Bakan Akdağ, Tıp Bayramı Etkinliklerine Katıldı
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık sistemine ideolojik karşı çıkmalarla hiçbir şeyin çözülemeyeceğini belirterek, "2011 yılında TÜİK memnuniyet anketlerinde vatandaşımız yüzde 76 oranında sağlık hizmetlerinden memnundur. Birileri bilmez ama bu halk çok iyi bilir arkadaşlar. Bu halk bodrumlarda saatlerce ilaç kuyruğunda beklediğini unutmaz. Bu halk ambulans istediğinde, 'biz araç göndermiyoruz siz kendi aracınızla gidin' denildiğini unutmaz" dedi
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tıp Bayramı dolayısıyla Ufuk Üniversitesi'nde düzenlenen Tıp Bayramı kutlamaları etkinliğine katıldı.
Doktorların da yoğun ilgi gösterdiği programda, Başkent Üniversitesi orkestrası da mini bir konser verdi. Konserin ardından ise Başkent Üniversitesi'nden ve Gazi Üniversitesi'nden birer tıp öğrencisi konuşma yaptı. Etkinlikte konuşma yapmak üzere kürsüye davet edilen Ankara Tabip Odası Başkanı Bayazıt İlhan ise, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın kendisinin dile getireceği bazısorulara cevap vermesini istedi.
Bakan Akdağ'ın daha önce dile getirdiği Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın sadece Türkiye'ye özgü olduğu şeklindeki ifadelerini hatırlatan İlhan, bu programın sadece Türkiye'ye ait olup olmadığını sordu. Özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin çok ciddi sıkıntıları olduğunu belirten Bayazıt İlhan, özel hastane sahipleri ile Sağlık Bakanlığı'nın 14 Ekim'de bir mutabakat metni imzaladığını hatırlattı. Bu mutabakat metninden bölümler okuyan İlhan, bu mutabakat metniylehekimlerin ücretlerinin düşürüldüğünü söyledi. Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerde şiddeti önlemek için bir kampanya başlattığını dile getiren İlhan, 'Ama ne olursa olsun, bunların yetersiz olduğunu görüyoruz. Döner bıçağıyla kadın hekime saldırıldığını ya da doktorun kalkıp hemşire dövdüğünü görüyoruz 'dedi
Bu konuda adımlar atılmasını istediklerini belirten Beyazıt, 2005 yılında Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesine konulan bir yazıyla, bin 600 hekimin sürgün edildiğini ifade etti. 'Eğitim araştırma hastanelerindeki hekimleri tekrar sürgün etmek mi istiyorsunuz? 'diye soran Beyazıt, ayrıca sağlık alanında üniversitelere uğramadan, hemşire kökenli olup profesör olan kişilerle bile karşılaştıklarını söyledi. Ciro baskısının hekimlerin başının üzerinde sallanan bir kılıç gibi olduğunu söyleyen Beyazıt, GenelSağlık Sigortası'nı da eleştirdi. Beyazıt, sözlerini 1993 yazında Sivas'ta yakılarak öldürülen bir hekimin yazdığı şiirle bitirdi. Dün zaman aşımından düşen Sivas davasına da gönderme yapan Beyazıt, daha sonra Şair Behçet Aysan'ın 'Bir eflatun ölüm 'şiirini okuyarak konuşmasına son verdi
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaptığı konuşmada, sağlığın insanların hayatındaki en önemli husus olduğunu söyleyerek, 14 Mart Tıp Bayramı'nda doktorların toplumun kanaatini yansıtacak konuşmalar yapmasının önemli olduğunu söyledi. Bakan Akdağ, performanstan, paradan bahsederken, bu ülkede insanların kazançlarını dikkate almak gerektiğini belirterek, insana hizmet etmekten daha önemli bir şeyin olamayacağını söyledi. Bakan Akdağ, kendisinin de doktorluk yaptığı ilk yıllarda imkanların çok kötü olduğunu,şimdi ise tıp alanında genç doktorların daha fazla imkana sahip olduğunu örnekler vererek salondaki katılımcılara anlattı
Konuşması sırasında Ankara Tabip Odası Başkanı Bayazıt İlhan'ın eleştirilerine de cevap veren Bakan Akdağ, 'Konuşmasında bir olumlu cümle sarf etsin. Dikkatle takip ettim arkadaşın konuşmasını ve elimdeki kartlara 10 sayfa da not aldım. Bir tek olumlu cümlesi yok. Sorunlarımızı böyle çözemeyiz 'diye konuştu.
Tabip Odası Başkanı'nın şuan ki sağlık sistemini eleştirdiğini hatırlatan Bakan Akdağ, vatandaşın sağlık sisteminden memnun olduğunu belirterek, 'Bu Türk halkı herhalde hiç önünü göremiyor. Ya da Ankara Tabip Odası Başkanı böyle görüyor 'dedi
'İDEOLOJİDEN KAYNAKLANAN KARŞI ÇIKMALARLA HİÇBİR ŞEY ÇÖZÜLMEZ '
Kendisinin 9 yıldır görev yaptığını, hatta 10. yılında olduğunu söyleyen Bakan Akdağ, sağlıkta dönüşüm programının başladığında Tabip Odası Başkanı ve onun arkadaşlarınca karalama kampanyaları yapıldığını ve sistemin 3 ay içinde çökeceğini iddia ettiklerini söyledi. Bakan Akdağ, 'İzmir'de şunu da söylediler. 'Aile hekimliğini denize gömeceğiz' dediler. Bu anlayışla hiçbir sorun çözülmez. İdeolojiden kaynaklanan karşı çıkmalarla hiçbir şey çözülmez 'şeklinde konuştu
Kendilerinin 2003 yılından beri memnuniyet anketleri yaptıklarını belirten Bakan Akdağ, '2011 yılında TÜİK memnuniyet anketlerinde vatandaşımız yüzde 76 oranında sağlık hizmetlerinden memnundur. Birileri bilmez ama bu halk çok iyi bilir arkadaşlar. Bu halk bodrumlarda saatlerce ilaç kuyruğunda beklediğini unutmaz. Bu halk ambulans istediğinde, biz araç göndermiyoruz siz kendi aracınızla gidin denildiğini unutmaz 'diye konuştu
Önceden hiçbir köye ambulans gönderilmediğini, fakat kendilerinin iktidara gelmesiyle her köye ambulans gittiğini söyleyen Bakan Akdağ, hatta ambulans helikopterlerin de bütün vatandaşların hizmetinde olduğunu söyledi.
'TÜRKİYE'DE SESSİZ BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİK '
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlıkta dönüşüm programıyla Türkiye'de oldukça sessiz bir devrim gerçekleştirdiklerini belirterek, kendilerinden önce anne ölümlerinin yüzde 60-70 oranında olduğunu, 2011 yılında ise bu rakamın yüzde 14.5 olduğunu söyledi. 'Bu başarı bütünüyle Türk sağlık camiasının başarısıdır. İyi ki l Sağlık Sigortası'nı varsınız, Allah hepinizden razı olsun 'diyen Akdağ, 90'lı yıllarda düzenlenen tıp bayramlarında yapılan konuşmalarda ise Türkiye'de doktor sayının fazla olduğunun, busebepten dolayı da tıp fakültelerinin boşaltılması gerektiğinin söylendiğini belirtti.
'Bunu kim söylüyor; Tabipler Odası... 'diyen Akdağ, Türkiye'de hekimlerin, asistanların, hemşirelerin, diğer sağlıkçıların hatta tıp öğrencilerinin üzerindeki ağır iş yükünün en önemli sebebinin, Türkiye'deki hekim eksikliği olduğunu kaydetti. Türkiye'de kişi başına hekime başvuru oranının 2010 yılında yüzde 7.3 olduğunu söyleyen Akdağ, bu oranın ise İspanya'da yüzde 11'lerde, Avrupa genelinde ise ortalama 8'lerdeolduğunu belirtti. Bazı öğretim üyelerinin dergilerde sağlık sistemini eleştiren zehir zemberek yazılar yazdıklarını da söyleyen Akdağ, 'Bu dergilerde makalelerin nasıl yazıldığını herkes çok iyi biliyor. Ülkeyi karalamakla bir yere gidemezsiniz. Yanlış yaparsınız 'dedi
Bakan Akdağ, konuşmasının sonlarında bir doktorun Nobel Ödülü'nü alması halinde, başından aşağı altın dökeceğini söyledi. Akdağ, 'Bir meslektaşım Nobel Ödülü alsın, ben kaynağını nereden bulursam bulacağım, altınları başından aşağı dökeceğim. Çünkü layık 'diye konuştu
Programın sonunda ise ödül alan doktorlara ödülleri dağıtıldı.
Kaynak: İHA
Doktorların da yoğun ilgi gösterdiği programda, Başkent Üniversitesi orkestrası da mini bir konser verdi. Konserin ardından ise Başkent Üniversitesi'nden ve Gazi Üniversitesi'nden birer tıp öğrencisi konuşma yaptı. Etkinlikte konuşma yapmak üzere kürsüye davet edilen Ankara Tabip Odası Başkanı Bayazıt İlhan ise, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın kendisinin dile getireceği bazısorulara cevap vermesini istedi.
Bakan Akdağ'ın daha önce dile getirdiği Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın sadece Türkiye'ye özgü olduğu şeklindeki ifadelerini hatırlatan İlhan, bu programın sadece Türkiye'ye ait olup olmadığını sordu. Özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin çok ciddi sıkıntıları olduğunu belirten Bayazıt İlhan, özel hastane sahipleri ile Sağlık Bakanlığı'nın 14 Ekim'de bir mutabakat metni imzaladığını hatırlattı. Bu mutabakat metninden bölümler okuyan İlhan, bu mutabakat metniylehekimlerin ücretlerinin düşürüldüğünü söyledi. Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerde şiddeti önlemek için bir kampanya başlattığını dile getiren İlhan, 'Ama ne olursa olsun, bunların yetersiz olduğunu görüyoruz. Döner bıçağıyla kadın hekime saldırıldığını ya da doktorun kalkıp hemşire dövdüğünü görüyoruz 'dedi
Bu konuda adımlar atılmasını istediklerini belirten Beyazıt, 2005 yılında Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesine konulan bir yazıyla, bin 600 hekimin sürgün edildiğini ifade etti. 'Eğitim araştırma hastanelerindeki hekimleri tekrar sürgün etmek mi istiyorsunuz? 'diye soran Beyazıt, ayrıca sağlık alanında üniversitelere uğramadan, hemşire kökenli olup profesör olan kişilerle bile karşılaştıklarını söyledi. Ciro baskısının hekimlerin başının üzerinde sallanan bir kılıç gibi olduğunu söyleyen Beyazıt, GenelSağlık Sigortası'nı da eleştirdi. Beyazıt, sözlerini 1993 yazında Sivas'ta yakılarak öldürülen bir hekimin yazdığı şiirle bitirdi. Dün zaman aşımından düşen Sivas davasına da gönderme yapan Beyazıt, daha sonra Şair Behçet Aysan'ın 'Bir eflatun ölüm 'şiirini okuyarak konuşmasına son verdi
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaptığı konuşmada, sağlığın insanların hayatındaki en önemli husus olduğunu söyleyerek, 14 Mart Tıp Bayramı'nda doktorların toplumun kanaatini yansıtacak konuşmalar yapmasının önemli olduğunu söyledi. Bakan Akdağ, performanstan, paradan bahsederken, bu ülkede insanların kazançlarını dikkate almak gerektiğini belirterek, insana hizmet etmekten daha önemli bir şeyin olamayacağını söyledi. Bakan Akdağ, kendisinin de doktorluk yaptığı ilk yıllarda imkanların çok kötü olduğunu,şimdi ise tıp alanında genç doktorların daha fazla imkana sahip olduğunu örnekler vererek salondaki katılımcılara anlattı
Konuşması sırasında Ankara Tabip Odası Başkanı Bayazıt İlhan'ın eleştirilerine de cevap veren Bakan Akdağ, 'Konuşmasında bir olumlu cümle sarf etsin. Dikkatle takip ettim arkadaşın konuşmasını ve elimdeki kartlara 10 sayfa da not aldım. Bir tek olumlu cümlesi yok. Sorunlarımızı böyle çözemeyiz 'diye konuştu.
Tabip Odası Başkanı'nın şuan ki sağlık sistemini eleştirdiğini hatırlatan Bakan Akdağ, vatandaşın sağlık sisteminden memnun olduğunu belirterek, 'Bu Türk halkı herhalde hiç önünü göremiyor. Ya da Ankara Tabip Odası Başkanı böyle görüyor 'dedi
'İDEOLOJİDEN KAYNAKLANAN KARŞI ÇIKMALARLA HİÇBİR ŞEY ÇÖZÜLMEZ '
Kendisinin 9 yıldır görev yaptığını, hatta 10. yılında olduğunu söyleyen Bakan Akdağ, sağlıkta dönüşüm programının başladığında Tabip Odası Başkanı ve onun arkadaşlarınca karalama kampanyaları yapıldığını ve sistemin 3 ay içinde çökeceğini iddia ettiklerini söyledi. Bakan Akdağ, 'İzmir'de şunu da söylediler. 'Aile hekimliğini denize gömeceğiz' dediler. Bu anlayışla hiçbir sorun çözülmez. İdeolojiden kaynaklanan karşı çıkmalarla hiçbir şey çözülmez 'şeklinde konuştu
Kendilerinin 2003 yılından beri memnuniyet anketleri yaptıklarını belirten Bakan Akdağ, '2011 yılında TÜİK memnuniyet anketlerinde vatandaşımız yüzde 76 oranında sağlık hizmetlerinden memnundur. Birileri bilmez ama bu halk çok iyi bilir arkadaşlar. Bu halk bodrumlarda saatlerce ilaç kuyruğunda beklediğini unutmaz. Bu halk ambulans istediğinde, biz araç göndermiyoruz siz kendi aracınızla gidin denildiğini unutmaz 'diye konuştu
Önceden hiçbir köye ambulans gönderilmediğini, fakat kendilerinin iktidara gelmesiyle her köye ambulans gittiğini söyleyen Bakan Akdağ, hatta ambulans helikopterlerin de bütün vatandaşların hizmetinde olduğunu söyledi.
'TÜRKİYE'DE SESSİZ BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİK '
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlıkta dönüşüm programıyla Türkiye'de oldukça sessiz bir devrim gerçekleştirdiklerini belirterek, kendilerinden önce anne ölümlerinin yüzde 60-70 oranında olduğunu, 2011 yılında ise bu rakamın yüzde 14.5 olduğunu söyledi. 'Bu başarı bütünüyle Türk sağlık camiasının başarısıdır. İyi ki l Sağlık Sigortası'nı varsınız, Allah hepinizden razı olsun 'diyen Akdağ, 90'lı yıllarda düzenlenen tıp bayramlarında yapılan konuşmalarda ise Türkiye'de doktor sayının fazla olduğunun, busebepten dolayı da tıp fakültelerinin boşaltılması gerektiğinin söylendiğini belirtti.
'Bunu kim söylüyor; Tabipler Odası... 'diyen Akdağ, Türkiye'de hekimlerin, asistanların, hemşirelerin, diğer sağlıkçıların hatta tıp öğrencilerinin üzerindeki ağır iş yükünün en önemli sebebinin, Türkiye'deki hekim eksikliği olduğunu kaydetti. Türkiye'de kişi başına hekime başvuru oranının 2010 yılında yüzde 7.3 olduğunu söyleyen Akdağ, bu oranın ise İspanya'da yüzde 11'lerde, Avrupa genelinde ise ortalama 8'lerdeolduğunu belirtti. Bazı öğretim üyelerinin dergilerde sağlık sistemini eleştiren zehir zemberek yazılar yazdıklarını da söyleyen Akdağ, 'Bu dergilerde makalelerin nasıl yazıldığını herkes çok iyi biliyor. Ülkeyi karalamakla bir yere gidemezsiniz. Yanlış yaparsınız 'dedi
Bakan Akdağ, konuşmasının sonlarında bir doktorun Nobel Ödülü'nü alması halinde, başından aşağı altın dökeceğini söyledi. Akdağ, 'Bir meslektaşım Nobel Ödülü alsın, ben kaynağını nereden bulursam bulacağım, altınları başından aşağı dökeceğim. Çünkü layık 'diye konuştu
Programın sonunda ise ödül alan doktorlara ödülleri dağıtıldı.