Davutoğlu: Somali'ye Prestij Kazanmak İçin Yardım Yapmıyoruz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Somali’ye yardımı stratejik çıkar elde etmek için değil, insani sorumluluk sebebiyle yaptıklarını belirtti.

Davutoğlu, Esed rejiminin zulmüne karşı en yüksek sesin, bugün Tunus'ta yapılacak 'Suriye Dostları' toplantısından yükseleceğini ifade etti.

Londra'da dün düzenlenen Uluslararası Somali Konferansı'na katılan Ahmet Davutoğlu, konferans sonrası Hyatt Regency Otel'de Türk medya mensuplarına yönelik basın toplantısı düzenledi. Somali'de 5 ayda bir destanın yazıldığını ve dünkü toplantıda söz alan bütün ülke temsilcilerinin bu destana atıfta bulunma ihtiyacı hissettiğini belirten Davutoğlu, “Bu meseleyi stratejik çıkar meselesi olarak değil, insani sorumluluk meselesi olarak görüyoruz. Herhangi bir Somalili ile karşılaştığınızda Türkiye'nin bu fedakarlıklarına duydukları minneti her zaman görüyoruz. Dün ve bugün yaptığımız bütün toplantılarda herkes Somali konusunda Türkiye'nin attığı adımlardan ve yapıcı katkısından sitayişle bahsetti” diye konuştu.

Davutoğlu, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Uluslararası Somali Konferansı'na “eşbaşkanlık” yapmayı teklif ettiğini, ancak Erdoğan'ın sağlık durumundaki olumsuzluk nedeniyle toplantıya katılamadığını aktardı. Somali Konferansı 'nın ikincisinin Haziran ayında İstanbul'da yapılacağını kaydeden Davuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağustos ayında geçiş dönemi bitecek ve kalıcı bir siyasi yapı için yeni bir aşamaya geçilecek. Onun öncesinde İstanbul'da bütün çalışmaları gözden geçirip Somali'nin geleceğini belirleyecek yol haritası ortaya konacak. Biz bugün Somali konusunda üç ana alanda birbirini tamamlayıcı adımlar atılması gerektiğini vurguladık. Birincisi insani yardımlar ve ekonomik kalkınma alanı, ikincisi kamu düzeninin sağlanması ve güvenlik alanı, üçüncüsü ise siyasal yapılanmanın tamamlanması.”

Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın Somali'ye “tarihi” bir ziyaret gerçekleştirerek bu ülkedeki sorunları tüm dünyanın gündemine gelmesini sağladığını ve o ziyarette Somalililere verdikleri tüm sözlerin beş aylık süre içinde birer birer yerine getirildiğini vurguladı. Türkiye'nin Somali'de büyükelçilik açma sözünü verdiğini ve bunu gerçekleştirdiğini belirten Davutoğlu, ülkede tam kapasiteyle çalışan tek büyükelçiliğin Türkiye 'ye ait olduğuna dikkat çekti. Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca 3 komşu ülkenin daha büyükelçiliği var, başka bir büyükelçilik yok. Bu toplantıya katılan ülkelerin hepsine en kısa zamanda Mogadişu'da büyükelçilik açmaları çağrısında bulundum. Geçtiğimiz eylül ayında New York'ta yaptığımız toplantıda Somali'de söz sahibi birçok ülke büyükelçilik açma sözü vermişti, bu yerine gelmedi. Ben bu çağrıyı yeniden yaptım. Bazı büyükelçiler atandı ama onlar Nairobi'den çalışmayı tercih ediyorlar.”

Türkiye'nin, Mogadişu Havaalanı'nın rehabilite edilmesi sözünü verdiğini ve bu çalışmaların da tamamlandığını kaydeden Davutoğlu, Türk Hava Yolları 'nın (THY) 6 Mart 'tan itibaren Mogadişu'ya direkt sefer düzenleyerek düzenli uçuşlara başlayacağını açıkladı. Ülkede dört sahra hastanesinin yanı sıra geçen hafta sabit bir hastanenin hizmete girdiğini aktaran Davutoğlu, büyük bir kısmı tahrip olan Dikfer hastanesinin de 6 ay içinde tam kapasiteyle hizmet verecek şekilde yapımının tamamlanacağını söyledi. Ahmet Davutoğlu, Türkiye'den 13 insani yardım kuruluşunun Somali'nin her köşesinde çalışmalarını sürdürdüğünü kaydederek, Afganistan'da olduğu gibi Somali 'de de ''PRT'' tarzı çalışacak iki ofis daha açacaklarını anlattı. Somali'de siyasal alanda önemli gelişmelerin yaşandığına da dikkat çeken Dışişleri Bakanı, şu anda yeni bir anayasanın üzerinde çalışıldığını, bunun ardından parlamento seçimlerinin yapılacağını vurguladı. Davutoğlu, Somali'de birbirleriyle ihtilaf halinde olsalar da bütün tarafların Türkiye'ye saygıyla yaklaştıklarının altını çizerek, ''Türkiye'nin bu konuda devrede olmasına büyük önem veriyorlar. Bunun için uzlaşı çalışmalarında Türkiye bundan sonra faaliyetlerini daha artıracak ve Somali'de çatışan taraflar arasında da kalıcı barışın tesis edilmesi için elinden gelen her katkıyı vermeye devam edecek'' diye konuştu.

Davutoğlu, bir gazetecinin, ''Bugünkü konferansta Türkiye'nin Somali'ye asker göndereceğini ima ettiniz, böyle bir durum var mı?'' şeklindeki sorusuna Davutoğlu, ''Böyle bir imada bulunmadım. Şu anda Somali'de Amisom (Afrika Barış Gücü Briliği) faaliyet gösteriyor. Amisom'un bu çalışmalarına destek olunması çağrısında bulunduk'' diye cevap verdi. Bakan Davutoğlu, “Fransa ile Somali konusunda da bir çekişme söz konusu mu?” şeklindeki soruya ise, böyle bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını, Türkiye 'nin hiçbir ülkeyle bir yarış içinde olmadığını ve sadece üzerine düşen tarihi sorumlulukları yerine getirmeye çalıştığını ifade etti.

Tunus'ta bugün katılacağı “Suriye'nin Dostları” toplantısı hakkında da açıklamalarda bulunan Davutoğlu, Suriye'deki zulme karşı en güçlü sesi Tunus'tan yükselteceklerini belirtti. Bu toplantının amacının Suriye'de artan sivil kayıpları karşısında uluslararası toplumun sesinin güçlü bir şekilde çıkmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Olaylar artık öyle bir seviyeye geldi ki sadece Suriye'de yaşayan masum siviller değil, mesleğini yapmak üzere Suriye'ye gitmiş olan gazeteciler bile saldırıya maruz kalıyor. Yani rejim Suriye'yi bir açık hava hapishanesine çevirecek şekilde, uluslararası irtibatını kesecek şekilde son derece gayriinsani yöntemlerle varlığını sürdürmeye çalışıyor'' diye konuştu. Davutoğlu, Suriye'deki gelişmelerin bu noktaya gelmemesi için Türkiye 'nin elinden gelen her türlü çabayı gösterdiğinin ancak bu çabaların yetersiz kaldığının altını çizdi. Bugünkü “Suriye Dostları” toplantısının Tunus 'ta yapılmasını kendilerinin tercih ettiğini de sözlerine ekleyen Davutoğlu, “Tunus bütün bu haklı demokrasi taleplerinin başladığı, özgürlük meşalesinin ilk hayata geçirildiği ülkedir. İlk serbest seçimlerin yapıldığı ülkedir'' diye konuştu. Dışişleri Bakanı, bu toplantının ikincisinin büyük bir ihtimalle Türkiye 'de yapılacağını ancak nihai kararın bugünkü toplantıda verileceğini ifade etti.

Tunus 'ta bugünkü toplantıda neler konuşulacağına da değinen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye'deki kardeşlerimizin mağdur kaldığı bu zulme karşı en güçlü sesi Tunus'tan yükselteceğiz. Somut adımlar atılması için taleplerimiz oldu. Bu somut adımlar da yarın daha netleşecek. Yani sadece söylem düzeyinde değil, eylem düzeyinde de bu zulme dur denecek kararlılığı uluslararası toplumun göstermesi lazım. Büyük bir insanlık trajedisi yaşanıyor. İnsani yardımlar konusu başta olmak üzere elimizden gelen her türlü adımın atılacağına emin olunması gerekir.” Bir gazetecinin, ''Tunus'taki toplantıya Esed rejimini de davet ettiniz mi?'' sorusuna Dışişleri Bakanı şöyle cevap verdi: “Esed rejimini davet etmedik. Etmememiz de doğaldı çünkü burada zaten konuşulacak konu, Esed rejiminin yol açtığı katliamlar. Esed rejimini bırakın davet etmeyi, Sayın Başbakanımız gitti, ben defalarca gittim. Eğer bizi dinleyecek olsalardı Şam'da dinlerlerdi, Tunus'ta değil. Arap Ligini dinleyecek olsalardı Kahire'de dinlerlerdi, Şam'a gitti gözlemciler. Uluslararası toplumu dinleyecek olsalardı, New York'ta dinlerlerdi. Ama maalesef bunlar gerçekleşmedi. Bu aşamadan sonra zalimle mazlumu aynı kefeye koyamayız. Halkına baskı yapan, halkını top ateşine tutan rejimi, muhatap olarak kabul ettiğinizde yanlış mesaj vermiş olursunuz. Sanki bu yöntemlerle yaşanabilir bulduğumuzu ima etmiş olursunuz ki bunu yapamazdık. Suriye Ulusal Konseyi'nin ise bu toplantıya davet ettik.”

Suriye halkına insani yardım koridorunun Türkiye topraklarından açılmasına ilişkin ise Davutoğlu: “İnsani yardım konusunda elimizden gelen hiçbir şeyi esirgemeyiz. Biz Anadolu'da, sınırlarımız içinde, sıcak bir ortamda aşımızı yerken, Suriye'de bu aşı bulamayan, ilacı bulamayan insanlara eğer aş ve ilaç ulaştırılması gerekiyorsa, bunun için ne gerekiyorsa Türkiye elinden geleni yapar” dedi. “Suriye muhalefetinin bazı temsilcileri bugünkü toplantıda silahlandırılmayı isteyecekler” yönündeki iddiaları ise Davutoğlu, “Suriye muhalefetini yarın dinleyeceğiz. Talepleri konusunda 'şunu talep edin, bunu talep etmeyin' denmez. Ama yarınki gündemimiz esas itibarıyla, uluslararası toplumun bu konudaki ortak, kolektif çağrısını güçlü bir şekilde duyurmak ve Arap Ligi planı çerçevesinde eyleme dönük olarak atılacak adımları ele almak” diye konuştu.

Davutoğlu, Londra'daki temasları çerçevesinde BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Şerif Ahmed ve Başbakanı Abdüveli Muhammed Ali, Katar Başbakanı Şeyh Hamad Bin Casim El Tani, ABD, Almanya, Pakistan ve İsveçli dışişleri bakanlarıyla da görüşmeler yaptığını bildirdi. Bu hafta pazar günü Katar'da Uluslararası Kudüs Konferansının yapılacağını belirten Davutoğlu, toplantıya Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas'ın lideri Halid Meşal'in katılacağını sözlerine ekledi. Davutoğlu ayrıca, bu haftasonu Brezilya Dışişleri Bakanı Antonio Patriota başkanlığında Brezilya'nın Ortadoğu'daki büyükelçilerinin İstanbul'da toplanacağını da hatırlattı.