'Anayasa Hazırlarken O Metne Ruhu Verecek Zihniyet Değişikliğine Odaklanmalıyız'

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, yeni anayasanın mutlaka yeni olması gereken unsuru, cümleleri değil ruhudur.

Bir 20 yıl daha geçtikten sonra “meğer çare yeni anayasa değilmiş, zihniyet değişmeliymiş” denmemesi için bugün yeni bir anayasa hazırlarken, o metne yeni ruhu verecek olan zihniyet değişikliğine de odaklanmalıyız.” dedi.

Kayseri Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen “Dış Politikadaki Gelişmeler ve Ekonomik Görünüm” konulu konferansta konuşan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, yeni anayasa ve eğitim hakkında açıklamalarda bulundu.
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, “Biz, yeni bir anayasa talebini yeni kitap eskisinden daha güzel olacağı için dile getirmedik. Çeşitli akademisyenlerle yıllar süren ve pek çok eserin üretilmesini sağlayan çalışmalarımızın sonunda eldeki 1982 Anayasası’nın yamalarla düzelemediğini gördük. Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni ancak yeni bir ruhla yazılmış bir metinle hayata geçirebileceğimizi tespit ettiğimiz için yeni anayasa çağrısında bulunduk. şeklinde konuştu.

Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, iş dünyası açısından en önemli konunun eğitim olduğunu belirtti.

Pilot olarak başlatılan FATİH Projesi’ni önemsediklerini dile getiren Boyner, “Projenin yurt çapındaki başarısı, zengin teknoloji ile zengin içerik buluşabildiği ve öğrenciler kadar öğretmenler ve aileler de teknolojik dönüşümün etkili birer paydaşı olabildiği oranda artacaktır. ” dedi.

Kayseri’nin eğitim konusundaki tarihi sicilini bildiklerini aktaran Boyner, “Dünyada ilk uygulamalı eğitim veren tıp okulu unvanına sahip Gevher Nesibe Sultan Medresesi, 1205 yılında bu kentte kurulmuştu. Eğitim konusunda üstün bir duyarlılık yansıtan bu geleneğin halen devam ettiğine eminim. ” diye konuştu.

Boyner, yakın zamanda, epeyce tartışmaya da yol açan bir eğitim reformunun TBMM'den geçtiğini anımsatarak, şöyle konuştu: “Yasa tasarısı hakkında görüşlerimizi dile getirdik. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin önüne koyduğu büyüme ve kalkınma vizyonuna paralel olarak eğitimin niteliği, kapsamı, hatta eğitimcinin eğitimini de kapsayan yeni bir reform sürecini arzuluyoruz. Böylesine önemli ve geleceğimiz açısından hayati bir konuda toplumsal katılıma, tartışmaya ve katkıya ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz. 21. yüzyılın ekonomik yapısı kurulurken tüm ülkeler eğitim seferberliği içine girme gereği hissediyor. Bizim de tüm enerjimizle özellikle bu konuya odaklanmamız şart. Kısacası eğitim sistemimizde öğrenciye yüklediğimiz bilgiler kadar, işletim sisteminin iyi çalışmasına da dikkat etmek zorundayız.”

Ümit Boyner, belli disiplinlere yönelik yetkinliklerin yanında yenilikçi, analitik ve eleştirel düşünme, iletişim ve sorun çözme gibi beceriler eğitim sisteminin kazandırması gereken en önemli özellikler olarak öne çıktığını anlattı. İnovasyonda yetkinleşmenin ancak bu becerilere sahip insanlarla mümkün olacağını ifade eden Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunun farkında olan ülkeler, eğitimlerinin içeriğini, pedagojisini ve değerlendirme yöntemlerini bu bakışla gözden geçiriyor. Ülkemizde ortalama eğitim kalitesinin düşüklüğü, uluslararası karşılaştırmalarda ön plana çıkıyor. OECD tarafından üç yılda bir düzenlenen, okuma becerileri, matematik ve fen okuryazarlığını ölçen PISA testinde (2009) ülkemiz 34 OECD ülkesi içinde 32. sırada. Çocuklarımıza yabancı akranlarına nazaran temel becerileri yeterli düzeyde kazandıramıyoruz. Araştırmalar, ülkelerin PISA’dan aldıkları sonuçlarla sürdürülebilir ekonomik büyümeleri ve rekabet endeksinde bulundukları derece arasında güçlü bir ilişki olduğuna işaret ediyor. PISA sonuçlarındaki bir başka kaygı verici husus, ülkemizde okul türlerine göre performanslar arasında ciddi farkların bulunması ve okullar ve okul türleri arasında sosyoekonomik ayrışmanın yoğun olması. Buna, iller ve bölgeler arasındaki niceliksel dengesizlikleri eklediğimizde, eğitimde eşitsizliğin hem nitelik hem de nicelik olarak üzerine eğilmemiz gereken bir konu olduğunu söyleyebiliriz.”TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, içerik olarak eğitimin niteliğinin geliştirilmesini tartışırken, beceri ve yetkinliklerin öğrencilere kazandırılmasında en önemli rolü üstlenen eğiticilere ve öğretim yöntemlerine de eğilmek gerektiğini vurguladı. Programda, TÜSİAD Danışmanı Soli Özel, Suriye-İran-Irak bağlamında Türk dış politikasındaki gelişmeleri ele alan bir sunum yaptı. TÜSİAD Başekonomisti Cem Doğan ise sunumunda “İktisadi Görünüm ve Büyüme–Cari Açık İlişkisi” konusunu ele aldı.