İki doktor arasındaki çekişmenin kurbanı mı oldu?
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi'nde çift kol ve çift bacak nakli yapıldıktan sonra 4 uzvu da geri alınan Şevket Çavdar hayatını kaybetti
Vücudun kalp dolaşım ve kan sisteminin nakledilen uzuvları idame ettirememesi nedeniyle operasyon yapılarak 4 uzvu da geri alınan ve yoğun bakıma kaldırılan Şevket Çavdar metabolik dengesizlik nedeniyle vefat etti.
Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, 24 Şubat'ta sabah saatlerinde kol ve bacak nakli yapılan Çavdar'ın nakil sürecine ilişkin bilgilere yer verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Hastamızda gelişen metabolik dengesizlik maalesef hastamızın yaşamını ciddi düzeyde etkileyecek duruma gelmiş, alınan tüm önlemler ve uygulanan yoğun tedavi yaklaşımlarına rağmen hastamız 27.02.2012 tarihinde saat 19.20'de kaybedilmiştir. Yaklaşık 90 saate varan süreyle 200'e yakın doktor ve sağlık personelinin insanüstü bir çaba göstermesine karşın hastamızı kaybetmenin derin üzüntüsünü duymaktayız.
Bu süreçte, hastamıza dokularını bağışlayan verici ailesine minnettarlığımızı bildirirken, kan bağışlarıyla destek veren halkımıza ve bu zorlu süreçte yanımızda olan Sağlık Bakanlığı'na müteşekkiriz. Hastamıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyoruz.''
Açıklamada ayrıca yüz nakli gerçekleştirilen Cengiz Gül'ün sorunsuz olarak izlenmeye devam ettiği bildirildi.
ÇAVDAR TOPRAĞA VERİLDİ
Hacettepe Üniversitesi'nde iki kol ve iki bacak nakli yapıldıktan sonra hayatını kaybeden Şevket Çavdar'ın cenazesi toprağa verildi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde iki kol ve iki bacak nakli yapıldıktan sonra hayatını kaybeden Şevket Çavdar'ın cenazesi, gece saatlerinde Ankara'dan Nevşehir'in Derinkuyu ilçesi Yazıhüyük beldesindeki evine getirildi. Buradan Yazıhüyük Merkez Camisi'ne götürülen Çavdar'ın cenazesi, kılınan namazın ardından belde mezarlığına defnedildi.
Cenaze namazına, Yazıhüyük Belediye Başkanı Cengiz Çavdar ile yakınları katıldı. Namazı İl Müftüsü Yakup Öztürk kıldırdı.
Gazetecilere açıklama yapan Şevket Çavdar'ın dayısı ve Yazıhüyük Belediye Başkanı Cengiz Çavdar, ''Operasyon başarısız oldu diye üniversiteye haksızlık etmek gerekmiyor. Büyük emekler harcandı, terler döküldü. Bunu da söylemek lazım. Ülkemizin başı sağ olsun. Emek verenlerden Allah razı olsun'' dedi.
Ülkenin her yerinden telefonlar geldiğini ve herkesin üzüntülerini paylaştığını belirten Çavdar, şöyle devam etti:
''Herkes üzüntülü. Hasta bizimdi ama yapılan müdahale Türkiye adınaydı, tıp adınaydı. Başarılı olsa daha iyi olurdu. Nakil bildiğimiz kadarıyla başarılıydı fakat kan dolaşımı yetersiz kaldı. Vücuda büyük bir parça eklendi, kalp ise dolaşımı sağlayamadı. Dün akşam bizim akrabalar, basın mensuplarıyla tartışma yaşamışlar. Özellikle yakınlarım adına özür diliyorum, yanlış bir şey oldu. Bu hadise acıyla ve anlık ortaya çıkan bir konu. Basın mensubu arkadaşlarımızın affedeceklerini düşünüyorum.''
REKABET SONUCU MU?
Tüm bu olumsuzlukların yanında ortaya atılan bir iddia ise gündeme bomba gibi düştü. İddiaya göre Akdeniz Üniversitesi'nde ilk yüz naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan ile Hacettepe Üniversitesi'nde Doç. Dr. Serdar Nasır'ın üniversite yıllarından başlayan akademik yarışı, yüz ve uzuv nakillerinde bir hırsa dönüştü. Mezun olduğu Hacettepe Üniversitesi'nde iddialara göre 'elitist' grupta olmadığı için dışlanarak ayrılan Prof. Dr. Ömer Özkan ile Doç. Dr. Serdar Nasır'ın Hacettepe'de uzmanlık dönemlerinde başlayan rekabet, Türkiye'de ilk yüz naklini kim yapacak yarışına dönüştü. Hacettepe'den ayrılan bir hocanın Akdeniz Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilk yüz naklini yapmasının ardından Hacettepe Üniversitesi ikinci nakil için kolları sıvadı. 'Ömer, Türkiye'de ilk yüz naklini gerçekleştirirse biz de dünyada ilk dörtlü uzuv naklini gerçekleştiririz' şeklinde bir hırsa dönüştü.
İMALI AÇIKLAMALAR...
Akdeniz Üniversitesi'nde başlayan nakil sürecinin ardından iki hocanın medya üzerinden birbirlerine dönük imalı açıklamaları da rekabeti gün yüzüne çıkardı. Hacettepe'de gerçekleşen nakillerin ardından medyanın karşısına çıkan Doç. Dr. Nasır, meslektaşı Prof. Dr. Özkan'a gönderme yaparak, 'Ben burada One man show yapmıyorum, bizimki ekip işi' demişti. Prof. Dr. Özkan ise, Hacettepe'de yüz nakli yapılan Cengiz Gül'ün basına yansıyan ameliyattan önceki fotoğraflarına bakarak yaptığı yorumda 'Eğer bu fotoğrafa göre hasta seçilmiş ise devletin imkânları boşuna kullanılmış demektir' diyerek, Hacettepe'de yapılan ameliyatla ilgili eleştirilerini dile getirmişti.
'RİSKLİ AMELİYATLAR'
Akademik çevrelerdeki dillendirilen iddialara göre; 2006'da doçent olduktan sonra Japonya, Tayvan ve Almanya'da mikrocerrahi eğitimler alan Prof. Özkan, Hacettepe'de aynı branşta yaşanan akademik baskılar nedeniyle ayrılarak Akdeniz Üniversitesi'ne gitti. Türkiye'nin ikinci yüz nakli ameliyatını gerçekleştiren Doç. Dr. Serdar Nasır ise, kendisinden 6 ay daha kıdemli olan Prof. Ömer Özkan gibi Hacettepe Üniversitesi'ndeki uzmanlığını bazı baskılar sonucu bırakmak zorunda kaldı. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'ne giden Nasır, Amerika Cleveland Clinic'teki mikrocerrahi eğitimi sonrası Hacettepe Üniversitesi'ne tekrar çağrıldı. Akademik çevrelerde, bölümdeki baskılar nedeniyle Doç. Dr. Nasır'ın çok riskli ameliyatları kabul etmek zorunda kaldığı konuşuluyor.
Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, 24 Şubat'ta sabah saatlerinde kol ve bacak nakli yapılan Çavdar'ın nakil sürecine ilişkin bilgilere yer verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Hastamızda gelişen metabolik dengesizlik maalesef hastamızın yaşamını ciddi düzeyde etkileyecek duruma gelmiş, alınan tüm önlemler ve uygulanan yoğun tedavi yaklaşımlarına rağmen hastamız 27.02.2012 tarihinde saat 19.20'de kaybedilmiştir. Yaklaşık 90 saate varan süreyle 200'e yakın doktor ve sağlık personelinin insanüstü bir çaba göstermesine karşın hastamızı kaybetmenin derin üzüntüsünü duymaktayız.
Bu süreçte, hastamıza dokularını bağışlayan verici ailesine minnettarlığımızı bildirirken, kan bağışlarıyla destek veren halkımıza ve bu zorlu süreçte yanımızda olan Sağlık Bakanlığı'na müteşekkiriz. Hastamıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyoruz.''
Açıklamada ayrıca yüz nakli gerçekleştirilen Cengiz Gül'ün sorunsuz olarak izlenmeye devam ettiği bildirildi.
ÇAVDAR TOPRAĞA VERİLDİ
Hacettepe Üniversitesi'nde iki kol ve iki bacak nakli yapıldıktan sonra hayatını kaybeden Şevket Çavdar'ın cenazesi toprağa verildi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde iki kol ve iki bacak nakli yapıldıktan sonra hayatını kaybeden Şevket Çavdar'ın cenazesi, gece saatlerinde Ankara'dan Nevşehir'in Derinkuyu ilçesi Yazıhüyük beldesindeki evine getirildi. Buradan Yazıhüyük Merkez Camisi'ne götürülen Çavdar'ın cenazesi, kılınan namazın ardından belde mezarlığına defnedildi.
Cenaze namazına, Yazıhüyük Belediye Başkanı Cengiz Çavdar ile yakınları katıldı. Namazı İl Müftüsü Yakup Öztürk kıldırdı.
Gazetecilere açıklama yapan Şevket Çavdar'ın dayısı ve Yazıhüyük Belediye Başkanı Cengiz Çavdar, ''Operasyon başarısız oldu diye üniversiteye haksızlık etmek gerekmiyor. Büyük emekler harcandı, terler döküldü. Bunu da söylemek lazım. Ülkemizin başı sağ olsun. Emek verenlerden Allah razı olsun'' dedi.
Ülkenin her yerinden telefonlar geldiğini ve herkesin üzüntülerini paylaştığını belirten Çavdar, şöyle devam etti:
''Herkes üzüntülü. Hasta bizimdi ama yapılan müdahale Türkiye adınaydı, tıp adınaydı. Başarılı olsa daha iyi olurdu. Nakil bildiğimiz kadarıyla başarılıydı fakat kan dolaşımı yetersiz kaldı. Vücuda büyük bir parça eklendi, kalp ise dolaşımı sağlayamadı. Dün akşam bizim akrabalar, basın mensuplarıyla tartışma yaşamışlar. Özellikle yakınlarım adına özür diliyorum, yanlış bir şey oldu. Bu hadise acıyla ve anlık ortaya çıkan bir konu. Basın mensubu arkadaşlarımızın affedeceklerini düşünüyorum.''
REKABET SONUCU MU?
Tüm bu olumsuzlukların yanında ortaya atılan bir iddia ise gündeme bomba gibi düştü. İddiaya göre Akdeniz Üniversitesi'nde ilk yüz naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan ile Hacettepe Üniversitesi'nde Doç. Dr. Serdar Nasır'ın üniversite yıllarından başlayan akademik yarışı, yüz ve uzuv nakillerinde bir hırsa dönüştü. Mezun olduğu Hacettepe Üniversitesi'nde iddialara göre 'elitist' grupta olmadığı için dışlanarak ayrılan Prof. Dr. Ömer Özkan ile Doç. Dr. Serdar Nasır'ın Hacettepe'de uzmanlık dönemlerinde başlayan rekabet, Türkiye'de ilk yüz naklini kim yapacak yarışına dönüştü. Hacettepe'den ayrılan bir hocanın Akdeniz Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilk yüz naklini yapmasının ardından Hacettepe Üniversitesi ikinci nakil için kolları sıvadı. 'Ömer, Türkiye'de ilk yüz naklini gerçekleştirirse biz de dünyada ilk dörtlü uzuv naklini gerçekleştiririz' şeklinde bir hırsa dönüştü.
İMALI AÇIKLAMALAR...
Akdeniz Üniversitesi'nde başlayan nakil sürecinin ardından iki hocanın medya üzerinden birbirlerine dönük imalı açıklamaları da rekabeti gün yüzüne çıkardı. Hacettepe'de gerçekleşen nakillerin ardından medyanın karşısına çıkan Doç. Dr. Nasır, meslektaşı Prof. Dr. Özkan'a gönderme yaparak, 'Ben burada One man show yapmıyorum, bizimki ekip işi' demişti. Prof. Dr. Özkan ise, Hacettepe'de yüz nakli yapılan Cengiz Gül'ün basına yansıyan ameliyattan önceki fotoğraflarına bakarak yaptığı yorumda 'Eğer bu fotoğrafa göre hasta seçilmiş ise devletin imkânları boşuna kullanılmış demektir' diyerek, Hacettepe'de yapılan ameliyatla ilgili eleştirilerini dile getirmişti.
'RİSKLİ AMELİYATLAR'
Akademik çevrelerdeki dillendirilen iddialara göre; 2006'da doçent olduktan sonra Japonya, Tayvan ve Almanya'da mikrocerrahi eğitimler alan Prof. Özkan, Hacettepe'de aynı branşta yaşanan akademik baskılar nedeniyle ayrılarak Akdeniz Üniversitesi'ne gitti. Türkiye'nin ikinci yüz nakli ameliyatını gerçekleştiren Doç. Dr. Serdar Nasır ise, kendisinden 6 ay daha kıdemli olan Prof. Ömer Özkan gibi Hacettepe Üniversitesi'ndeki uzmanlığını bazı baskılar sonucu bırakmak zorunda kaldı. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'ne giden Nasır, Amerika Cleveland Clinic'teki mikrocerrahi eğitimi sonrası Hacettepe Üniversitesi'ne tekrar çağrıldı. Akademik çevrelerde, bölümdeki baskılar nedeniyle Doç. Dr. Nasır'ın çok riskli ameliyatları kabul etmek zorunda kaldığı konuşuluyor.