Salim Ensarioğlu: 28 Şubat'ın Aktörlerinden Davacıyım
Refah-Yol hükümetinin Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu, 28 Şubat'ın Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir hakkında davacı olduğunu söyledi.
Bir hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklayan Ensarioğlu, Demirel'in 28 Şubat'ta gerekeni yapmadığını belirtti.
MGK ve Bakanlar Kurulu kararlarının açıklanmasını isteyen Ensarioğlu, 28 Şubat döneminde partisinden istifa etmediği için hedefe konulduğunu ifade etti.
Refah-Yol hükümetinde devlet bakanlığı görevini üstlenen Ensarioğlu, Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na yaptığı açıklamada, 28 Şubat soruşturmasını doğru bulduğunu söyledi.
Bir intikam peşinde olmadığını vurgulayan Ensarioğlu, Türkiye'nin bir daha bir daha darbe yaşamaması için bunun yapılması gerektiğini ifade etti.
Ülkede her 10 yılda bir darbenin yapıldığını hatırlatan Ensarioğlu, döneme ilişkin herkesin konuşması gerektiğini belirtti.
28 Şubat döneminde bazı kesimlerin askere çanak tuttuğunu, bazı kesimlerin askeri teşvik ettiğini, bazılarının ise kendi ekonomik gücünü devam ettirmek için askere alkış tuttuğunu hatırlatan Ensarioğlu, soruşturmada sadece askeri suçlu bulmanın yanlış olacağını belirterek suçlu olan herkesin üzerine gidilmesi gerektiğinin altını çizdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Mesut Yılmaz'ın da konuşmaları gerektiğini dile getiren Ensarioğlu, herkesin soruşturulması gerektiğini ifade etti.
28 Şubat döneminde Çevik Bir tarafından hazırlanan andıçta bir numara olduğuna dikkat çeken Ensarioğlu, "Nisan ayında andıç yayınlandı. Bazı televizyonlarda ben birinci sıraya konulmuştum. Hedef gösterildim. 'Dağda çıkıp bir terörist ile görüşmüşüm' gibi bir senaryo hazırlanmış. Arkasından iki ay sonra da Antalya'da trafik kazası geçirdim. O kaza da hala meçhul. Oranın valisi beni aradı; 'Bülent Ecevit bize talimat verdi. Araştırdık, biz bir şey bulamadık' dedi.
Bunların hepsinin tesadüf olması mümkün değil." dedi.
"İSTİFA ETMEDİM, HEDEF OLDUM" Hala neden kendisinin hedef seçildiğini anlayamadığını söyleyen Ensarioğlu, Doğru Yol Partisi'nden istifa etmeden dik durması ve açıklamaları ile Kürt sorunu konusundaki duyarlılığının kendisini hedef yapmış olabileceğini düşündüğünü kaydetti.
Rahmetli Necmettin Erbakan'ın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarını imzalamadığını söylediğini aktaran Ensarioğlu, imzalamışsa Erbakan'ın dik duruşunun tartışılabileceğini belirtti.
O dönem Tansu Çiller'in hemen istifa edip hükümetten ayrılması halinde asker tarafından kahraman ilan edileceğini kaydeden Ensarioğlu, Çiller'in ayrılmamasının bir dik durma olduğunu ifade etti.
28 Şubat soruşturmasıyla ilgili bir başvuru yapacağını anlatan Ensarioğlu, "Müdahil olarak davaya katılacağım. Çünkü benim hakkımda Çevik Bir ve Batı Çalışma Grubu'nun hazırladığı andıcı, Şemdin Sakık'ın kitabını delil olarak sunacağım. Benim ve ailemin andıcın birinci sırasına neden konulduğunu bilmiyorum. Nedenini merak ediyorum. Ben bunu hak etmedim diyorum." diye konuştu.
Ensarioğlu, başta Çevik Bir ve Batı Çalışma Grubu olmak üzere bunu hazırlayan ve destekleyen herkes hakkında davacı olacağını söyledi.
"28 ŞUBAT'IN MGK VE BAKANLAR KURULU KARARLARI AÇIKLANMALI" Türkiye'de o döneme ilişkin herkesin konuşabilmesi için bir yasal düzenleme yapılmasını isteyen Ensarioğlu, şöyle devam etti: "Bu bir intikam değildir. Babam 1960 ihtilalinde sürgün olmuş, 1980 ihtilalinde ağabeyim ceza almış; daha sonra biz cezaevine girmişiz. Bu bir daha tekerrür etmemeli. Bizim çocuklarımız, torunlarımız görmemeli. Onun için her şeyin açık konuşulması için Bakanlar Kurulu kararları, MGK kararları, nasıl kozmik odalara girilmişse, onlar için yasa çıkarılmalı ve açıklanmalı. Herkes bildiğini ortaya dökmeli. İkincisi Demirel ve Mesut Yılmaz gibi insanların konuşması için imkân sağlanmalı. Suç işleyenler tabi ki ceza almalı. Ama bizim gibi insanların konuşması için de yasal düzenleme gerekiyor. Özellikle Demirel, Başbakan MGK üyesi olanlar konuşmalı." "DEMİREL 28 ŞUBAT'TA GEREKENİ YAPMADI" Demirel'in 12 Eylül 1980 darbesi davasına müdahillik konusunda yaptığı 'ben darbeyle hesaplaştım' açıklamasını da eleştiren Ensarioğlu, "Hesaplaşmayı Demirel değil halk yaptı. Halk dedi ki 'benim seçtiğim insana karışma, ben bunun dersini sandıkta veririm' Benim anlayışıma göre Sayın Demirel'in hesaplaşması için Cumhurbaşkanıyken 28 Şubat ve hareketleri yapmak isteyenleri eğer o zaman görevden alsaydı hesaplaşmış olurdu. Çünkü halk demokrasinin abidesi gibi, yasaklı dönemlerin Başbakanı, Cumhurbaşkanı gibi oraya oturttu. Eğer o zaman birkaç komutanı emekli etseydi hesaplaşmış olurdu. Demirel 28 Şubat'ta gerekeni yapmamıştır. Onun için hesaplaşmayı öyle kabul etmiyorum." diye konuştu.
MGK ve Bakanlar Kurulu kararlarının açıklanmasını isteyen Ensarioğlu, 28 Şubat döneminde partisinden istifa etmediği için hedefe konulduğunu ifade etti.
Refah-Yol hükümetinde devlet bakanlığı görevini üstlenen Ensarioğlu, Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na yaptığı açıklamada, 28 Şubat soruşturmasını doğru bulduğunu söyledi.
Bir intikam peşinde olmadığını vurgulayan Ensarioğlu, Türkiye'nin bir daha bir daha darbe yaşamaması için bunun yapılması gerektiğini ifade etti.
Ülkede her 10 yılda bir darbenin yapıldığını hatırlatan Ensarioğlu, döneme ilişkin herkesin konuşması gerektiğini belirtti.
28 Şubat döneminde bazı kesimlerin askere çanak tuttuğunu, bazı kesimlerin askeri teşvik ettiğini, bazılarının ise kendi ekonomik gücünü devam ettirmek için askere alkış tuttuğunu hatırlatan Ensarioğlu, soruşturmada sadece askeri suçlu bulmanın yanlış olacağını belirterek suçlu olan herkesin üzerine gidilmesi gerektiğinin altını çizdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Mesut Yılmaz'ın da konuşmaları gerektiğini dile getiren Ensarioğlu, herkesin soruşturulması gerektiğini ifade etti.
28 Şubat döneminde Çevik Bir tarafından hazırlanan andıçta bir numara olduğuna dikkat çeken Ensarioğlu, "Nisan ayında andıç yayınlandı. Bazı televizyonlarda ben birinci sıraya konulmuştum. Hedef gösterildim. 'Dağda çıkıp bir terörist ile görüşmüşüm' gibi bir senaryo hazırlanmış. Arkasından iki ay sonra da Antalya'da trafik kazası geçirdim. O kaza da hala meçhul. Oranın valisi beni aradı; 'Bülent Ecevit bize talimat verdi. Araştırdık, biz bir şey bulamadık' dedi.
Bunların hepsinin tesadüf olması mümkün değil." dedi.
"İSTİFA ETMEDİM, HEDEF OLDUM" Hala neden kendisinin hedef seçildiğini anlayamadığını söyleyen Ensarioğlu, Doğru Yol Partisi'nden istifa etmeden dik durması ve açıklamaları ile Kürt sorunu konusundaki duyarlılığının kendisini hedef yapmış olabileceğini düşündüğünü kaydetti.
Rahmetli Necmettin Erbakan'ın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarını imzalamadığını söylediğini aktaran Ensarioğlu, imzalamışsa Erbakan'ın dik duruşunun tartışılabileceğini belirtti.
O dönem Tansu Çiller'in hemen istifa edip hükümetten ayrılması halinde asker tarafından kahraman ilan edileceğini kaydeden Ensarioğlu, Çiller'in ayrılmamasının bir dik durma olduğunu ifade etti.
28 Şubat soruşturmasıyla ilgili bir başvuru yapacağını anlatan Ensarioğlu, "Müdahil olarak davaya katılacağım. Çünkü benim hakkımda Çevik Bir ve Batı Çalışma Grubu'nun hazırladığı andıcı, Şemdin Sakık'ın kitabını delil olarak sunacağım. Benim ve ailemin andıcın birinci sırasına neden konulduğunu bilmiyorum. Nedenini merak ediyorum. Ben bunu hak etmedim diyorum." diye konuştu.
Ensarioğlu, başta Çevik Bir ve Batı Çalışma Grubu olmak üzere bunu hazırlayan ve destekleyen herkes hakkında davacı olacağını söyledi.
"28 ŞUBAT'IN MGK VE BAKANLAR KURULU KARARLARI AÇIKLANMALI" Türkiye'de o döneme ilişkin herkesin konuşabilmesi için bir yasal düzenleme yapılmasını isteyen Ensarioğlu, şöyle devam etti: "Bu bir intikam değildir. Babam 1960 ihtilalinde sürgün olmuş, 1980 ihtilalinde ağabeyim ceza almış; daha sonra biz cezaevine girmişiz. Bu bir daha tekerrür etmemeli. Bizim çocuklarımız, torunlarımız görmemeli. Onun için her şeyin açık konuşulması için Bakanlar Kurulu kararları, MGK kararları, nasıl kozmik odalara girilmişse, onlar için yasa çıkarılmalı ve açıklanmalı. Herkes bildiğini ortaya dökmeli. İkincisi Demirel ve Mesut Yılmaz gibi insanların konuşması için imkân sağlanmalı. Suç işleyenler tabi ki ceza almalı. Ama bizim gibi insanların konuşması için de yasal düzenleme gerekiyor. Özellikle Demirel, Başbakan MGK üyesi olanlar konuşmalı." "DEMİREL 28 ŞUBAT'TA GEREKENİ YAPMADI" Demirel'in 12 Eylül 1980 darbesi davasına müdahillik konusunda yaptığı 'ben darbeyle hesaplaştım' açıklamasını da eleştiren Ensarioğlu, "Hesaplaşmayı Demirel değil halk yaptı. Halk dedi ki 'benim seçtiğim insana karışma, ben bunun dersini sandıkta veririm' Benim anlayışıma göre Sayın Demirel'in hesaplaşması için Cumhurbaşkanıyken 28 Şubat ve hareketleri yapmak isteyenleri eğer o zaman görevden alsaydı hesaplaşmış olurdu. Çünkü halk demokrasinin abidesi gibi, yasaklı dönemlerin Başbakanı, Cumhurbaşkanı gibi oraya oturttu. Eğer o zaman birkaç komutanı emekli etseydi hesaplaşmış olurdu. Demirel 28 Şubat'ta gerekeni yapmamıştır. Onun için hesaplaşmayı öyle kabul etmiyorum." diye konuştu.