Bülent Arınç: İnsan Hayatı Bu Kadar Ucuz Görülmemeli
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda her firmanın üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Arınç, "İnsan hayatı bu kadar ucuz görülmemeli." dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 'nde düzenlenen ekonomi basını ödül törenine katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tören sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Esenyurt 'taki çadır yangını ile ilgili soruları cevaplayan Arınç, “Trilyonluk yatırımların yapıldığı bir iş yeri inşaatında insan hayatı bu kadar ucuz görülmemeli. İnsan hayatı her şeyden daha değerli.” ifadesini kullandı.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda her firmanın üzerine düşeni yerine getirmek zorunda olduğunu belirten Arınç, “Eğer yanıcı maddelerden basit çadırlarda insanlar barınmaya muhtaç edilmişse bu bir insanlık suçudur. Dolayısıyla en azından bu olay sebebiyle iş güvenliği konusunda işverenlerin, insan hayatına verdikleri değerler konusunda tüm eksiklikler gözden geçirilmeli ve bu konuyla ilgili mevcut yasalardaki konular işletilmeli. Bence o 236 milyon dolarlık olduğu iddia edilen o inşaatın on tanesini bir araya getirip 100 tanesi ile çarpsanız orada vefat eden bir yurttaşımızdan daha kıymetli değil. O kardeşlerimizden daha kıymetli değil.” diye konuştu.
CIA Başkanı David Petraeus 'un dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi de değerlendiren Arınç, “CIA Başkanı sadece Amerika için değil bütün dünyada dikkatle izlenen bir istihbarat örgütü. Türkiye bölgesel güvenlik açısından ülkemizi ziyaret eden böyle bir kurumun başında olan kişiyle en azından MİT Başkanı 'nın görüşmesi kadar sayın Başbakanımızın da söylemek istediği konular varsa kendilerini kabul etmesinde hiçbir sakınca yok.”
Kademeli eğitimin 12 yıla çıkarılması ve kesintili hale gelmesiyle ilgili soruların da cevaplayan Arınç, yasa teklifinin komisyonda görüşüldüğü sırada kavga çıkmasını da değerlendirdi.
Türkiye 'de bu tip olayların yaşanmaması gerektiğini belirten Arınç, “Umarım 4+4+4 yeni eğitim sistemimizin parlamentodaki görüşmeleri sırasında muhalefet yasayla ilgili olarak yasanın daha mükemmel çıkması ile ilgili olarak en azından uygun bulmuyorlarsa iç tüzük hükümleri gereğince engelleme haklarını kullanarak parlamenterlik görevlerini yaparlar. İç tüzüğün içinde bağırıp çağırıp hakaret etmek yok. Kürsü işgali yok. Önerge vererek konuşma yapabilirler. Ama bir kilo ağırlığındaki bant kutusunun birinin yüzüne fırlatılması Türkiye 'de olmamalı.” ifadelerini kullandı.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda her firmanın üzerine düşeni yerine getirmek zorunda olduğunu belirten Arınç, “Eğer yanıcı maddelerden basit çadırlarda insanlar barınmaya muhtaç edilmişse bu bir insanlık suçudur. Dolayısıyla en azından bu olay sebebiyle iş güvenliği konusunda işverenlerin, insan hayatına verdikleri değerler konusunda tüm eksiklikler gözden geçirilmeli ve bu konuyla ilgili mevcut yasalardaki konular işletilmeli. Bence o 236 milyon dolarlık olduğu iddia edilen o inşaatın on tanesini bir araya getirip 100 tanesi ile çarpsanız orada vefat eden bir yurttaşımızdan daha kıymetli değil. O kardeşlerimizden daha kıymetli değil.” diye konuştu.
CIA Başkanı David Petraeus 'un dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi de değerlendiren Arınç, “CIA Başkanı sadece Amerika için değil bütün dünyada dikkatle izlenen bir istihbarat örgütü. Türkiye bölgesel güvenlik açısından ülkemizi ziyaret eden böyle bir kurumun başında olan kişiyle en azından MİT Başkanı 'nın görüşmesi kadar sayın Başbakanımızın da söylemek istediği konular varsa kendilerini kabul etmesinde hiçbir sakınca yok.”
Kademeli eğitimin 12 yıla çıkarılması ve kesintili hale gelmesiyle ilgili soruların da cevaplayan Arınç, yasa teklifinin komisyonda görüşüldüğü sırada kavga çıkmasını da değerlendirdi.
Türkiye 'de bu tip olayların yaşanmaması gerektiğini belirten Arınç, “Umarım 4+4+4 yeni eğitim sistemimizin parlamentodaki görüşmeleri sırasında muhalefet yasayla ilgili olarak yasanın daha mükemmel çıkması ile ilgili olarak en azından uygun bulmuyorlarsa iç tüzük hükümleri gereğince engelleme haklarını kullanarak parlamenterlik görevlerini yaparlar. İç tüzüğün içinde bağırıp çağırıp hakaret etmek yok. Kürsü işgali yok. Önerge vererek konuşma yapabilirler. Ama bir kilo ağırlığındaki bant kutusunun birinin yüzüne fırlatılması Türkiye 'de olmamalı.” ifadelerini kullandı.