Suçtan Vazgeçme Durumu Söz Konusu Olabiliristanbul

İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın gerekçeli kararında, ''Sanık Erhan'ın, Ogün'ün cinayeti işlemesi sürecinde eylemleri somut olgu ve delillerle kanıtlanamadığından 'faal nedamet' (suçtan vazgeçme) durumundan da söz etmek gerekmektedir. Suçtan dönen sanık döndüğü ana kadar gerçekleştirdiği icra hareketleri suç oluşturuyorsa bu hareketlerden sanık sorumlu tutulur. Cinayetin tetikçisi Zeynel Abidin Yavuz olmadığından sanığın sorumluluğundan bahsedilemez. Sanığın cinayetin azmettiricisi suçu noktasında şüphe oluşmuştur'' ifadelerine yer verildi.

Mahkemenin hazırladığı gerekçeli kararda, sanıklar Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Yasin Hayal'in savunmalarından Erhan Tuncel'in Yasin Hayal ile birlikte Hrant Dink'i öldürmek için karar aldıklarının anlaşıldığı kaydedildi.

Tuncay Uzundal'ın, Erhan Tuncel'in 2006 yılı başlarında bir cinayeti önlediğini, cinayeti kendisinin planladığını anlattığını söylediği belirtilen kararda, Erhan Tuncel'in 17 Şubat 2006 ve 7 Nisan 2006 tarihlerinde planlanan cinayet ile ilgili Trabzon Emniyetine bilgi verdiğinin gelen yazılardan anlaşıldığı ifade edildi.

Erhan Tuncel'in Yasin Hayal ile birlikte 2006 yılının ilk aylarında cinayetle ilgili karar aldıktan sonra Hayal'in tetikçi olarak Zeynel Abidin Yavuz'u bulduğu belirtilen kararda, Erhan Tuncel'in de tetikçi olarak bulunan Yavuz ile görüştüğü ve maktulün ''Türk düşmanı'' olduğu yönünde propaganda yaptığı, maktulün öldürülmesi gerektiği konusunda sanık Yavuz'u azmettirdiği anlatıldı.

Tuncel'in cinayet için gerekli Hrant Dink'in fotoğraflarını internet kafeden indirdiği ve bir markete bıraktığı, Yavuz'un da bunları alarak Hayal'e getirdiği anlatılan gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi:''Sanık Zeynel, ağabeyi Kurtuluş Yavuz tarafından İzmit'e çalışmak üzere götürülmesinden sonra maktulün öldürülmesi konusunda Yasin ile temasa geçtiği yönünde dosyada yalnızca İrfan Özkan ve Tuncay Uzundal'ın beyanı vardır. İrfan Özkan Ogün ve Yasin'in, Erhan'ın odasına geçtiklerini ve ne konuştuklarını bilmediğini beyan etmiştir. Tuncay Uzundal, bir ara odaya girdiğinde masanın üzerinde Hrant Dink'in fotoğraflarını gördüğünü Erhan'ın Hrant için 'kafir' dediğini duyduğunu, ardından odadan çıktığı için diğer konuşmaları duymadığını belirtmiştir. Yani azmettirme olayının varlığından bahsetmemiştir. Sanık Erhan'ın tetikçi olarak Ogün'ün tespit edilmesinden sonra cinayet için Ogün ve Yasin ile temasa geçtiği, suçun işlenmesi için azmettirdiği konusunda başkaca delile ulaşılamamıştır. Sanık Erhan'ın telefon konuşmalarından cinayetin işleneceği konusunda bilgisi olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bilgisi olması, sanık Zeynel Abidin Yavuz'un tetikçi olarak belirlendiği süreçten mi kaynaklanıyor yoksa Ogün'ün tetikçi olarak belirlenmesi sürecine katılmasından mı kaynaklanıyor telefon görüşmelerinden net olarak anlaşılamamaktadır. Sanık Erhan'ın, Ogün'ün cinayeti işlemesi sürecinde eylemleri somut olgu ve delillerle kanıtlanamadığından 'faal nedamet' (suçtan vazgeçme) durumundan da söz etmek gerekmektedir. Suçtan dönen sanık, döndüğü ana kadar gerçekleştirdiği icra hareketleri suç oluşturuyorsa bu hareketlerden sanık sorumlu tutulur. Cinayetin tetikçisi Zeynel Abidin Yavuz olmadığından sanığın sorumluluğundan bahsedilemez. Sanığın cinayetin azmettiricisi suçu noktasında Şüphe oluşmuştur. 'Şüphe sanık lehine yorumlanmalıdır' ilkesi gereğince sanık hakkında cinayete azmettirmek suçundan aşağıda belirtildiği şekilde delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesi gerektiği vicdani kanıya varılmıştır.''
Kaynak: AA