TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üstün Açıklama Yaptı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturmasına ilişkin, ''Demokrasi, insan hakları, özgürlükler için bunun ileri bir aşama olduğunun kanaatindeyiz, bu soruşturmalar yapılmalıydı, yapılmasından son derece memnunuz'' dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üstün Açıklama Yaptı
Üstün, AA muhabirine, 12 Eylül 2010'daki anayasa değişikliğiyle darbecileri yargıdan koruyan geçici 15. maddenin kaldırıldığını ve böylece soruşturmaların önündeki engellerin kalktığını söyledi.

Değişiklikle 30 yıl önce yapılmış bir darbenin hesabının ''sorulur'' hale geldiğini ifade eden Üstün, ''Şimdi kamuoyunda şöyle bir beklenti oluştu. '30 yıl önce yapılan bir darbeyi soruşturuyorsunuz da neden 15 yıl önce yapılan bir darbe soruşturulmuyor' diye. Oysa bunun da soruşturulacağı besbelliydi'' diye konuştu.

Milletin anayasa değişikliği referandumunda yüzde 58 'evet' oyu vererek, darbecilerin yargılanmasının önündeki engeli kaldırdığını anımsatan Üstün, ''Demokrasi, insan hakları, özgürlükler için bunun ileri bir aşama olduğu kanaatindeyiz. Bu soruşturmalar yapılmalıydı, yapılmasından son derece memnunuz'' ifadesini kullandı.

Darbelerden hesap sorulması ve bundan sonra kimsenin darbe yapmayı aklının ucundan geçirmemesi gerektiğine dikkati çeken Üstün, şöyle devam etti:

''Avrupa'da darbe yapma niyetinde olan kişileri yargılamıyorlar. Neden yargılamıyorlar- Çünkü diyorlar ki 'bunlar muhtemelen rahatsızdır, akıl hastasıdır'. Bunları mahkemede yargılamak yerine, akıl hastanelerine gönderiyorlar. Hem 12 Eylül'de hem de 28 Şubat'ta topluma büyük travmalar yaşatan, 'demokrasiye balans ayarı yaptık, tankları biz yürüttük, post modern darbe yaptık' diye kendilerinin de ikrar ettiği bu darbe sürecinin mutlaka soruşturulması lazım.''

-''Bir çılgınlık, çıldırmışlık hali vardı''-

28 Şubat'ta sıkı yönetim ilan edilmediğini ama ekonomide, eğitimde, kültür hayatında adeta sıkı yönetim yaşandığını anlatan Üstün, şunları kaydetti:

''Zaten devletin bütün yapısında sıkı yönetim vardı. Hükümet devrilmişti. Kansız bir devirmeydi ama hükümet devrilmişti. Dolayısıyla bir darbenin bütün şartları oluşmuştu. O bakımdan tüm kesimler bundan zarar gördü, ülke zarar gördü, ekonomi zarar gördü, kriz üzerine kriz yaşandı. Gaziantep'teki baklavacıyı dahi 'yeşil sermaye' ilan ettiler. Böyle bir çılgınlık, çıldırmışlık hali vardı.

Türkiye, geriye gitti. Üniversiteler zarar gördü. Sakarya Üniversitesi çok başarılı bir üniversite. Bu üniversiteden cumhurbaşkanları çıkmış, bakanlar çıkmış. 28 Şubat'ta içine kapandı, etrafına manevi duvarlar ördü. Şehirle, toplumla bağını kesti. Onun için bu etkilerin tamamen ortadan kaldırılması lazım.''

Meclisin 28 Şubat'ın etkilerinin ortadan kaldırılması yönünde çok önemli bir adım attığını vurgulayan Üstün, ''8 yıllık kesintisiz eğitimi ortadan kaldırarak, 28 Şubat'ın belki son zararlarını ortadan kaldıracak bir adım attı. '4+4+4 sistemini' getirdi. Bu, çok önemlidir. Türkiye'nin hem eğitim, hem ekonomik hem de kültür hayatında çok ileri seviyede sonuçlar doğuracaktır'' şeklinde konuştu.

Yeni eğitim sistemiyle müfredatın da değiştirileceğine dikkati çeken Üstün, şunları söyledi:

''Bu çerçevede yeni bir eğitim sistemi oluşturulacak. 'Bin yıl sürecek' dedikleri 28 Şubat 15 yıl içinde Allah'a çok şükür bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırıldı. Bu darbeyi yaptığını söyleyenlerin de şu anda yargı karşısında hesap vermeleri çok önemli bir gelişmedir. İnşallah Türkiye bundan sonra böyle olaylarla karşılaşmaz ve modern bir devlet olarak yoluna devam eder. Seçimle gelen seçimle gider, bunu herkes kabul eder.''
Kaynak: AA