Yazışmalar Usulüne Uygun

''Balyoz Planı'' davasında tanık olarak dinlenilen sivil memur Sevilay Erkani Bulut, savcılık sorgusunda kendisine gösterilen 11 sayfalık ''Balyoz Planı''nın askeri yazışma usullerine uygun olduğunu söylediğini, içeriğini bilemeyeceğini kaydetti

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, suç tarihinde 1. Ordu Komutanlığı Harekat Başkanlığı Plan Harekat Şube Müdürlüğünde sivil memur olarak çalışan Sevilay Erkani Bulut'un tanık olarak dinlenilmesine devam edildi.

Bulut'a avukat Celal Ülgen ''Sizin bilgisayar kimlik numaranız 11 No'lu CD içerisinde bulunan 'Sıkıyönetimde el konulacak 4x4 araçlar listesi' şeklindeki belgenin üst yollarında görülüyor. Böyle bir belge ürettiniz mi?'' diye sordu. ''Hatırlamıyorum'' diyen Bulut'a, mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Ali Efendi Peksak da, ''İki yıl önceki ifadenizde 4x4 yazısını hatırladığınızı söylemenize rağmen şimdi hatırlamadığınızı söylediniz. Neden bu çelişki?'' diye sordu. Bulut, ''Tam hatırlamadım. O zaman da hatırladığımı söylememiştim. Askeri yazışma usullerine uygun olduğunu söylemiştim. İçeriklerini bilemem'' diye konuştu. Tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri de ''11 sayfalık Balyoz Planı size gösterilmiş. Ben size böyle bir yazı verdim mi? Savcılık ifadenizde 'Süha Tanyeri bana böyle yazılar yazdırırdı' demişsiniz'' diye sordu. Bulut ise ''Ben yazışma usullerine uygun olduğunu söyledim. Darbe planı mı ne, içeriğini bilemem. Şekil olarak söyledim'' diye yanıt verdi. -''Seminerin gerekli yazışmalarını yaptım''- Duruşmada tanık olarak dinlenilen Melek Üçtepe de 1. Ordu Komutanlığında veri hazırlama kontrol işletmecisi olarak çalıştığını söyledi. Üçtepe, 2002-2003 yıllarında 1. Ordu Komutanlığı Harekat Başkanlığında sivil memur olarak görev yaptığını ifade ederek, sanıklardan emekli tuğgeneraller Süha Tanyeri ve İzzet Ocak ile Albay Bülent Tunçay'ı birlikte çalışması nedeniyle tanıdığını belirtti. Dava konusu plan semineriyle ilgili bir şey bilmediğini, basından duyduğunu anlatan Üçtepe, mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Ali Efendi Peksak'ın ''Kullandığınız bilgisayar şifreli miydi, Nazlı'nın bilgisayarını mı kullanıyordunuz?'' soruları üzerine, ''Nazlı'nın kullandığı bilgisayarı 2000 yılında devraldım. Kullanıcı adı ve şifre olduğunu hatırlayamıyorum'' dedi.

Üçtepe, mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatların soruları üzerine, dava konusu 5-7 Mart 2003 tarihindeki plan seminerinin hazırlık aşamasını anımsadığını, gerekli yazışmaları yazdığını, ancak seminerde görev almadığını kaydetti. Bilgisayarda kullandığı CD'lere kendiliğinden bir numara sistemi verdiğini, numaralandırarak arşive kaldırdığını ifade eden Üçtepe, bu konuda bir emir ya da direktif verilmediğini anlattı. Üçtepe, ''Çalışırken kolaylık olsun diye numaralandırma yaptım. Sadece kendim için değil, herkese kolaylık olsun diye yaptım. Tüm personel arşivden yararlansın diye CD'lere numaralar verdim. Geriye dönük arama yaptığımızda kolaylık olsun diye, rahat ulaşmak için böyle bir tasnif yaptık. Numaralandırılmış CD'lerin bilgisayarda bir listesi vardı.'' -CD'lerde eksiklik fark etmedim- Üçtepe, arşivlenen CD'lerin plan odasında bir dolabın içinde muhafaza ediliğini dile getirdi. Tutuklu sanık emekli Orgeneral Çetin Doğan da, Üçtepe'nin arşiv CD'lerinin kozmik odada da değilde plan odasında muhafaza edildiğine açıklık getirdiğini ifade ederek, ''Madem arşiv tutuyordunuz, CD'lerde bir eksiklik gördünüz mü? CD'lerde noksanlık var mıydı? Buradaki CD'lere ne olmuş dediniz mi?'' diye sorular yöneltti. Üçtepe de, 2006 yılından plan odasından çalışma odasına geçtiklerini, arşiv dolabının plan subaylarının bulunduğu odada kaldığını söyledi. Artık odanın kilitli olması nedeniyle CD almak için anahtarla odaya girdiklerini belirten Üçtepe'ye Doğan, CD'lerde eksiklik olup olmadığına ilişkin sorusunu birkaç kez daha yöneltti. Doğan, ''Net cevap vermeni istiyorum kızım. Bu çok önemli'' diye sorunca hakim Peksak, bu soruyu ''Siz CD'lerde eksiklik fark ettiniz mi?'' şeklinde sordu.

''Fark etmedim. Tek tek CD'leri saymıyordum'' diyen Üçtepe, arşive kaldırdığı CD'lerden en son 2009 yılında faydalandığını, arşivde 180'e kadar numaralandırılmış CD olduğunu anlattı. Üçtepe, tutuklu sanık emekli Oramiral Özden Örnek'in, ''Bir CD yanlışlıkla arşiv dolabına girebilir mi?'' sorusuna ise, ''Hayır'' yanıtını verdi. Bilgisayarlarında ağ sisteminin bulunduğunu, intranet ve karanet sisteminin olduğunu dile getiren Üçtepe, Peksak'ın ''Bilgisayarda oluşturulan bir veriyi bu sistem kullanılarak Tekirdağ'daki birliğe gönderilebilinir miydi?'' diye sordu. ''Evet'' diyen Üçtepe, karanet sistemi üzerinden veri göndermenin yapılabildiğini belirterek, ancak gizli ya da çok gizli evrakın bu sistemden gönderilmediğini anlattı. Üçtepe, avukat Celal Ülgen'in soruları üzeride de, ekranda gösterilen bazı CD'lerin üzerindeki yazıların kendisine ait olduğu, bazılarını ise ait olmadığını belirterek, dava konusu plan seminerine ilişkin verilerin yer aldığı 11, 16 ve 17 No'lu CD'leri anımsayamadığını kaydetti.

Üçtepe, 11 No'lu CD'nin üzerinde numara olmadığı için arşive ait olmadığını anladığını belirterek, savcılığa mevcutlu olarak getirildiğini ve şüpheli olarak ifadesinin alındığını anlattı. Duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle devam ediyor.
Kaynak: AA