Erdoğan: Yükümlülüklerini Yerine Getiren Ülkelerin Nükleer Enerjiden Yararlanma Haklarını Destekliyoruz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendi nükleer enerji programını uygulamaya geçirmek üzere olan bir ülke olarak, uluslararası yükümlülüklerini tamamen yerine getiren tüm ülkelerin nükleer enerjiden en geniş biçimde yararlanma haklarını desteklediklerini söyledi.

Seul'deki Nükleer Güvenlik Zirvesi'nin ikinci gününde Genel Kurul'da konuşan Başbakan Erdoğan, "Nükleer terörizm, küresel güvenlik ve istikrara yönelik en ciddi tehditlerden birini teşkil etmektedir. Nükleer ve radyoaktif maddelerin devlet dışı aktörlerin eline geçme ihtimalinin son derece olumsuz sonuçları tüm ülkeler için aynı ölçüde geçerlidir. Bu durum söz konusu tehdide karşı ortak hareket etmemizi gerekli kılmaktadır. Ulusal düzeyde yürüteceğimiz kararlı çabalar tek başına yeterli değildir" dedi

Erdoğan, "Bu çabaların nükleer terörizmle mücadelede etkin uluslararası işbirliğiyle güçlendirilmesi gerekir. Türkiye bu mülahazalardan hareketle Nükleer Güvenlik Zirvesi girişimine başından itibaren dahil olmuş ve geçtiğimiz 2 yıl boyunca zirve izleme sürecini aktif bir şekilde desteklemiştir" diye konuştu

Başbakan Erdoğan, "Türkiye nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya hedefine ve nükleer enerjiden güvenli ve barışçıl amaçlarla yararlanma ilkesine bağlılığını kararlı bir şekilde sürdürüyor. Bu çerçevede küresel yayılmanın önlenmesi rejiminin üç boyutunun dengeli bir şekilde güçlendirilmesine yönelik uluslararası çabaları tümüyle destekliyoruz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Kendi nükleer enerji programını uygulamaya geçirmek üzere olan bir ülke olarak uluslararası yükümlülüklerini tamamen yerine getiren tüm ülkelerin nükleer enerjiden en geniş biçimde yararlanma haklarını destekliyoruz. Burada aldığımız önlemler hiçbir şekilde nükleer enerjinin barışçı kullanımına yönelik uluslararası işbirliğine ve nükleer teknoloji teçhizat ve maddelere barışçıl amaçlarla erişime engel teşkil etmemeli. Türkiye gibi artan ulusal gereksinimlerini karşılamak amacıyla enerji arzkaynaklarına nükleer gücü dahil etme zorunluluğunda bulunan ülkeler için hayati önem arz etmektedir" dedi

"GÜVENLİ, DÜŞÜK MALİYETLİ VE ÇEVREYE DUYARLI ENERJİ KAYNAKLARI KALKINMA STRATEJİMİZİN ODAĞINDA YER ALIYOR"

Türkiye'nin Avrupa'nın 6., dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Güvenli, güvenilir, maliyeti düşük ve çevreye duyarlı enerji kaynaklarından istifade etmek kalkınma stratejilerimizin odağını oluşturmaktadır. Türkiye iddialı bir nükleer güç programını başlatmıştır. Ve ülkenin enerji ihtiyacını sürdürülebilir şekilde karşılamak için bu programı kararlılıkla uygulayacaktır. Hedefimiz 2030 yılında elektrik üretimimizin yüzde 10'unu nükleer güç kaynaklarından sağlayacak duruma gelmektir"dedi

Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Nükleer güç programımızı uygularken ilgili uluslararası belgelere ve UAEA ilkelerine dayalı en yüksek emniyet ve güvenlik standartlarını sağlayacağız. Yayınlanan raporlara göre küresel düzeyde nükleer madde stokları 120 bin nükleer silah ya da patlayıcı üretmeye yetecek miktarda. Bu maddelerin yüzde 60'tan fazlasının askeri programlarda kullanıldığı belirtiliyor. Askeri nükleer tesisler ve stoklar terör tehdidinden uzak değildir. Askeri amaçlı tesis ve maddelerle ilgili nükleer emniyet kaygılarını eşitölçüde dikkate almak durumundayız. Nükleer silah var olduğu sürece yetkisiz çevrelerin erişimi olasılığı dahil olmak üzere bu silahlarla bağlantılı risklerin de varlığını sürdüreceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu itibarla nükleer silahların azaltılması ve sonunda bertaraf edilmesi suretiyle küresel silahsızlanma hedefine ulaşmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Önümüzdeki dönemde radyoaktif maddelerin yasadışı ticaretini ve diğer yasa dışı faaliyetleri önlemek amacıyla radyoaktif kaynakların fizikselgüvenliğini güçlendirmeye yönelik çabaları artırmalıyız. UAEA nükleer emniyet konularında merkezi konumdadır. UAEA'nın kuruluş belgesi çerçevesinde ve karar almaya yetkili siyasi organları tarafından verilen yönergesini yerine getirebilmesini teminen yeterli kaynaklarla donatıp desteklemeliyiz. "