Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun Açıklaması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Din eğitimi getirecekseniz buna karşı olan yok ki. Elbette ki çocuklarımız din eğitimi de alacaklardır ama nasıl bir din eğitimi, ne zaman bir din eğitimi- Oturup bunu bu işin uzmanları konuşacaklar, getirecekler, biz de kabul edeceğiz'' dedi.

Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören teklifi protesto etmek için partisince Tandoğan Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 8 yıllık eğitimin eksikliklerinin ve aksaklıklarının ortaya konulması halinde bunları düzeltmek için birlikte çalışılabileceğini dile getirerek, ''Biz ön yargılı değiliz. Biz eğitim olayını sadece dar bir pencereden gören bir CHP değiliz. CHP olayı sadece ve sadece çağdaş uygarlık penceresinden görmektedir. Biz de biliriz ki, bu ülkede herkesin çocuğu en iyi koşullarda okuyabilsin. Biz bunu isteriz ve bunu savunuruz'' dedi.

8 yıllık kesintisiz eğitimin sonuçlarına ilişkin verileri de paylaşan Kılıçdaroğlu, 6-14 yaşlarda okullaşma oranının yüzde 85'ten yüzde 99'a, kız çocuklarının eğitim sürelerinin 4,4 yıldan 5,2 yıla çıktığını, beşinci sınıftan sonra eğitimden kopacak 3,5 milyon çocuğun eğitim sisteminin içinde kaldığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Bizim istediğimiz şu; 8 yıllık ya da 12 yıllık temel eğitim, adına ne derseniz deyin, bütün çocuklarımızın ortak ders aldığı ve yarıştığı bir alan, hiçbir ayrılık olmadan. 8 yıllık eğitimi alan ileride fayans ustası olabilir, elektrikçi, doktor, mühendis, avukat, üniversitede hoca, milletvekili, cumhurbaşkanı olabilir ama 8 yıllık eğitimi alan bir kişi fayans ustasıysa da bilgisayar kullanacak, avukatsa da bilgisayar kullanacak. Ortak eğitimdir o. Ortak eğitim ne kadar yüksek tutulursa eğitimin de insanımızın kalitesi de o kadar yüksek olur. O nedenle 4+4+4 bir bölücü projedir, 1+8+4 Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıyacak projedir'' diye konuştu.

Zaman zaman 'Efendim biz bunu din eğitimi için getiriyoruz' şeklinde söylemler olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Bakın, Tandoğan Meydanı'ndan Türkiye'deki bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; din eğitimi getirecekseniz buna karşı olan yok ki. Elbette ki çocuklarımız din eğitimi de alacaklardır ama nasıl bir din eğitimi, ne zaman bir din eğitimi- Oturup bunu bu işin uzmanları konuşacaklar, tartışacaklar, getirecekler, biz de kabul edeceğiz.

CHP'nin bir özelliği var, CHP inançlara saygılı, bütün dinlere saygılı bir partidir. CHP, Türkiye'de imam hatip mekteplerini, ilahiyat fakültelerini açan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kuran bir partidir. CHP, dine saygılı bir partidir, CHP dini inançları siyasette kullanmayan bir partidir. CHP, her inanca saygılı bir partidir. CHP müminlere ve dindarlara saygılı bir partidir. Her müminin her dindarın başımızın üzerinde yeri var. CHP'nin karşı çıktığı kindarlar ve münafıklardır. Kindarlara ve münafıklara CHP'nin çatısı altında yer yoktur. Sen kindarsın, sen münafıksın. Kindar olan insan mümin olamaz. Kindar olan insan mütedeyyin, dindar olamaz. Kin tutmayız biz, kine düşmanız biz. Yunus'un, Mevlana'nın sevgisiyle yoğrulduk biz.''

-''Kefeni giymek ve o yola çıkmak ahdımızdır''-

Cumhuriyeti kuranların çağdaş uygarlığı hedef koyduklarını, mücadele verdiklerini, o eğitim sisteminin içinden Türkiye'nin cumhurbaşkanlarının, milletvekillerinin, mimar ve mühendislerinin, ustalarının ve sanayicilerinin çıktığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Şimdi siz bir bölücü projeyi getiriyorsunuz. Çağdaş uygarlığı yakalamak için değil, karanlığa doğru gitmek istiyorsunuz. Çocuklarımızın geleceğini parçalıyorsunuz'' dedi.

Çocuklara sahip çıkmanın, CHP'nin ve bütün yurttaşların görevi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, cumhuriyeti kuranlar için bir kişiyi eğitmenin vatanı kurtarmak, bir öğretmen yetiştirmenin aydınlığı yakalamak anlamına geldiğini söyledi.

Çocukların iyi yetiştirilmesi konusunda herkese sorumluluk düştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, ''Fayans ustasına da çöpte kağıt toplayan işçiye de düşüyor, Türk-İş'e de Hak-İş'e de DİSK'e de düşüyor'' diye konuştu.

Hükümetin medyaya baskı uyguladığını savunan Kılıçdaroğlu, ''Kaba kuvvet onlara yakışıyor ama biz ilmimizle, irfanımızla, düşüncemizle halkın yanında olacağız. Halkımızı kucaklayacağız, onlarla beraber olacağız'' ifadelerini kullandı.

Alandakilere ''Grubumuza, CHP'nin Grubu'na hoşgeldiniz'' şeklinde hitap eden Kılıçdaroğlu, demokratik mücadelenin, özgürlük mücadelesinin bir bedeli olduğuna işaret etti. Tarihte de özgürlük için mücadele edenlerin ağır bedeller ödediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Kimisi giyotinde, kimisi darağacında, kimisi hapisanelerde, kimisi faili meçhullerde gitmiştir ama size söz veriyorum, bütün halkıma söz veriyorum, bu mücadelede baskı, bedel ne olursa olsun kefeni giymek ve o yola çıkmak ahdımızdır ve öyle olacaktır'' dedi.

-''Obama talimat verirse dershaneler kapatılır''-

''Medyası özgür olmayan, yasama organı baskı altında olan, milletvekilleri özgürce değil de bir kişinin iki dudağı arasındaki söze göre şekillenen, üniversiteleri baskı altında olan, meydanları abluka altına alınan bir zihniyetin demokratik zihniyet olamayacağını'' ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Bütün baskılara karşı direneceğiz. Sözüm söz, baskılara direnmek bizim onurumuz olacaktır'' diye konuştu.

Konuşmasının sonunda annelere ''çocuklarınıza sahip çıkın'' diye seslenen Kılıçdaroğlu, çocukların bu ülkenin geleceği, onuru olduğunu belirtti.

''Grup Toplantısını'' Tandoğan'da yaptıklarını belirten Kılıçdaroğlu, alanda milletvekillerinin de olduğunu, onların da her türlü baskıya karşı mücadele verdiklerini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle bitirdi:

''Recep Tayyip Erdoğan'ı Avrupa'ya bile göndermeyeceğim, gittiği her yerde protesto edilecek. Bakın görüyorsunuz değil mi- Ödül almaya gidemedi, gidemez zaten, gidemez. Bütün dünyada onun maskesini indireceğim. 'Dershaneleri kaldıracağız' dedi değil mi- Hemen arkasından hani bir vatandaş vardı ya, hukuk fakültesinin arka kapısından mezun olan, o bir açıklama yaptı' hayır efendim dershaneleri kaldırmayacağız' diye ama ben söyleyeyim: Obama talimat verirse kesinlikle dershaneler kapatılır. Ülkenin dış politikasını taşeronlaştırdılar, izin vermeyeceğiz. Her yerde mücadele edeceğiz. Yeter ki beraber olalım...''

-Mitingden notlar -

CHP'nin Tandoğan Meydanı'nda düzenlenen mitingi için partililer çeşitli illerden otobüslerle Ankara'ya geldi.

Alanı dolduranlar ellerinde Türk bayrakları ile ''çocuk gelinler olmasın'', ''4+4+4 ile geleceğimi kesintiye uğratma'', ''eğitimde 4+4+4 ucubesine hayır'' yazılı dövizler taşıdılar. Meydana da zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran yasayı tepki niteliğindeki afişler ve pankartlar asıldı.

Meydandaki binalardan birine ise ''Parasız eğitim haktır - Sosyal Demokrat Öğrenciler'' yazılı dev pankart asıldığı görüldü.

Kılıçdaroğlu konuşmasını sahneye konulan kesintisiz eğitimi simgeleyen piramit şeklinde ve üzerinde ''eğitimde bölünmeye hayır'' yazan kürsüden yaptı. Sahnenin iki yanına ve üst bölümüne ise dev ekranlar yerleştirildi. Grup Başkanvekilleri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını sahnede kürsünün arkasında dinlediler.

CHP milletvekilleri, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını sahne ile katılımcıların arasında ayrılan bölümde dinlediler.

Miting meydanında geniş güvenlik önlemi alınırken alana girenler çeşitli kontrol noktalarından üstleri aranarak giriş yaptı.

Bu arada aralarında partililerin yanı sıra çeşitli sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu bir grup Ankara İl Başkanlığı önünde toplanarak sloganlar eşliğinde meydana yürüdü.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında kalabalık nedeniyle fenalaşan bazı kişilere sağlık ekipleri müdahale etti.

Miting bitiminde hırsızlık yaptığı iddia edilen 2 kişi katılımcılar tarafından yakalanarak polis ekiplerine teslim edildi.

Mitinge eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit de katıldı.

Ecevit miting alanına gelişinde gazetecilerin soruları üzerine ''Türkiye'nin bir şeriat devleti olmaya doğru ilerlediğini hepimiz görüyoruz. Bunun önlenmesi için ben de arkadaşlarıma destek olmaya geldim'' dedi.