Yazsanbir Başkanı Hayrullah Eraslan Açıklama Yaptı
Kısa adı Yazsanbir olan Yazarlar ve Sanatçılar Birliği Genel Başkanı Hayrullah Eraslan, 28 Şubat dönemindeki çoğu köşe yazarının kalemlerinin hakkını veremediğini ifade ederek, "Yazarlar demokrasiden yana tavır almak yerine korku ya da menfaatten dolayı cuntacı zihniyete teslim olmuş ve onların sözcülüğünü yapmışlardır." dedi.

28 Şubat'ın Türk halkına gözdağı vermek için yapıldığını ifade eden Eraslan, 'Sincan'da tanklar caddelerde boy göstererek Askeri darbe provaları yapılarak Türk halkına gözdağı verilmiştir. Siyasi partiler ve milletvekilleri tehdit edilmekte, halkın iradesiyle seçilen mevcut iktidarı yerinden etmek için her türlü baskı mekanizmasını uygulamışlardır. Askeri vesayet siyasi iradeyi etkisiz hale getirmiştir. Medyanın büyük kısmını da kendi hâkimiyetleri altına almışlardır. Ali Kalkancı, Fadime Şahin, Aczimendici Müslüm Gündüz gibi piyonları kullanarak fiili darbeye zemin hazırlamaya çalışmışlardır. 28 Şubat dönemdeki çoğu köşe yazarı ise maalesef kaleminin hakkını verememiştir. Demokrasiden yana tavır almak yerine korku ya da menfaatlerinden dolayı cuntacı zihniyete teslim olarak onların sözcülüğünü yapmışlardır. Bugünkü yazarların çoğunun demokrasi sınavı başarısızdır. Ama kelemini namus bilen ve demokrasiden yana tavır alan yazarlarında olduğunu o dönemden çok iyi biliyoruz. ' diye konuştu.
28 Şubat zihniyetçililerine en büyük darbeyi Türk halkının vurduğunu söyleyen Yazsanbir Genel Başkanı Eraslan sözlerini şöyle sürdürdü: 'Post modern darbe sonrası yapılan ilk genel seçimde bir siyasi parti tek başına iktidara gelmiş ve ondan sonraki iki dönemde oylarını daha da artırarak iktidarda kalmıştır. Bu mevcut iktidarın başarısında Türk halkının 28 Şubat dönemine duyulan nefret ve o günlerin tekrar yaşanması korkusunun da rolü vardır. Artık Türkiye'de her düşüncenin özgürce tartışıldığı, düşüncesinden dolayı hiç kimsenin yargılanmadığı ve millet iradesinin egemen olduğu bir Türkiye arzuluyoruz. Askeri darbelerin bu ülkede tarihe karışarak buna yeltenenlerin ise en sert şekilde hukuk önünde yargılanması ve cezalandırılması en büyük arzumuzdur. Bugün ülkemizde 12 Eylül darbesi ve onu yapanlar sorgulanıyor. Bu yetmez. 28 Şubat'ta halkın iradesine balans ayarı çekmek isteyenlerin de yargılanması bu dönemin karanlıkta kalmaması gerekmektedir. 28 Şubat günü de Türkiye'de demokrasi günü olarak kutlanmalıdır. Sivil ve millet iradesinin hakim olduğu Yeni Anayasa çalışmalarında bir an evvel tamamlanması en büyük dileğimizdir. '
