Saü Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taşdelen
Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Musa Taşdelen, Türk ve Macar halklarının ilişkilerinin çok eskiye dayandığını, her ne kadar bir dönem bu ilişkiler kesilse de yeniden tesis edilmeye çalışıldığını söyledi.
SAÜ Sosyoloji Topluluğu tarafından SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen konferansta tarihte Türk-Macar İlişkileri ele alındı.
Açılışta konuşan Taşdelen, II. Abdülhamit tarafından ilişkileri geliştirmek için Macaristan'da Turan Vakfı'nın kurulduğunu belirterek, ''Türk ve Macar halklarının ilişkileri çok eskiye dayanıyor, her ne kadar bir dönem bu ilişkiler kesilse de yeniden tesis edilmeye çalışılıyor'' ifadelerini kullandı.
Macarlarla kardeşlik ötesi bir ilişkilerinin bulunduğunu ifade eden Taşdelen, orada ''Gül Baba'' adıyla bilinen bir Türk Bektaşi dedesinin türbesinin olduğunu ve bu türbeyi Hristiyan, Müslüman tüm Macarların ziyaret ettiğini belirtti.
Macaristan'da çok önemli bir şahsiyet olan ''Gül Baba''nın adıyla bu yıl, bir vakıf kurulacağını aktaran Taşdelen, ''İnşallah ileride Türk-Macar Gül Baba Üniversitesi de kurulacak'' dedi.
-''Macarlar M.S bin yılında Orta Asya'dan göç etti''
Konferansa konuşmacı olarak katılan Macaristanlı Antropolog Bıro Andras Zsolt, yaptıkları gen ve kültür araştırmaları sonucu Macarların keskinlikle Avrupalı olmadığını, Macarların soyunun Kafkasya ve Orta Asya'ya dayandığı kaydetti.
Macar halkının tarihinin hem Avrupalı hem de Macar araştırmacılar tarafından ilgiyle takip edildiğini belirten Zsolt, ''Macar halkının tarihini yüzyıllardır araştırıyorlar. Bunun sebebi Macar halkının tarihi Avrupa'daki hiçbir ırkın tarihine benzememesi. Büyük bir tartışma ve aynı zamanda büyük bir gizemdir. Macarca da Avrupa'da hiçbir dile benzemez. Avrupalı araştırmacılar hiçbir Avrupa diline benzemediği için Macarcayı Fin-Ugor dil ailesi içinde değerlendirdiler'' ifadelerini kullandı.
''Bu kategoriye yerleştirilmelerinde hiçbir masum neden yoktu'' diye konuşan Zsolt, kendilerinin yaptığı araştırmalarda Macarcanın Altay dil ailesi içindeki dillere daha çok benzediğini ortaya çıkardıklarını söyledi.
Macarların, Hristiyan olmadan önce ölü gömme adetlerinin da Orta Asya halklarınınkine benzediğini söyleyen Zsolt, ''Macarlar da ata binen ve bozkırda yaşayan bir halktı. Bu nedenle bir savaşçı öldüğünde onu atı ve silahlarıyla birlikte gömerlerdi'' diye konuştu.
Muhabir: Enes Duran
Yayıncı: Atakan Çelik
Kaynak: AA
Açılışta konuşan Taşdelen, II. Abdülhamit tarafından ilişkileri geliştirmek için Macaristan'da Turan Vakfı'nın kurulduğunu belirterek, ''Türk ve Macar halklarının ilişkileri çok eskiye dayanıyor, her ne kadar bir dönem bu ilişkiler kesilse de yeniden tesis edilmeye çalışılıyor'' ifadelerini kullandı.
Macarlarla kardeşlik ötesi bir ilişkilerinin bulunduğunu ifade eden Taşdelen, orada ''Gül Baba'' adıyla bilinen bir Türk Bektaşi dedesinin türbesinin olduğunu ve bu türbeyi Hristiyan, Müslüman tüm Macarların ziyaret ettiğini belirtti.
Macaristan'da çok önemli bir şahsiyet olan ''Gül Baba''nın adıyla bu yıl, bir vakıf kurulacağını aktaran Taşdelen, ''İnşallah ileride Türk-Macar Gül Baba Üniversitesi de kurulacak'' dedi.
-''Macarlar M.S bin yılında Orta Asya'dan göç etti''
Konferansa konuşmacı olarak katılan Macaristanlı Antropolog Bıro Andras Zsolt, yaptıkları gen ve kültür araştırmaları sonucu Macarların keskinlikle Avrupalı olmadığını, Macarların soyunun Kafkasya ve Orta Asya'ya dayandığı kaydetti.
Macar halkının tarihinin hem Avrupalı hem de Macar araştırmacılar tarafından ilgiyle takip edildiğini belirten Zsolt, ''Macar halkının tarihini yüzyıllardır araştırıyorlar. Bunun sebebi Macar halkının tarihi Avrupa'daki hiçbir ırkın tarihine benzememesi. Büyük bir tartışma ve aynı zamanda büyük bir gizemdir. Macarca da Avrupa'da hiçbir dile benzemez. Avrupalı araştırmacılar hiçbir Avrupa diline benzemediği için Macarcayı Fin-Ugor dil ailesi içinde değerlendirdiler'' ifadelerini kullandı.
''Bu kategoriye yerleştirilmelerinde hiçbir masum neden yoktu'' diye konuşan Zsolt, kendilerinin yaptığı araştırmalarda Macarcanın Altay dil ailesi içindeki dillere daha çok benzediğini ortaya çıkardıklarını söyledi.
Macarların, Hristiyan olmadan önce ölü gömme adetlerinin da Orta Asya halklarınınkine benzediğini söyleyen Zsolt, ''Macarlar da ata binen ve bozkırda yaşayan bir halktı. Bu nedenle bir savaşçı öldüğünde onu atı ve silahlarıyla birlikte gömerlerdi'' diye konuştu.
Muhabir: Enes Duran
Yayıncı: Atakan Çelik