AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş Açıklaması
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, ''Politika üretemeyen, milletin geleceğinin hangi yönde olduğunu bilemeyen zihniyet maalesef hem ana muhalefet hem de yardımcı muhalefet olarak görev yapıyor'' dedi.
Elitaş, AK Parti Kayseri İl Başkanı Ömer Dengiz'in 4. Olağan Genel Kurul için yeniden aday olduğunu açıkladığı toplantıda yaptığı konuşmada, 12 Eylül 2010'da anayasa değişikliği referandumunda ''hayır'' diyenlerin 4 Nisan'da darbe sanıkları yargılanırken müdahil olmak için yarıştıklarını söyledi.
Dava başladığında bazı kişilerin ''95 yaşındaki paşadan ne istiyorsunuz, yargılasanız ne olur, yargılamasanız ne olur'' dediğini hatırlatan Elitaş, ''Bunların zihniyeti maalesef bu. Politika üretemeyen, milletin geleceğinin hangi yönde olduğunu bilemeyen zihniyet, darbelerle mücadelenin sembolik de olsa çok önemli olduğunu kavrayamayan zihniyet, maalesef hem ana muhalefet hem de yardımcı muhalefet olarak görev yapıyor'' diye konuştu.
Kendilerinin 28 Şubat'tan hesap sorma gibi bir gayeleri olmadığına dikkati çeken Elitaş, şöyle konuştu:
''28 Şubat'tan hesap soramayız. Görevimiz, kim bu ülkede yanlış yapmışsa, ülkenin geleceğini karanlığa götürmüşse, bu yapılan yanlışları yargılayabilmek için TBMM'nin engelleri aşmasını, tıkanan kanalları açmasını sağlamaktır. Yargılama yargının işidir. Yargıya müdahale etmeyiz ama geçmişlerinde hep yargıya müdahale ettiklerinden dolayı, candaşlarını yargıya yerleştirdiklerinden dolayı bizi de aynı şekilde düşünüyorlar. Rüyasında, geçmişinde, tarihinde ecdadı her şeyi müdahaleyle, diktatörlükle, faşist sistemle yönetmeye alışmış, AK Parti iktidarını da böyle düşüyor.''
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 12 Eylül yargılamasıyla ilgili olarak, ''Yargılama güzel oldu ama intikam duygusu olmasa bari'' sözünü anımsatan Elitaş, şunları söyledi:
''Sayın Kılıçdaroğlu, açık ve net söyle, yürekli ol. Ergenekon'un avukatlığını beceremeyen Baykal'ın yerine seni genel başkan yaptılar, şimdi de 28 Şubat'la ilgili sürecin devam etmesini engellemek için sulandırmak üzere görevlendirdiklerini açık ve net şekilde beyan et. CHP'nin adında cumhuriyet var ama cumhuriyetin 'yet'ini atıp, 'cumhur'u içine sindirememiş. Onlarla yakınlaşamadığı, onların gönlüne giremediği, onlar gibi düşünemediği için cumhurdan uzak kalmış, derin güçlerle ittifakı kendisine ilke edinmiş.' '
Kaynak: AA
Dava başladığında bazı kişilerin ''95 yaşındaki paşadan ne istiyorsunuz, yargılasanız ne olur, yargılamasanız ne olur'' dediğini hatırlatan Elitaş, ''Bunların zihniyeti maalesef bu. Politika üretemeyen, milletin geleceğinin hangi yönde olduğunu bilemeyen zihniyet, darbelerle mücadelenin sembolik de olsa çok önemli olduğunu kavrayamayan zihniyet, maalesef hem ana muhalefet hem de yardımcı muhalefet olarak görev yapıyor'' diye konuştu.
Kendilerinin 28 Şubat'tan hesap sorma gibi bir gayeleri olmadığına dikkati çeken Elitaş, şöyle konuştu:
''28 Şubat'tan hesap soramayız. Görevimiz, kim bu ülkede yanlış yapmışsa, ülkenin geleceğini karanlığa götürmüşse, bu yapılan yanlışları yargılayabilmek için TBMM'nin engelleri aşmasını, tıkanan kanalları açmasını sağlamaktır. Yargılama yargının işidir. Yargıya müdahale etmeyiz ama geçmişlerinde hep yargıya müdahale ettiklerinden dolayı, candaşlarını yargıya yerleştirdiklerinden dolayı bizi de aynı şekilde düşünüyorlar. Rüyasında, geçmişinde, tarihinde ecdadı her şeyi müdahaleyle, diktatörlükle, faşist sistemle yönetmeye alışmış, AK Parti iktidarını da böyle düşüyor.''
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 12 Eylül yargılamasıyla ilgili olarak, ''Yargılama güzel oldu ama intikam duygusu olmasa bari'' sözünü anımsatan Elitaş, şunları söyledi:
''Sayın Kılıçdaroğlu, açık ve net söyle, yürekli ol. Ergenekon'un avukatlığını beceremeyen Baykal'ın yerine seni genel başkan yaptılar, şimdi de 28 Şubat'la ilgili sürecin devam etmesini engellemek için sulandırmak üzere görevlendirdiklerini açık ve net şekilde beyan et. CHP'nin adında cumhuriyet var ama cumhuriyetin 'yet'ini atıp, 'cumhur'u içine sindirememiş. Onlarla yakınlaşamadığı, onların gönlüne giremediği, onlar gibi düşünemediği için cumhurdan uzak kalmış, derin güçlerle ittifakı kendisine ilke edinmiş.' '