CHP'nin Tandoğan Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eğitimdeki 4+4+4 düzenlemesinin toplumu ikiye böleceğini savunarak, "Her müminin, her dindarın başımızın üzerinde yeri var.

CHP'nin Tandoğan Grup Toplantısı
CHP'nin karşı çıktığı kindarlar ve münafıklardır. Kindarlara ve münafıklara CHP'nin çatısı altında yer yoktur. Sen kindarsın, sen münafıksın. Kindar olan insan mümin olamaz. Kindar olan insan mütedeyyin, dindar olamaz. Kin tutmayız biz, kine düşmanız biz" dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eğitimdeki 4+4+4 düzenlemesine tepki olarak bugün Meclis'te gerçekleşmesi gereken grup toplantısını Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştirdi. Yaklaşık 13 bin kişinin katıldığı ve miting havasında geçen grup toplantısına, partililer ve CHP kurmaylarının yanı sıra eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit de katıldı.

Tandoğan Meydanı'nda toplanan kalabalığa hitap eden Kılıçdaroğlu, 4+4+4 düzenlemesinin komisyondaki görüşmeleri sırasında hiçbir CHP'limilletvekiline söz verilmediğini ve konuşturulmadığını söyleyerek, "25 maddelik görüşmeyi 20 dakikada sonuçlandırdılar. Baskıyla, şantajla sonuçlandırdılar. Bu ülkede çocuklarına ihanet eden siyasiler elbette hesap verecek. Hesabı halka verecek. Demokratik yollardan bunun hesabını elbette soracağız" diye konuştu

Kılıçdaroğlu ayrıca, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran yasa teklifinin hem AK Parti'nin programında hem de hükümet programında yer almadığını, neden böyle aceleci davranıldığını anlayamadıklarını belirterek, "Niçin yapıyorlar bunu? Çocuklarımız üzerinden siyaset yapmak doğru mu?" diye sordu. Kendisinin Başbakan Erdoğan'a elini uzattığını ve "Çok önemli bir konudur, gelin bu konuyu tartışalım, eğitimcileri çağıralım" dediğini söyleyen CHP lideri, "Gelmedi, gelemeyeceğini ben de biliyorum.Konuşamayacağını ben de biliyorum. Benim karşıma çıkması için önce adamda yürek gerekir. O yürek yok onda. Ama maalesef gelmedi. Neden gelmedi? Çünkü önümüzde farklı bir vaka sorunu var. Geçmişiyle kavgalı birisi var, geleceğiyle kavgalı olan birisi var. Bu ülkenin doktorlarıyla kavgalı olan birisi var. Bu ülkenin işçisiyle kavgalı olan birisi var. Bu ülkenin memurlarıyla kavgalı olan birisi, bu ülkenin mezhepleriyle kavgalı olan birisi var. Bu ülkenin inançlarıyla kavgalı olan birisi var, yani bu ülkeninözgüveni olmayan, kendisiyle kavgalı olan bir vaka var karşımızda. Sorun da budur. Kendinden nefret eden bir adam olabilir mi? Kendisiyle barışık olması lazım, ruhuyla barışık olması lazım ki, yüreğiyle barışık olması lazım ki insanıyla da barışık olsun. Eğer böyle bir tablo yoksa, Türkiye'nin sorunu var demektir" şeklinde konuştu.

"BU YASA TEKLİFİ TOPLUMU İKİYE BÖLÜYOR"

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, eğitim sistemindeki düzenleme için Başbakan Erdoğan'a, "Bu ülkenin fakülteleri var, bu ülkenin üniversiteleri var. Öğretmenleri çağır sor" dediğini ifade ederek, Hacettepe Üniversitesi Senatosu'nun da bir karar yayımlayarak eğitimdeki düzenlemenin yanlış olacağını duyurduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan'a "Niye oturup konuşmuyorsunuz bunlarla?" diye soran Kılıçdaroğlu, "YÖK Başkanı'nı sen atadın, YÖK Başkanı senin adamın, çağır konuş bakalım ne anlatacak sana. Bilmemek ayıpdeğildir Sayın Recep Tayyip Erdoğan, öğrenmemek ayıp" diye konuştu.

Yasa teklifinin bir bölünmeyi de beraberinde getireceğini savunan Kılıçdaroğlu, "Getirilen yasa teklifi bir bölünme yasa teklifidir. Bu yasa teklifi 4+4+4 değildir, bu yasa teklifi 8 bölü 2'dir. İkiye bölüyor, toplumu bölüyor. Bölen bir yasadır, eğitimi parçalayan bir yasadır. Bir binanın temelini ikiye bölerseniz, iki ayrı bina çıkmaz. Bir binanın temelini ikiye ayırırsanız, o bina yıkılır" şeklinde konuştu.

Tandoğan Meydanı'nda 4+4+4 düzenlemesi üzerinden hükümete yüklenen CHP lideri, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'i de sert sözlerle eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, "Milli Eğitim Bakanı kariyer hırsızlığından yargılanan ve mahkum olan birisi. Bilim hırsızlığı yapan birisinden Milli Eğitim Bakanı yaparsanız, sonuç da bu olur zaten" dedi

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in öğretmenlerin az çalışıp, fazla maaş aldığı şeklinde sözleri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bizim raporlarımız değil, OECD rakamlarını veriyorum. Eğitimde çalışanların yüzde 80'i borçlu. Hocaların, öğretmenlerimizin büyük çoğunluğu borçlu. Yüzde 2'si geçinmek için ek iş yapıyor. En küçük ücreti sınıf öğretmenleri alıyor. Ama az mı çalışıyor sınıf öğretmenleri? Az mı çalışıyor bizim öğretmenlerimiz. OECD ortalamalarına göre öğretmen çalışma saati bin 663 saat. Bizimöğretmenlerimiz, Türkiye'de çalışan öğretmenlerimizin saati bin 663 saat değil, bin 808 saat" diye konuştu

"YASA TEKLİFİNİ YAPAN FAŞİST BİR ZİHNİYETTİR"

Eğitimdeki düzenlemeyle ilgili sert açıklamalar yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi bir soru daha soruyorum. Bu kanun teklifi milli eğitim sistemimizin hangi sorununu çözüyor? Öğretmenin sorununu mu çözüyor? Velilerin sorunlarını mı çözüyor? Okulların binalarının mı sorununu çözüyor? Ailelerin mi sorununu çözüyor? Hiçbir sorunu çözmüyor. Peki aklı mantığı olan, demokrasiye inanan, insan haklarına inanan, çocuklarını düşünen bir ülkede nasıl olur da bir kanun teklifi verirsiniz ama hiçbirsorunu çözmez" dedi

Varlıklı vatandaşların çocuklarını ABD'de, Fransa'da okutabileceğini fakat düzenlemeyle olanın yine yoksul vatandaşın çocuğuna olacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Sen kendi çocuklarını askere de göndermedin. Peki yoksulun ımızda. Sorun da budur. Kendinden nefret eden bir adam olabilir mi? çocuğundan ne istiyorsun?" diyerek, Başbakan Erdoğan'a yüklendi. 10 yaşındaki bir çocuğun mesleğini seçemeyecek yaşta olduğunu, fakat düzenlemeyle çocuktan 10 yaşında mesleğini seçmesinin isteneceğini dile getirenKılıçdaroğlu, annelere de çocukların 5 yaşında ilköğretime nasıl başlayacağını sordu. Kılıçdaroğlu ayrıca, Başbakan Erdoğan'ın yapılan düzenlemenin pedagojik olduğunu söylediğini fakat kendisinin pedagojiden anlamadığını ifade ederek, "O yasa teklifini yapan zihniyet, faşist bir zihniyettir" dedi.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Tarih bilmez, eğitimin tarihini bilmez. Pedagojinin ne olduğunu bilmez, çocuğun ne olduğunu bilmez. Çocuğun nasıl eğitileceğini bilmez. Efendim, 'zorbalıkla geldi, demokrasiyle göndereceğiz' diyor. Sen 8 yıllık zorunlu eğitimin hangi yıldan beri bu ülkede tartışıldığını biliyor musun? 1950'lerde, 1960'larda, 1970'lerde kalkınma programlarına, hükümet programlarına girdiğini biliyor musun? Samimi söylüyorum bilmiyor.''

"1+8+4 TÜRKİYE'Yİ ÇAĞDAŞ UYGARLIĞA TAŞIYACAK PROJEDİR"

Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminde kendi isteklerini ise şöyle sıraladı: "Bizim istediğimiz şu; 8 yıllık ya da 12 yıllık temel eğitim, adına ne derseniz deyin, bütün çocuklarımızın ortak ders aldığı ve yarıştığı bir alan, hiçbir ayrılık olmadan. 8 yıllık eğitimi alan ileride fayans ustası olabilir, elektrikçi, doktor, mühendis, avukat, üniversitede hoca, milletvekili, cumhurbaşkanı olabilir ama 8 yıllık eğitimi alan bir kişi fayans ustasıysa da bilgisayar kullanacak, avukatsa da bilgisayar kullanacak. Ortak eğitimdir o. Ortak eğitim ne kadar yüksek tutulursa eğitimin de,insanımızın kalitesi de o kadar yüksek olur. O nedenle 4+4+4 bir bölücü projedir, 1+8+4 Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıyacak projedir.'' CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, düzenlemenin din eğitimi için yapıldığı yönündeki açıklamaları da değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, din eğitimine karşı olunmadığını belirterek, "Din eğitimi getirecekseniz buna karşı olan yok ki. Elbette ki çocuklarımız din eğitimi de alacaklardır ama nasıl bir din eğitimi, ne zaman bir din eğitimi? Oturup bunu bu işin uzmanları konuşacaklar, tartışacaklar, getirecekler, biz de kabul edeceğiz" diye konuştu

CHP'nin müminlere ve dindarlara saygılı bir parti olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "CHP'nin bir özelliği var. CHP inançlara saygılı, bütün dinlere saygılı bir partidir. CHP, Türkiye'de imam hatip mekteplerini, ilahiyat fakültelerini açan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kuran bir partidir. CHP, dine saygılı bir partidir, CHP dini inançları siyasette kullanmayan bir partidir. CHP, her inanca saygılı bir partidir. CHP müminlere ve dindarlara saygılı bir partidir. Her müminin her dindarın başımızın üzerinde yeri var. CHP'nin karşı çıktığı kindarlar ve münafıklardır. Kindarlara ve münafıklaraCHP'nin çatısı altında yer yoktur. Sen kindarsın, sen münafıksın. Kindar olan insan mümin olamaz. Kindar olan insan mütedeyyin, dindar olamaz. Kin tutmayız biz, kine düşmanız biz. Yunus'un, Mevlana'nın sevgisiyle yoğrulduk biz.''

DERSHANELERİN KAPATILMASI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tandoğan'da yaptığı konuşmasının sonunda ise, dershanelerin kapatılacağı yönündeki açıklamaları değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın maskesini indireceğini, Avrupa'ya bile gidemeyeceğini söyleyerek, "Bakın görüyorsunuz değil mi? Ödül almaya gidemedi, gidemez zaten. Bütün dünyada onun maskesini indireceğim. 'Dershaneleri kaldıracağız' dedi değil mi? Hemen arkasından hani bir vatandaş vardı ya, hukuk fakültesinin arka kapısından mezun olan, o bir açıklamayaptı 'hayır efendim dershaneleri kaldırmayacağız' diye ama ben söyleyeyim. Obama talimat verirse kesinlikle dershaneler kapatılır. Ülkenin dış politikasını taşeronlaştırdılar, izin vermeyeceğiz. Her yerde mücadele edeceğiz. "