Uluslararası Adana Tiyatro Festivali

14. Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali kapsamında gerçekleştirilen atölye çalışmasıyla, katılımcılara atık malzemelerle kukla yapımı ve oynatılması öğretiliyor.

Adana Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Boğaçhan Sözmen, AA muhabirine, 14. Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali kapsamında ''Atık malzemelerle kukla yapımı ve oynatımı'' konusunda gerçekleştirilen atölye çalışmasında, Devlet Tiyatroları Sanat Teknik Müdürü sahne tasarımcısı ve kukla yapım ustası Hakan Dündar ile eğitim verdiklerini kaydetti.

Mesleğine, TRT'de 10 yaşındayken oyuncu ve seslendirme sanatçısı olarak başladığını, kuklalarla da o dönemde tanıştığını belirten Sözmen, ''24 yıldır kuklalarla çalışmaya devam ediyorum. Kuklalar aslında oyunculuğun çok önemli bir yan dalı. Benim oyunculuğumu geliştiren, oyunculuğa başka bir bakış açısı kazanmamı sağlayan bir yan dal oldu. Atölye çalışmaları ise sanat festivallerinin değerini artıran faktörler. Bu yıl festivalimizde ilk kez gerçekleştiriliyor. Eğitimimizi atık malzemelerle verme amacımız da, bu işle amatör olarak ilgilenen öğrencilere malzeme bulma ve maddi anlamda kolaylık sağlamanın yanı sıra 'çöp' olarak görülen malzemelerin yaşayan ve kullanılan bir şeye dönüştürülmesi'' dedi.

Kuklanın, bütün dünya halklarının sanatlarının içinde bir şekilde bulunduğunu kaydeden Sözmen, ''Kuklalarla ilişkimiz, bir anlamda çocukluğumuzda oynadığımız oyuncaklardan başlıyor. Türk kültüründe de el kuklaları ve gölge kuklaları yoğun olarak var. Tiyatro profesyonelleri olarak bunları tanımak, ilgilenmek ve kendi folklor ögelerimize evrensel becerilerle yeniden yaklaşmak, onları daha dönemimiz olanaklarıyla ifade ederek dünya kültürüne katmak, bizim görevimiz. Biz de bu nedenle kukla ve kuklacılık eğitim çalışmalarını sürdürüyoruz'' diye konuştu.

-''Kuklalar çocuktan önce yetişkin içindir''-

Türkiye'de günümüzde çocukların kuklalara ilgi gösterdiğini, ancak, ''kukla çocuk işidir'' algısının çoğunlukla Türkiye'de bulunduğunu, dünyada ise böyle olmadığını ifade eden Sözmen, şöyle devam etti:

''Dünyada kuklalarla yetişkinler için çok iş yapılıyor. Aslında bizim geleneğimizde de çocuktan önce yetişkin içindir. Bir Karagöz-Hacivat'ın, İbiş'in çok sosyo-kültürel yanları var. Aslında yetişkinleri ilgilendiren oyunlardır Karagöz oyunları. Zaman içinde tiyatro, sinema gibi görsel sanatlar geliştikçe, oyuncağa benzemelerinden dolayı kuklalar git gide çocuklarla sınırlandı. Kuklanın renkli yapısı, kumaş, plastik ya da tahtayla yapılması, hareketlerinin, insan gibi jeste mimiğe sahip olmadıkları için daha 'büyük' ifade edilmesi, çocuğun ilgisini daha çok çekiyor.''

Günümüzde tiyatronun ve kuklanın çok ciddi rakipleri olduğuna değinen Sözmen, ''3 boyutlu animasyonlar, bilgisayar ve sinema teknolojisi var. Bunlar içinde kuklayı halen çocuklar için cazip kılan, gerçek, yaşayan ve soluk alan bir şey olması. Diğerlerinin hepsi sentetik, sanal bir ortamda, sanal olarak boyutlandırılmış, 3 boyutluluğu derinliği bile sanal olan, var olmayan şeyler. Ama biz gerçeğiz, tiyatroya gelir, koklayabilir, dokunabilir, hissedebilirsiniz. Hiç bir gözlüğe ihtiyaç duymadan onu derinlikli ve 3 boyutlu görebilirsiniz. Gerçek her zaman, doğru yapıldığında, samimiyetle yapıldığında kendi varlığını, sanatsal değerini koruyacak'' dedi.

TV'deki kukla programlarının, birçok çocuğun TV'de de izlemiş olsalar, tiyatroyla ilgili ilk deneyimi olarak nitelendirilebileceğini ifade eden Sözmen, ''Çocuk tiyatrolarında da kukla tekniklerinden, oyuncuların yanında çokça yararlanıyoruz'' diye konuştu.

-Katılımcılar memnun-

Atölyeye katılanlardan Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 1. sınıf öğrencisi Bensu Boz, atölye çalışmasına önce hocalarının önerisiyle geldiklerini belirterek, ''Gelmeden önce ne olacağına dair fikrim yoktu. Ancak, daha sonra ne olduğu ortaya çıkınca çok hoşuma gitti, heyecanlandım. Çok enerji verici ve hayal gücü uyandırıcı geldi bana. Gelecekte kukla oynatıcısı da olabilirim. Çok sevdim. Şimdi tekrar bir kukla yapasım var'' dedi.

Aynı sınıf öğrencilerinden Nazlı Köymen ise kuklanın oyunculuğa olan etkisi olduğu yönündeki görüşleri hocalarından okulda çokça duyduklarını belirterek, ''Buradan yola çıkarak, bana faydası olacağını düşünüp geldim. Oyunculuğa etkisinin çok olduğunu gördüm. Oyunculuğuma yararlı olduğunu düşünüyorum'' dedi.