Selahattin Demirtaş: Kürtler Bu Vali Ve Polisle Yönetilemez
Helikopterle Diyarbakır'a getirilen 5 polisten biri tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı
Konuşmasında Türk'ün sağlık durumunun iyi olduğunu ifade eden Demirtaş şöyle konuştu;
'Aylardır AKP devletinin halkımız üzerinde sürdürdüğü kesintisiz faşizme karşı 'Artık yeter, ya özgürlük ya özgürlük' şiarıyla direnen bütün halkımıza buradan selamlarımızı dayanışma duygularımızı gönderiyoruz. Bugün AKP'nin fermanlarına karşı, AKP'nin hukuksuz, ahlaksız, kanunsuz fermanlarına karşı 55 merkezde direnen bütün halkımızı selamlıyoruz. Batman olmak üzere Cizre'de, Gever'de, Van'da, Bitlis'te bu merkezlerin bir çoğunda halka yönelik saldırıları buradan bir kez daha kınıyoruz, bir kez daha lanetliyoruz. Halka yönelik zalimce saldırılar sırasında vekillerimiz Ahmet Türk, Ertuğrul Kürkçü, Adil Kurt, Özdal Üçer'de bulundukları yerlerde bu saldırılardan, bu faşizan saldırılardan nasibini almış ve hedef haline getirilmişlerdir. Bu olayı yapanları kınıyoruz lanetliyoruz. Bu saldırıları bütün halkımızın iradesine yapılmış saldırılar olarak tanımlıyoruz '
'KÜRT HALKI ARTIK KENDİNİ YÖNETECEK'
Bu saldırılar karşısında korkup sinecek bir halk olmadıklarını belirten Demirtaş, şunları söyledi;
'Elbette AKP gibi arkasına devletin bütün olanaklarını alarak bize zulüm politikası uygulayacak bir rant çetesine teslim olacak değiliz. Bu nedenle yarın nevruz kutlamalarına devam edeceğiz, AKP'nin bu faşizan uygulamalarını protesto edeceğiz. Ancak artık net olarak anlaşılmazı lazım. Valinin, içişleri bakanının görevden alınmasıyla sorunun çözülmeyeceğinin farkındayız. Biz diyoruz ki Kürt halkı artık bu vali ve polislerle yönetilemez. Kürt halkı artık kendini yönetecek. Bunun dışında çözüm yolu yoktur. Bu emirlerin tamamı hükümet tarafından bizzat planlanan projelerin emirleridir. Burada tesadüfen, öfkeyle uygulanan emirler değildir. Bu halkın belini kıracaksınız talimatı verilmiştir. Bu halkın kafasını kıracaksınız, boynunu koparacaksınız talimatı verilmiştir. Gereğini yerine getiriyorlar. Bu nedenle biz kimseden intikam alınmasını, kimseden hesap sorulmasını bir çözüm olarak görmüyoruz. Kürt halkının bütün haklarını kazanana kadar Kürt halkının bu meşru direnişinin yolundayız. Özgürlük kazanılana kadar başka çözüm yolu görmüyoruz. Bu nedenle Nevruz'da başlayan ve yoğunlaşan bu AKP faşizmine ve zulmüne karşı bizlerin duruşu ve direnişi AKP faşizmi devam ettiği müddetçe, Kürt halkının hakları verilmediği müddetçe devam edecektir. '
MÜCADELE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ ELDE EDENE KADAR SÜRECEK
Bu direnişin haklı bir direniş olduğunu ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Mazlum bir halkın kendi hakkına dair yürüttüğü haklı bir direniştir. Bu direnişi, bu talepleri bastırmaya çalışmak hukuksuzluktur. Bütün dünyanin gözleri burada olmalıdır. Suriye'de, Libya'da, Mısır'da yüzlerce binlerce kişi yürürken canlı yayın yaparak Esad'ın, Kaddafi'nin, Mübarek'in zulmünü dünyaya teşhir eden medya bugün Kürt halkının 55 merkezde uğradığı saldırıyı örtmek için çabalamıştır. Kürt halkının dostlarıyla birlikte kendi elleriyle özgür geleceğini yaratma dışında bir seçeneği yoktur. Halkımız bu noktadan itibaren korkulacak kaygılanacak geri adım atılacak bir yol olmadığını çok iyi bilmektedir. Ya bugünlerde konuşacağız, sözü olan herkes bu günlerde konuşacak ya da 100 yıl daha susacağız ve kölelik hukukunu kabul edeceğiz. O yüzden biz asla ve asla 100 yıl daha bu hukuksuzlukla, kölelik statüsü ile yaşamayacağımıza dair kesin kararımızı verdik. Bu nedenle 'Artık yeter. Ya özgürlük, ya özgürlük' diyoruz. Bu geri kalmış zihniyetli yöneticilerle, üstüne resmi kıyafet giydirip halkımıza saldırttığınız çeteleriniz sizin olsun. Kürt halkı kendini yönetebilecek kararlılığa, yeteneğe ve güce sahiptir. Bu nedenle artık biz bu mücadele sürecini özgürlüğümüzü elde edene kadar ve bu faşizan askılar durana kadar sürdüreceğiz. Halka yönelik saldırılara karşı her yerde güçlü sahiplenme olmalıdır. Eğer Batman'a saldırılıyorsa, Diyarbakır buna sessiz kalmamalıdır. Diyarbakır'a saldırılıyorsa Mardin sessiz kalmamalıdır. Herkes birbiriyle dayanışma içinde olmalıdır. Bizler uzun soluklu bir mücadele ile bu halkın özgürlüğünü, bu toprakların çocuklarının bu faşizmi, bu baskıyı takmayacağı günleri yaratana kadar sizlerin yanında olacağız. '
AHMET TÜRK TABURCU OLDU
Konuşmanın ardından BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekilleri ile birlikte hastaneden ayrıldı. Demirtaş'ın ardından Ahmet Türk de taburcu olup hastaneden çıktı. Türk'ün hastaneden çıkışı sırasında vatandaşların yoğun ilgisi dikkat çekti. Mardin'e giderek dinleneceği belirtilen Ahmet Türk'ün doktor tavsiyesi üzerine yarın Kızıltepe İlçesi'nde düzenlenecek mitinge de katılmayacağı öğrenildi.
Meclis Başkanı Cemil Çicek ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Türk'ü arayıp geçmiş olsun mesajı ilettiği bildirildi.
'Aylardır AKP devletinin halkımız üzerinde sürdürdüğü kesintisiz faşizme karşı 'Artık yeter, ya özgürlük ya özgürlük' şiarıyla direnen bütün halkımıza buradan selamlarımızı dayanışma duygularımızı gönderiyoruz. Bugün AKP'nin fermanlarına karşı, AKP'nin hukuksuz, ahlaksız, kanunsuz fermanlarına karşı 55 merkezde direnen bütün halkımızı selamlıyoruz. Batman olmak üzere Cizre'de, Gever'de, Van'da, Bitlis'te bu merkezlerin bir çoğunda halka yönelik saldırıları buradan bir kez daha kınıyoruz, bir kez daha lanetliyoruz. Halka yönelik zalimce saldırılar sırasında vekillerimiz Ahmet Türk, Ertuğrul Kürkçü, Adil Kurt, Özdal Üçer'de bulundukları yerlerde bu saldırılardan, bu faşizan saldırılardan nasibini almış ve hedef haline getirilmişlerdir. Bu olayı yapanları kınıyoruz lanetliyoruz. Bu saldırıları bütün halkımızın iradesine yapılmış saldırılar olarak tanımlıyoruz '
'KÜRT HALKI ARTIK KENDİNİ YÖNETECEK'
Bu saldırılar karşısında korkup sinecek bir halk olmadıklarını belirten Demirtaş, şunları söyledi;
'Elbette AKP gibi arkasına devletin bütün olanaklarını alarak bize zulüm politikası uygulayacak bir rant çetesine teslim olacak değiliz. Bu nedenle yarın nevruz kutlamalarına devam edeceğiz, AKP'nin bu faşizan uygulamalarını protesto edeceğiz. Ancak artık net olarak anlaşılmazı lazım. Valinin, içişleri bakanının görevden alınmasıyla sorunun çözülmeyeceğinin farkındayız. Biz diyoruz ki Kürt halkı artık bu vali ve polislerle yönetilemez. Kürt halkı artık kendini yönetecek. Bunun dışında çözüm yolu yoktur. Bu emirlerin tamamı hükümet tarafından bizzat planlanan projelerin emirleridir. Burada tesadüfen, öfkeyle uygulanan emirler değildir. Bu halkın belini kıracaksınız talimatı verilmiştir. Bu halkın kafasını kıracaksınız, boynunu koparacaksınız talimatı verilmiştir. Gereğini yerine getiriyorlar. Bu nedenle biz kimseden intikam alınmasını, kimseden hesap sorulmasını bir çözüm olarak görmüyoruz. Kürt halkının bütün haklarını kazanana kadar Kürt halkının bu meşru direnişinin yolundayız. Özgürlük kazanılana kadar başka çözüm yolu görmüyoruz. Bu nedenle Nevruz'da başlayan ve yoğunlaşan bu AKP faşizmine ve zulmüne karşı bizlerin duruşu ve direnişi AKP faşizmi devam ettiği müddetçe, Kürt halkının hakları verilmediği müddetçe devam edecektir. '
MÜCADELE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ ELDE EDENE KADAR SÜRECEK
Bu direnişin haklı bir direniş olduğunu ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Mazlum bir halkın kendi hakkına dair yürüttüğü haklı bir direniştir. Bu direnişi, bu talepleri bastırmaya çalışmak hukuksuzluktur. Bütün dünyanin gözleri burada olmalıdır. Suriye'de, Libya'da, Mısır'da yüzlerce binlerce kişi yürürken canlı yayın yaparak Esad'ın, Kaddafi'nin, Mübarek'in zulmünü dünyaya teşhir eden medya bugün Kürt halkının 55 merkezde uğradığı saldırıyı örtmek için çabalamıştır. Kürt halkının dostlarıyla birlikte kendi elleriyle özgür geleceğini yaratma dışında bir seçeneği yoktur. Halkımız bu noktadan itibaren korkulacak kaygılanacak geri adım atılacak bir yol olmadığını çok iyi bilmektedir. Ya bugünlerde konuşacağız, sözü olan herkes bu günlerde konuşacak ya da 100 yıl daha susacağız ve kölelik hukukunu kabul edeceğiz. O yüzden biz asla ve asla 100 yıl daha bu hukuksuzlukla, kölelik statüsü ile yaşamayacağımıza dair kesin kararımızı verdik. Bu nedenle 'Artık yeter. Ya özgürlük, ya özgürlük' diyoruz. Bu geri kalmış zihniyetli yöneticilerle, üstüne resmi kıyafet giydirip halkımıza saldırttığınız çeteleriniz sizin olsun. Kürt halkı kendini yönetebilecek kararlılığa, yeteneğe ve güce sahiptir. Bu nedenle artık biz bu mücadele sürecini özgürlüğümüzü elde edene kadar ve bu faşizan askılar durana kadar sürdüreceğiz. Halka yönelik saldırılara karşı her yerde güçlü sahiplenme olmalıdır. Eğer Batman'a saldırılıyorsa, Diyarbakır buna sessiz kalmamalıdır. Diyarbakır'a saldırılıyorsa Mardin sessiz kalmamalıdır. Herkes birbiriyle dayanışma içinde olmalıdır. Bizler uzun soluklu bir mücadele ile bu halkın özgürlüğünü, bu toprakların çocuklarının bu faşizmi, bu baskıyı takmayacağı günleri yaratana kadar sizlerin yanında olacağız. '
AHMET TÜRK TABURCU OLDU
Konuşmanın ardından BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekilleri ile birlikte hastaneden ayrıldı. Demirtaş'ın ardından Ahmet Türk de taburcu olup hastaneden çıktı. Türk'ün hastaneden çıkışı sırasında vatandaşların yoğun ilgisi dikkat çekti. Mardin'e giderek dinleneceği belirtilen Ahmet Türk'ün doktor tavsiyesi üzerine yarın Kızıltepe İlçesi'nde düzenlenecek mitinge de katılmayacağı öğrenildi.
Meclis Başkanı Cemil Çicek ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Türk'ü arayıp geçmiş olsun mesajı ilettiği bildirildi.