Rektörden Uğur Acar'a İş Teklifi
Türkiye'de ilk yüz naklinin yapıldığı 19 yaşındaki Uğur Acar, ''Bundan önceki hayatımda çok şeyler çektim.Bundan sonra hayatımda daha iyi şeyler olacağına eminim'' dedi.
Yüz nakli yapılan Uğur Acar, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Yerleşkesi'ndeki Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Toplantıya Acar ile Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Halil Yılmaz Sur, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, ameliyatı gerçekleştiren Plastik ve Rekonsrüktif Cerrahi ve Estetik Ana Bilim Dalında görevli Prof. Dr. Ömer Özkan ve eşi Yrd. Doç. Dr. Özlenen Özkan, AÜ Rektör Danışmanı Tuncer Karpuzoğulları ile ameliyat ekibi katıldı.
Toplantı öncesinde gribal rahatsızlığı bulunan bazı gazetecilere maske dağıtıldı. Toplantıyı, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gören bazı öğrenciler de izledi.
-Yüz nakli bekleyen hastalar da izledi-Türkiye'nin ilk yüz nakli yapılan Uğur Acar'ın basın toplantısına, yüz nakli bekleyen iki kişi daha katıldı. Denizli'den gelen 29 yaşındaki Aysel Özdemir, 10 yıl önce yanık sonucu yüzünde farklı bir görüntünün oluştuğunu söyledi. Kendisinin de yüz nakli olmak istediğini vurgulayan Özdemir, Uğur Acar'ı görmek için basın toplantısına katıldığını söyledi.
Turan Çolak da (34) İzmir'den geldiğini vurgulayarak, 3 yaşındayken ocağa düştüğünü ve yüzünün yandığını kaydetti. Uğur Acar'ı örnek olarak gördüklerini dile getiren Çolak, ''Ömer hocayla görüşüp, yüz nakli olup olamayacağımı öğreneceğim. Ben de yeni bir yüzümün olmasını isterim'' dedi.
-Tıraş oldu-Acar'ın hastaneden çıkmadan önce saç ve sakal tıraşı olduğu öğrenildi. Hastane berberi, gazetecilerin ''Zor oldu mu?'' sorusuna ''Haliyle zor oldu'' yanıtını verdi.
Özel güvenlik önlemleri altında tedavi gördüğü Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin zemin katındaki girişten çıkarılan Acar, konferans salonuna da gazetecilerin bulunduğu ön kapı yerine yan kapıdan girdi. Acar'ın üzerinde beyaz gömlek ve mavi kazak bulunduğu dikkati çekti. Acar'ın toplantı sırasında sık sık yüzüne dokunduğu, sakalıyla oynadığı, gözünü ovuşturduğu ve bazı konuşmaları elini çenesine koyarak dinlemesi dikkati çekti.
-''Bundan daha iyisi olamazdı ''Türkiye'nin ilk yüz nakli yapılan Uğur Acar, doktorlara teşekkür ettiğini söyledi. Bundan önceki hayatıyla ilgili çocukluğunu anlatmak istediğini ifade eden Acar, okul yıllarının çok kötü geçtiğini belirtti. Acar, 2 yıl köyde kaldığını ve köyden çıkıp herkesi tanıyınca kendisinde bir değişiklik bulduğunu, kendi açısından araştırmalar yaptığını ve İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde operasyon geçirdiğini anlattı. Operasyonlarda bir sonuç alamadığını vurgulayan Acar, Ankara İl Sağlık Müdürlüğünün aracılığıyla Ömer Özkan ile tanışma şansı yakaladığını söyledi. Ömer Özkan ile tanıştıktan 6-7 ay sonra operasyon hazırlıklarının başladığını belirten Acar, şunları söyledi:''Çocukluk yıllarımda iş hayatına atıldım. Yüzümden dolayı insanlardan tepki gördüğüm için en uzun çalıştığım süre 6 aydır. Bundan dolayı fazla bir yerde çalışmadım. Hayatımda çok insan tanıdım, benden kötülerini gördüm. Yatalak olanları, eli kolu olmayanları gördüm. Ama ben onları gördükçe o haldeyken bile kendimi daha iyi hissettim. Organ naklini bağışlayan aileye teşekkür ediyorum. Türkiye'de bir ilki başardık. Ömer Özkan'a çok teşekkür ediyorum. Bu operasyonun beni mutlu edeceğine inandım. Allah nasip etti ve çok kısa sürede topladım.''Ömer Özkan'a güvendiği için daha kısa zamanda ayağa kalkmayı başardığını vurgulayan Özkan, ''Daha kötü olabilirdi. Bundan önceki hayatımda çok şeyler çektim. Bundan sonraki hayatımda daha iyi şeyler olacağına eminim. Hayatımın değişeceğine de eminim. Hastaneden taburcu olduktan sonra verici aileyi ziyaret edeceğim. Köyüme gideceğim. İstanbul'daki annemin yanına gideceğim'' dedi.
Yüzünü çok beğendiğini ifade eden Acar, ''Bir sene sonra karşınıza çok daha düzgün bir insan olarak çıkacağım. Şu anda tedavilerim devam ettiği için normal bir durumdayım. Ama bundan daha iyi olacağıma inanıyorum. Şu anda başka bir açıklama yapamayacağım. Yoruldum'' diye konuştu.
Uğur Acar'ın ilk defa aynaya baktığında ne hissettiği sorusuna Acar, ''Onunla ilgili daha önce açıklama yaptım. Bundan daha iyisi olamazdı, tüm Türk doktorlarına teşekkür ediyorum'' dedi.
Organları bağışlanan Ahmet Kaya'nın kızı Leyla Kahveci ile karşılaşması sorulunca, Leyla Kahveci'nin biraz tedirgin olduğunu ancak onunla yaptığı konuşmada rahatlattığını söyledi. Leyla Kahveci ile rahat diyalog kurduklarını söyleyen Acar, ''Konuşmamız bitti, tokalaştık ve ayrıldık'' dedi.
Acar, daha sonra da kendisinin onları ziyaret edeceğini söyledi.
Kendisinin organlarını bağışlayıp bağışlamayacağı sorusuna ise Uğur Acar, ''Yüzüm konusunda bir şey diyemem ama diğer organlarımı bağışlayabilirim'' dedi.
İş teklifi konusunda ise Acar, ''Tedavim sürüyor, bitince bu konuda kendisiyle konuşuruz'' diye konuştu.
-Rektör Kurtcephe'den iş teklifiAkdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, üniversite olarak 2010 Eylül ayında Türkiye'nin ilk çift kol naklini yaptıklarını ve Türk sağlık dünyasında bir ilke imza attıklarını ifade etti. Kurtcephe, bu başarıları yaparken Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Sağlık Bakanlığının kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını ifade etti. Kurcetpe, kompozit nakli konusunda Sağlık Bakanlığının dünyadaki en güzel mevzuatı çıkardığını ifade etti.
Hastanede yüzü, çift kolu ve bacağı bağışlanan Ahmet Kaya'nın adının yeni yapılacak hastanede yaşatılacağını belirten Rektör Prof. Dr. Kurtcephe, halka da organlarını bağışlamaları yönünde çağrıda bulundu.
Bu operasyonların verici çıktığında yapılabildiğini hatırlatan Kurtcephe, ''Hepimiz toprak oluyoruz, hepimiz faniyiz. Kısa süre sonra o etler kemikler toprağa karışıyor. Bir cana can katmaya ve sevdiklerimizi yaşatmaya davet ediyorum'' dedi.
Kurtcephe, Uğur Acar'ın iş bulamadığını söylediğini hatırlatarak, ''Ben huzurunuzda Uğur'a iş teklif ediyorum. İş aramasına gerek yok. Biz büyük bir aileyiz. Arzu ederse bizimle çalışabilir. Önemli olan onun sağlıklı, dinamik ve genç bir insan olarak hayatına devam etmesidir'' dedi.
-10 gün sonra gündelik hayata dönecek-Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, Uğur'un beklediklerinden daha çabuk iyileştiğini belirterek, ''Uğur'un 10 gün sonra topluma karışacak hale gelmesini bekliyoruz. Bugünden itibaren de topluma karışabilir ama tıbbi gelenekler ve bu tür ameliyatlardaki alışkanlıklar bizi engelliyor. Uğur 10 gün sonra böbrek nakli olmuş bir hasta gibi gündelik yaşamına dönmüş olacak'' dedi.
Türkiye adına gurur verici bir gün yaşadıklarını kaydeden Özkan, ''Bu günleri hep birlikte yaşadığımız için mutluyuz. Bugünü sizlerle paylaşmış olmak gurur verici'' diye konuştu.
Bu yüz naklinin bir sembol olduğunu dile getiren Özkan, ''Yüzlerce yapamayacağız ama yılda 3-5 tane yaparsak mutlu olacağız. İnsanların diğer organlarının yanında yüzünü, kolunu paylaşması bile bizim için güzel bir gelişme'' dedi.
-''Dünyadaki ilk ve tek kompozit doku nakli mevzuatı''-Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Halil Yılmaz Sur ise doku ve kompozit nakli için 2 yıl önce yola çıktıklarını söyledi. Türkiye'de böbrek, karaciğer ve kalp gibi nakillerin rutin haline geldiğini anlatan Sur, Ömer Özkan ve yerli bilim adamlarının katkıları ile dünyanın ilk ve tek kompozit doku nakli mevzuatını oluşturduklarını dile getirdi. Sur, bu mevzuat ile 2010 yılında özel izinle yapılan çift kol naklinin bugün rutine girmiş bir tedavi olarak uygulanabildiğini ifade etti.
Sur, ''Dünyada en çok iç organlarıyla birlikte diğer organların da naklinin yapıldığı ülkesi olmak amacıyla Akdeniz Üniversitesinin lokomotifliğiyle yola çıktık. İnşallah önümüzdeki yıllarda çok daha farklı nakillerin başarılı yaptığı ortamlarda bulunmak ve bunları Türkiye'ye sunmak bize mutluluk verecek. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum'' dedi.
-Sorular-Konuşmaların ardından Özkan, gazetecilerin sorularını cevapladı. Uğur Acar'ın yaşıyla ilgili soru üzerine Prof. Dr. Özkan, bir yıl sonra genç ve dinamik bir yüz göreceklerini söyledi. Önemli olanın yüzün dinamikliği olduğunu dile getiren Özkan, ''Ama bundan sonrası Uğur'a bağlı. Alkol kullanırsa, sigara içerse yani yüzünü nasıl kullanırsa öyle bir sonuç alır. Yüzünün kıymetini bilmeli. Yüzünün mizacı tam olarak bir yıl sonra ortaya çıkacak'' dedi.
Özkan, bir gazetecinin ''Uğur Acar'ı enfeksiyon riski nedeniyle gazetecilerin karşısına çıkarmadınız ancak geçen hafta özel bir televizyon kanalı kontrolsüz bir şekilde odasına kadar girdi, bu risk oluşturmadı mı?'' sorusu üzerine şunları söyledi:''Özel bir durum var. Biz hiç birinizi kıramıyoruz. Özüne bakarsanız 10 gün öncesinde Uğur'u sizin karşınıza çok rahatlıkla çıkarabilirdik. Biz sizin adınıza üzgünüz. Uğur diğer vakaların çok çok önünde gidiyor. Enfeksiyon kontrolünde arkadaşlarımızın önerileriyle bunları yapıyoruz. Uğur kitap üzerinde olandan, teorik olandan, pratik olandan çok farklı. 10 gün öncesinden sizin yanınıza çıkabilirdik ama diğer söylentileri önemli değil. O söylediğiniz olaylar tamamen bizim dışımızda gerçekleşen bir durum.'' .
Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu ise Akdeniz Üniversitesi'nin nakil olarak yapmadığı bağırsak ve akciğer nakli kaldığını onları da en kısa sürede yapacağını ifade etti.
Toplantının sonunda Uğur Acar, Rektör Kurtcephe ve Prof. Dr. Ömer Özkan ile tokalaşarak öpüştü. Rektör Kurtcephe, Uğur Acar'a tablet bilgisayar hediye etti.
Kaynak: AA
Toplantı öncesinde gribal rahatsızlığı bulunan bazı gazetecilere maske dağıtıldı. Toplantıyı, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gören bazı öğrenciler de izledi.
-Yüz nakli bekleyen hastalar da izledi-Türkiye'nin ilk yüz nakli yapılan Uğur Acar'ın basın toplantısına, yüz nakli bekleyen iki kişi daha katıldı. Denizli'den gelen 29 yaşındaki Aysel Özdemir, 10 yıl önce yanık sonucu yüzünde farklı bir görüntünün oluştuğunu söyledi. Kendisinin de yüz nakli olmak istediğini vurgulayan Özdemir, Uğur Acar'ı görmek için basın toplantısına katıldığını söyledi.
Turan Çolak da (34) İzmir'den geldiğini vurgulayarak, 3 yaşındayken ocağa düştüğünü ve yüzünün yandığını kaydetti. Uğur Acar'ı örnek olarak gördüklerini dile getiren Çolak, ''Ömer hocayla görüşüp, yüz nakli olup olamayacağımı öğreneceğim. Ben de yeni bir yüzümün olmasını isterim'' dedi.
-Tıraş oldu-Acar'ın hastaneden çıkmadan önce saç ve sakal tıraşı olduğu öğrenildi. Hastane berberi, gazetecilerin ''Zor oldu mu?'' sorusuna ''Haliyle zor oldu'' yanıtını verdi.
Özel güvenlik önlemleri altında tedavi gördüğü Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin zemin katındaki girişten çıkarılan Acar, konferans salonuna da gazetecilerin bulunduğu ön kapı yerine yan kapıdan girdi. Acar'ın üzerinde beyaz gömlek ve mavi kazak bulunduğu dikkati çekti. Acar'ın toplantı sırasında sık sık yüzüne dokunduğu, sakalıyla oynadığı, gözünü ovuşturduğu ve bazı konuşmaları elini çenesine koyarak dinlemesi dikkati çekti.
-''Bundan daha iyisi olamazdı ''Türkiye'nin ilk yüz nakli yapılan Uğur Acar, doktorlara teşekkür ettiğini söyledi. Bundan önceki hayatıyla ilgili çocukluğunu anlatmak istediğini ifade eden Acar, okul yıllarının çok kötü geçtiğini belirtti. Acar, 2 yıl köyde kaldığını ve köyden çıkıp herkesi tanıyınca kendisinde bir değişiklik bulduğunu, kendi açısından araştırmalar yaptığını ve İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde operasyon geçirdiğini anlattı. Operasyonlarda bir sonuç alamadığını vurgulayan Acar, Ankara İl Sağlık Müdürlüğünün aracılığıyla Ömer Özkan ile tanışma şansı yakaladığını söyledi. Ömer Özkan ile tanıştıktan 6-7 ay sonra operasyon hazırlıklarının başladığını belirten Acar, şunları söyledi:''Çocukluk yıllarımda iş hayatına atıldım. Yüzümden dolayı insanlardan tepki gördüğüm için en uzun çalıştığım süre 6 aydır. Bundan dolayı fazla bir yerde çalışmadım. Hayatımda çok insan tanıdım, benden kötülerini gördüm. Yatalak olanları, eli kolu olmayanları gördüm. Ama ben onları gördükçe o haldeyken bile kendimi daha iyi hissettim. Organ naklini bağışlayan aileye teşekkür ediyorum. Türkiye'de bir ilki başardık. Ömer Özkan'a çok teşekkür ediyorum. Bu operasyonun beni mutlu edeceğine inandım. Allah nasip etti ve çok kısa sürede topladım.''Ömer Özkan'a güvendiği için daha kısa zamanda ayağa kalkmayı başardığını vurgulayan Özkan, ''Daha kötü olabilirdi. Bundan önceki hayatımda çok şeyler çektim. Bundan sonraki hayatımda daha iyi şeyler olacağına eminim. Hayatımın değişeceğine de eminim. Hastaneden taburcu olduktan sonra verici aileyi ziyaret edeceğim. Köyüme gideceğim. İstanbul'daki annemin yanına gideceğim'' dedi.
Yüzünü çok beğendiğini ifade eden Acar, ''Bir sene sonra karşınıza çok daha düzgün bir insan olarak çıkacağım. Şu anda tedavilerim devam ettiği için normal bir durumdayım. Ama bundan daha iyi olacağıma inanıyorum. Şu anda başka bir açıklama yapamayacağım. Yoruldum'' diye konuştu.
Uğur Acar'ın ilk defa aynaya baktığında ne hissettiği sorusuna Acar, ''Onunla ilgili daha önce açıklama yaptım. Bundan daha iyisi olamazdı, tüm Türk doktorlarına teşekkür ediyorum'' dedi.
Organları bağışlanan Ahmet Kaya'nın kızı Leyla Kahveci ile karşılaşması sorulunca, Leyla Kahveci'nin biraz tedirgin olduğunu ancak onunla yaptığı konuşmada rahatlattığını söyledi. Leyla Kahveci ile rahat diyalog kurduklarını söyleyen Acar, ''Konuşmamız bitti, tokalaştık ve ayrıldık'' dedi.
Acar, daha sonra da kendisinin onları ziyaret edeceğini söyledi.
Kendisinin organlarını bağışlayıp bağışlamayacağı sorusuna ise Uğur Acar, ''Yüzüm konusunda bir şey diyemem ama diğer organlarımı bağışlayabilirim'' dedi.
İş teklifi konusunda ise Acar, ''Tedavim sürüyor, bitince bu konuda kendisiyle konuşuruz'' diye konuştu.
-Rektör Kurtcephe'den iş teklifiAkdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, üniversite olarak 2010 Eylül ayında Türkiye'nin ilk çift kol naklini yaptıklarını ve Türk sağlık dünyasında bir ilke imza attıklarını ifade etti. Kurtcephe, bu başarıları yaparken Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Sağlık Bakanlığının kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını ifade etti. Kurcetpe, kompozit nakli konusunda Sağlık Bakanlığının dünyadaki en güzel mevzuatı çıkardığını ifade etti.
Hastanede yüzü, çift kolu ve bacağı bağışlanan Ahmet Kaya'nın adının yeni yapılacak hastanede yaşatılacağını belirten Rektör Prof. Dr. Kurtcephe, halka da organlarını bağışlamaları yönünde çağrıda bulundu.
Bu operasyonların verici çıktığında yapılabildiğini hatırlatan Kurtcephe, ''Hepimiz toprak oluyoruz, hepimiz faniyiz. Kısa süre sonra o etler kemikler toprağa karışıyor. Bir cana can katmaya ve sevdiklerimizi yaşatmaya davet ediyorum'' dedi.
Kurtcephe, Uğur Acar'ın iş bulamadığını söylediğini hatırlatarak, ''Ben huzurunuzda Uğur'a iş teklif ediyorum. İş aramasına gerek yok. Biz büyük bir aileyiz. Arzu ederse bizimle çalışabilir. Önemli olan onun sağlıklı, dinamik ve genç bir insan olarak hayatına devam etmesidir'' dedi.
-10 gün sonra gündelik hayata dönecek-Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, Uğur'un beklediklerinden daha çabuk iyileştiğini belirterek, ''Uğur'un 10 gün sonra topluma karışacak hale gelmesini bekliyoruz. Bugünden itibaren de topluma karışabilir ama tıbbi gelenekler ve bu tür ameliyatlardaki alışkanlıklar bizi engelliyor. Uğur 10 gün sonra böbrek nakli olmuş bir hasta gibi gündelik yaşamına dönmüş olacak'' dedi.
Türkiye adına gurur verici bir gün yaşadıklarını kaydeden Özkan, ''Bu günleri hep birlikte yaşadığımız için mutluyuz. Bugünü sizlerle paylaşmış olmak gurur verici'' diye konuştu.
Bu yüz naklinin bir sembol olduğunu dile getiren Özkan, ''Yüzlerce yapamayacağız ama yılda 3-5 tane yaparsak mutlu olacağız. İnsanların diğer organlarının yanında yüzünü, kolunu paylaşması bile bizim için güzel bir gelişme'' dedi.
-''Dünyadaki ilk ve tek kompozit doku nakli mevzuatı''-Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Halil Yılmaz Sur ise doku ve kompozit nakli için 2 yıl önce yola çıktıklarını söyledi. Türkiye'de böbrek, karaciğer ve kalp gibi nakillerin rutin haline geldiğini anlatan Sur, Ömer Özkan ve yerli bilim adamlarının katkıları ile dünyanın ilk ve tek kompozit doku nakli mevzuatını oluşturduklarını dile getirdi. Sur, bu mevzuat ile 2010 yılında özel izinle yapılan çift kol naklinin bugün rutine girmiş bir tedavi olarak uygulanabildiğini ifade etti.
Sur, ''Dünyada en çok iç organlarıyla birlikte diğer organların da naklinin yapıldığı ülkesi olmak amacıyla Akdeniz Üniversitesinin lokomotifliğiyle yola çıktık. İnşallah önümüzdeki yıllarda çok daha farklı nakillerin başarılı yaptığı ortamlarda bulunmak ve bunları Türkiye'ye sunmak bize mutluluk verecek. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum'' dedi.
-Sorular-Konuşmaların ardından Özkan, gazetecilerin sorularını cevapladı. Uğur Acar'ın yaşıyla ilgili soru üzerine Prof. Dr. Özkan, bir yıl sonra genç ve dinamik bir yüz göreceklerini söyledi. Önemli olanın yüzün dinamikliği olduğunu dile getiren Özkan, ''Ama bundan sonrası Uğur'a bağlı. Alkol kullanırsa, sigara içerse yani yüzünü nasıl kullanırsa öyle bir sonuç alır. Yüzünün kıymetini bilmeli. Yüzünün mizacı tam olarak bir yıl sonra ortaya çıkacak'' dedi.
Özkan, bir gazetecinin ''Uğur Acar'ı enfeksiyon riski nedeniyle gazetecilerin karşısına çıkarmadınız ancak geçen hafta özel bir televizyon kanalı kontrolsüz bir şekilde odasına kadar girdi, bu risk oluşturmadı mı?'' sorusu üzerine şunları söyledi:''Özel bir durum var. Biz hiç birinizi kıramıyoruz. Özüne bakarsanız 10 gün öncesinde Uğur'u sizin karşınıza çok rahatlıkla çıkarabilirdik. Biz sizin adınıza üzgünüz. Uğur diğer vakaların çok çok önünde gidiyor. Enfeksiyon kontrolünde arkadaşlarımızın önerileriyle bunları yapıyoruz. Uğur kitap üzerinde olandan, teorik olandan, pratik olandan çok farklı. 10 gün öncesinden sizin yanınıza çıkabilirdik ama diğer söylentileri önemli değil. O söylediğiniz olaylar tamamen bizim dışımızda gerçekleşen bir durum.'' .
Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu ise Akdeniz Üniversitesi'nin nakil olarak yapmadığı bağırsak ve akciğer nakli kaldığını onları da en kısa sürede yapacağını ifade etti.
Toplantının sonunda Uğur Acar, Rektör Kurtcephe ve Prof. Dr. Ömer Özkan ile tokalaşarak öpüştü. Rektör Kurtcephe, Uğur Acar'a tablet bilgisayar hediye etti.