Emekli Tümgeneral Özkasnak, 28 Şubat İçin 'Post-Modern Darbe' Demişti
Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından yürütülen 28 Şubat soruşturması kapsamında dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak'ın da aralarında bulunduğu toplam 12 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
7 ilde gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonda gözaltı kararı verilenlerin 8'i emekli, 4'ü muvazzaf subay. İlk operasyonda ise eski Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ile 18 kişi tutuklanmış, 10 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. 28 Şubat soruşturmasına ilişkin ikinci operasyonda da gözaltına alınan isimler arasında öne çıkan isim, dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak oldu. 28 Şubat'ın sözcüsü ve vitrin isimlerinden olan Özkasnak'ın, gazete yöneticilerine ve köşe yazarlarına ne yazacaklarını söylemek, yazmayanları tehdit etmekle görevli olduğu ileri sürülmüştü. Özkasnak, 2000 yılında kadro yetersizliğinden emekli edildi. 28 Şubat olmasaydı 1999 seçimlerinde bu neticenin alınamayacağını savunan Özkasnak, 28 Şubat 1997 müdahalesinin 'post-modern darbe' olduğunu söylemişti. Özkasnak, 28 Şubat için "Post-modern darbe, tereyağından kıl çeker gibi, eski darbelere benzemeyen bir şekilde hiç kan akıtmadan, hiç kimseyi üzmeden, gayet usulüne uygun bir şekilde demokratik uygulamalarla, MGK tarafından da benimsenerek, devletin başındaki en büyük insandan ilgili bakanlıklara kadar hepsi de dahil edilerek, hatta halkımız ortak edilerek, sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla, çok başarılı bir şekilde yürütülen bir süreçtir." ifadelerini kullanmıştı.
"ÖZKASNAK, SHOW TV'Yİ ARAYIP HAKKINDAKİ SORUYU ENGELLEDİ"
Eski Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, 28 Şubat döneminde Show TV'nin sahibi Erol Aksoy'u arayıp askerle ilgili soru sorulmasını engellemesiyle de gündeme gelmişti. Tarihe post-modern darbe olarak geçen 28 Şubat'a ilişkin bir belgesel hazırlayan Mehmet Ali Birand, ODTÜ'de yaptıkları bir programa ilişkin hatırasını şöyle anlatmıştı: "Yönetmen Musa bize dedi ki kanalın sahibi Erol Bey burada. Biraz önce Özkasnak, Erol Bey'i aramış; 'bu yayında, canlı yayında eğer askerle ilgili bir tartışma başlatırsa Mehmet Ali Birand, bu sonudur bu işin' demiş. Erol Bey de demiş, 'söyleyin Mehmet Ali Birand'a rejide oturuyorum, şarteli indireceğim.' Öğrencilere de çıkıp bunu söyledim, 'durum böyle böyle, bizi eğer yok etmek istiyorsanız, istediğinizi yapın; istediğiniz soruyu sorun, istediğiniz tezahüratı yapın.' Bir tek kelime ters çıkarmadılar." Gazetecilerin işten attırılmasını da sağladığı iddia edilen Özkasnak hakkında Sabah gazetesinin eski sahibi Dinç Bilgin, Genelkurmay'da katıldığı davetlerden birinde Çevik Bir ve Özkasnak'ın, gazete yazarlarının listesini önüde koyarak, kabahatlerini sıraladığını ve bu yazarların diskalifiye edilmesini istediğini ileri sürmüştü. Bilgin, iki isim aracılığıyla her gün yayınlanmak üzere kasetler gönderildiğini iddia etmişti. Dinç Bilgin, Özkasnak'ın Zafer Mutlu'yu 'Kazıklı Voyvoda'ya çevirme tehdidinde bulunduğunu savunmuştu.
"ÖZKASNAK, SHOW TV'Yİ ARAYIP HAKKINDAKİ SORUYU ENGELLEDİ"
Eski Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, 28 Şubat döneminde Show TV'nin sahibi Erol Aksoy'u arayıp askerle ilgili soru sorulmasını engellemesiyle de gündeme gelmişti. Tarihe post-modern darbe olarak geçen 28 Şubat'a ilişkin bir belgesel hazırlayan Mehmet Ali Birand, ODTÜ'de yaptıkları bir programa ilişkin hatırasını şöyle anlatmıştı: "Yönetmen Musa bize dedi ki kanalın sahibi Erol Bey burada. Biraz önce Özkasnak, Erol Bey'i aramış; 'bu yayında, canlı yayında eğer askerle ilgili bir tartışma başlatırsa Mehmet Ali Birand, bu sonudur bu işin' demiş. Erol Bey de demiş, 'söyleyin Mehmet Ali Birand'a rejide oturuyorum, şarteli indireceğim.' Öğrencilere de çıkıp bunu söyledim, 'durum böyle böyle, bizi eğer yok etmek istiyorsanız, istediğinizi yapın; istediğiniz soruyu sorun, istediğiniz tezahüratı yapın.' Bir tek kelime ters çıkarmadılar." Gazetecilerin işten attırılmasını da sağladığı iddia edilen Özkasnak hakkında Sabah gazetesinin eski sahibi Dinç Bilgin, Genelkurmay'da katıldığı davetlerden birinde Çevik Bir ve Özkasnak'ın, gazete yazarlarının listesini önüde koyarak, kabahatlerini sıraladığını ve bu yazarların diskalifiye edilmesini istediğini ileri sürmüştü. Bilgin, iki isim aracılığıyla her gün yayınlanmak üzere kasetler gönderildiğini iddia etmişti. Dinç Bilgin, Özkasnak'ın Zafer Mutlu'yu 'Kazıklı Voyvoda'ya çevirme tehdidinde bulunduğunu savunmuştu.