalışıyoruz. Bundan 50 yıl önce de böyleydi, bundan 50 yıl sonra da böyle olacak. Dün filmlerimizi gerçekten teknik olarak uluslararası alanlara çıkaramayacak kadar eksik ve fakirdik. Bugün göğsümüzü gere gere büyük bir iftiharla dünyanın her yerinde kullanılan teknikleri kullanıyoruz. Onun için filmlerimizi yurtdışında önemli festivallere sokabiliyoruz ve bu önemli festivallerden de çok büyük ödüllerle geliyoruz. Bu Türksinemasının bugün dipdiri ayakta olduğunun ve daha nice güzel filmler üreteceğinin işareti bizler için. O nedenle bizi buluşturan sinemamız için sizleri tekrar selamlıyorum" diye konuştu.

Büyük bir heves ve heyecanla sinemaya girdiğini belirten Koçyiğit, "Bu sadece benim hayalini kurduğum bir şey değildi. Çok açık yüreklilikle ifade etmem gerekirse sinema sanatçısı olmak annemin gönlünde olan bir şeydi. Çünkü küçük kız kardeşim İstanbul Şehir Tiyatroları'nda piyeslerde oynamaktaydı ve Metin Erksan ona daha önce onu bir çocuk filmi için seçmişti. Ailemle bu şekilde tanışmışlar. Metin Bey 'Susuz Yazlar' adlı filmden söz ediyormuş sette. Bu filmi yapmak istediğini söyleyince annem de bendensöz etmiş. 'Tanışmanızı çok isterim' demiş. Tanıştıktan sonra ne kadar şanslıymışım ki beni bu rol için kabul etti ve ilk heyecanım 'Susuz Yaz' filmi ile başladı.

Ama hiç bitmedi. Her yıl yaptığım her film benim emeğimdir diye saygı ve sevgiyle sarıldığım işler oldu. İstediklerini büyük ölçüde hayata geçirebilmiş bir kişi olarak çok mutluyum. Çok doyuma ulaştım. Ama sanatçılık öyle bir durum ki hep iyinin iyisi var. Hep daha iyisi var" şeklinde konuştu.