Ömrünü Tamamlamış Araçta 'Teşvik' Sıkıntısı

Toyota Satış ve Pazarlama CEO'su Ali Haydar Bozkurt, 'hurda araç' konusunun ciddi bir kaynak gerektirdiğini ve hükümetin de bunu hayata geçirmesinin kolay olmadığını söyledi.

Ömrünü Tamamlamış Araçta 'Teşvik' Sıkıntısı
Bozkurt, bir 'teşvik sistemi' ortaya konulmadığı sürece hiç kimsenin ömrünü tamamlayan aracını teslim etmeyeceğini kaydetti.

Toyota tarafından çevre teknolojileri üzerine 40 yıldan bu yana sürdürülen çalışmaların bir ürünü olan 'Prius Plug-in Hybrid'in tanıtımı kapsamında Adana'ya gelen Toyota Satış ve Pazarlama CEO'su Ali Haydar Bozkurt, Türkiye'de 'Uluslararası Çevre Dostu Bina Değerlendirme Sistemi Sertifikası'na sahip ilk ve tek otomobil binası olarak öne çıkan Toyota Plaza Onatça'da test sürüşü gerçekleştirdi. Burada düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozkurt, 2014 yılının otomotiv sektörü açısındanbir kilometre taşı olacağını ifade ederek, 'Otomotiv Strateji Belgesi'nde 2014'e kadar çevreci teknolojilerin desteklenmesi ve teşvik edilmesi konu başlığının çok net bir şekilde ortaya konulduğunu hatırlattı. Önümüzdeki 2 yıllık zaman diliminde bazı teşvik edici çalışmalar beklediklerini anlatan Bozkurt, şu anda masada herhangi bir şey olmadığını, ancak konuyla ilgili çalışma yapıldığı bilgisini edindiklerini belirtti.

"VERGİ SİSTEMİNDE DÜZENLEME YAPILIRSA SATIŞLAR 2.5 KAT ARTAR"
Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de toplanan vergilerin yüzde 21'ini otomotiv ve otomotive bağlı sektörlerin oluşturduğuna işaret eden Bozkurt, bunun çok önemli bir oran olduğunun altını çizdi. Avrupa normlarına yakın bir vergi sisteminin hayata geçirilmesi halinde Türkiye'deki bugünkü satışların 2-2.5 kat artabileceği görüşünü savunan Bozkurt, "Bugün Türkiye'de 800 bin adetlerde satış oluyorsa, böyle bir uygulamada 2.5 ve hatta 3 milyon adete çıkabilir. Belki birim bazında kademeli vergi düşüşüolabilir, ama toplam bazda mutlaka bunu telafi edecek bir şey olacak. Bunun da tek katkısı otomobil satışlarının büyümesi değil, Türkiye'deki yatırımların artmasına yol açar. İç pazar büyürse, Türkiye'de halen üretim yapanlarla birlikte hiç üretimi olmayanların üretim üssü olarak göreceğini söyleyebiliriz. Türk pazarının böyle bir potansiyeli var" ifadesini kullandı.

"LOKOMOTİF BİR SEKTÖRDE ÜLKEMİZİ ÜRETİM ÜSSÜ HALİNE GETİRMELİYİZ"
Türkiye'de cari açığın sadece ekonominin soğutulmasıyla çözülmeyeceğini, yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiye'de üretim yapmalarının sağlanmasının bir zorunluluk olarak öne çıktığını anlatan Bozkurt, ortaya konulacak üretimle dış pazarlara ürün ihraç edilerek, dış ticaretteki açığın kapatılabileceği gibi cari açığın daha normal bir seviyeye ineceğini vurguladı. Bozkurt, "Bugün Türkiye'de üretilen otomobillerin yaklaşık yüzde 75'i ihraç ediliyor. Bizim ekonomimizin buna ihtiyacı var. Eğer gerçekanlamda enflasyon ve cari açığı kalıcı olarak çözmek, daha sağlıklı bir ihracat-ithalat dengesi istiyorsak mutlaka bir şeyler üretip ve baka ülkelere satmak zorundayız. Ama ne yazık ki dışa bağımlı bir ülkeyiz. Hemen hemen her ürünü dışarıdan ithal ediyoruz. Kendi ürettiğimiz ürünleri bile dışarıdan ithal ediyorsak bu düşündürücü. Demek ki, birileri sizden daha ucuz mal üretiyor. Bizim de lokomotif bir sektörde ülkemizi üretim üssü haline getirmeliyiz. Bu konuda otomobilde şansımız çok yüksek" diye konuştu.

"TEŞVİK SİSTEMİ OLMADIĞI SÜRECE KİMSE ESKİ ARACINI TESLİM ETMEZ"
Otomotiv sektöründe teşvik konusunun her zaman gündemde olduğunu, ancak masaya bir şey gelmeden bu konuda yorum yapılmasının doğru olmadığını vurgulayan Bozkurt, hurda ile ilgili farklı çözüm önerileri olduğunu, bunun hükümet açısından kolay olmadığını ve ciddi bir kaynağı gerektirdiğini söyledi.

Devletin üzerine çok fazla bir külfet yüklenilmeden soruna 'ara çözüm' bulunabileceğini kaydeden Bozkurt, "Bugün Türkiye'de ömrünü tamamlamış araçlarla ilgili bir kanun var. Şu anda ömrünü tamamlamış aracınıteslim eden insan sayısı, son birkaç yılda bin 500'ü bulduğunu düşünmüyorum. Çünkü insanları gidip araçlarını teslim etmeye teşvik edecek bir sistem yok. İnsanlar; 'En azından ite kalka da olsa çalışan bir otomobilim var' diye düşünüyor. Ama araçtaki o teknoloji ne kullanıcısına, ne de trafikte güven vermiyor. Artık ABS'si olmayan otomobile hiç kimse binmek istemiyor. 30-40 yaşındaki otomobiller hem çevreyi kirletiyor, hem de daha fazla yakıt tüketiyor. Siz bir teşvik sistemi koymadığınız sürece hiç kimsearacını gidip teslim etmez. Konuyla ilgili birçok formül var ve bekleyip de görmek lazım" dedi.

"AKARYAKIT ZAMLARI OTOMOBİL SATIŞLARINI ÇOK FAZLA ETKİLEMİYOR"
Akaryakıta yapılan zamların otomobil satışını çok fazla etkilemediğini, otomobilin artık bir lüks olmaktan çıkıp önemli bir ihtiyaç haline geldiği yorumunda bulunan Bozkurt, Türkiye'nin dünyanın en pahalı benzinini kullanan ikinci ülke olduğunu hatırlattı. Geçmişte insanların yapılan zamların ardından otomobile binmekten kaçınıp, toplu taşıma araçlarını tercih ettiğini hatırlatan Bozkurt, ancak bugün böylesi bir durumun söz konusu olmadığını, sürekli hareket halinde olması gereken insanların zamlararağmen yine kendi aracını kullandığını belirtti.

Eskiden otomobil sektörü çok karlı olduğunu, otomobile yatırım yapmanın ise riskini insanların çok kolay alabildiğini dile getiren Bozkurt, bugün dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de otomobil sektörü karlı bir sektör olmaktan çıktığını ifade etti .
Kaynak: İHA