2011 Büyümesi 8,5 Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2011 büyümesi yüzde 8,5 oldu.

Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH) 772 milyar 298 milyon doları bulurken; birey başına milli gelir 10 bin 444 dolar seviyesine geldi. Rakamları olumlu bulan sanayici ve ihracatçı, yüzde 8,5 büyümeyi Türkiye için başarı olarak değerlendirdi. Yeni teşvik modelinin milli geliri daha da artıracağını vurguladı.
Sanayici derneklerinin ve ihracatçı birliklerinin başkanları büyüme oranları ile ilgili şunları ifade etti: Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan: “2011’de yakalanan büyüme oranı Türkiye adına gayet olumlu, mutluluk verici. Kimi çeverler büyüme oranlarının gerileyeceğine ihtimal veriyordu. Bu anlamda ortaya çıkan rakam bu anlamda mühimdir. Diğer yandan Türkiye, ülkelerin kıvrandığı bir ortamda büyüyor. Önemli merhaleler alan, ender ülkeler içinde. Bu da tabii memnun edicidir. Yüzde 8,5’e varan büyümede dış ticaretin payı mühim. Burada ihracatın rolünü reddetme mümkün değil. İhracat siyasi bunalımların olduğu ülkelere arttı. İhracatın ithalatı karşılaştırma oranları yüzde 66’yı buldu. Yine sanayi, büyümeyi belirleyen unsurlardan. Yani büyümenin temelinde özel sektör var, onun üretimi ve istihdamı artırıcı rolü mühim. Kişi başına milli gelir 10 bin 444 dolar oldu. Hedefimiz 20-25 bin dolar milli gelir. Bu önemli bir rakam olup reformlara gerek olduğunu hatırlatıyor. Zannediyorum yakında açıklanacak teşvik sistemi ile metodolojide reformlar söz konusu olacak.”
Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçı Birlikleri (OAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran: “TÜİK rakamlarına göre yüzde 8,5 büyüme dünyaya bakıldığında iyi bir rakam. Türkiye için bir başarıdır. Bir defa ülkenin ve toplumun daha da zenginleşmesi anlamına geliyor. Burada harcamalara dikkat etmeliyiz. Yine büyümenin önemli bölümü ithalat rakamlarından geliyor. Bu konuya da dikkat etmeliyiz. Artık imalat ve ihracatla büyümeyi öne almalıyız. Diğer türlü ithalata dayanan büyüme devamlı olmaz. Daha evvel cari açığımızı doğrudan yatırımlarla kapatıyorduk, bu dönemde yani ekonomik bunalım Sonrasında doğrudan yatırımlar daraldı. Açığı portföy yatırımları ile kapatıyoruz. Onun da bir risk olduğu malum. Bununla sanayinin toplam ekonomide payı yüzde 20’lere geriledi. Dillendirdiğim risklere karşı temkinli olmamız gerektiği ortada. Bütün bunlara karşı yeni teşvik yasası önemli. Yasa Türkiye’nin üretim, istihdam ve ihracatını destekleyecektir. Katma değerli teşvik sistemi, ülkenin büyümesini kalıcı hale getirecektir. Türkiye zenginleşiyor, kişi başına milli gelirde 3 bin dolardan 10 bin dolar seviyesine gelmek başarıdır. Ama 10 bin dolardan 20-25 bin dolara götürecek strateji daha değişik olmalıdır. Bu da daha katma değerli üretime yürümekle olur; sanayi üretimini daha da artırmakla olur. Artık Türkiye, ihracatını artırmalı, ithal ettiği kimi ürünleri ülkede üretebilir kılmalıdır.”
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Negrin: “Türkiye için yüzde 8,5 büyüme iyi. Avrupa ülkelerinin seviyesine ilerliyoruz. Malum 10 senedir iktidarda olan bir irade var, burada siyasi istikrar ve doğru yönetimin meyvelerini alıyoruz. Türkiye gerek imalat gücü ile gerek ihracatı ile Avrupa ve çevresinde önemli bir oyuncu olma yolunda. Kuşku yok büyümede özel sektörde faal firmaların başarılarının önemli payı var. Eskiden hazır giyim ihracat yapar, diğer sektörler izlemede kalırdı. Son 10 senede diğer sektörlerimizin de dünyaya açıldığını görüyoruz. Bu da büyümeye katkı sunuyor. Kişi başına 10 bin dolar milli gelir iyi bir rakam ama ülkenin bütün illeri için geçerli değil. Temennimiz, yeni teşvik yasası ile milli gelir bağlamında bütün illerin 8-10 sene içinde aynı seviyeye gelmesidir.”
Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Bulut: “Tabii yüzde 8,5 büyüme öngörülen bir orandı. Elbette Türkiye’nin büyümede birinci olan Çin’in ardından gelmesi memnun edici. Dünyayı sarsan ekonomik buhranlar belli. Bu buhranlar ile büyüme inişe geçti ama ben yine de yüzde 8,5 oranını olumlu buluyorum. Tabii artan tüketim ve yatırımlarda görülen daralma da büyümeyi yavaşlattı. Onun için burada yatırımlara ve istihdama odaklanılması gerekiyor. Dış ticaretin büyümeye katkıları fazla. Bununla büyümenin motorunu da perakende ile inşaat sektörü olarak görüyorum. İnşaat sektöründe ilerleme Türkiye’nin büyümesini perçinledi. Son tahlilde iktidar, sanayici ile el ele vererek güçlü büyümeyi mümkün kıldı.”