Davutoğlu: Artık Filistinlilere Dönüpte Bir 50-60 Yıl Daha Bekleyin Diyemeyiz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, istikrarlı bir Ortadoğu ile Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar arasında barışın olması isteniyorsa Filistin sorunun çözümünden geçtiğine dikkat çekti.
Davutoğlu, artık konuşma zamanı olduğunu, doğruyu konuşma ve yapma zamanı olduğunu da vurgulayarak, artık Filistinlilere dönüp bir 50-60 yıl daha bekleyin ayıbında bulunamayacaklarını söyledi.
Ankara Filistin Büyükelçisi Nabil Maarouf tarafından Ankara Palas’ta düzenlenen resepsiyona Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Mohamed Kamel Amr ve Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Malki katıldı.
Resepsiyona yine ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ve çok sayıda ülke temsilcisi de katıldı.
Burada konuşma yapan 3 bakanda aynı noktada buluşarak, dünyaya bağımsız Filistin mesajı verdi. Bakan Davutoğlu yaptığı konuşmada, toplantının önemini şu sözlerle anlattı: “Her şeyden önce bu tarihe binaya hoş geldiniz. Türkiye Cumhuriyeti'nin en eski tarihi binalarından biri. Mahmud Abbas, böyle bir kampanyanın Ankara'dan yapılması teklifinde bulunmuştu. Ben de bunu kabul ettim ve binada yapılmasını istedim. Çünkü bu binanın karşısında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Meclisi’nin tarihi binası bulunmakta. TC o binada doğdu, onur mücadelesi verdi. Bu tarihi binanın Filistin devletinin doğacağı ve kurulacağı aynı zamanda tanınacağı yer olmasını istedik. Bu hepimizin hedefi.” “ARTIK GERÇEKLERİ KONUŞMA ZAMANI” Artık gerçekleri konuşma zamanı olduğunu kaydeden Davutoğlu, “Bölgenin her yerinde insanlar kendi haklarını istiyorlar. Suriye, Mısır, Tunus Yemen'de Bütün bu girişimleri tanımlayacak olursak tek bir kelime o da ‘onur’. Yine Filistin içinde aynı şey geçerli. Kendi onurları için mücadele veriyorlar bu insanlar. Filistin, bu bölgeye yabancı değil, binlerce yıldır burada yaşıyorlar. Filistin halkı kendi gelecek taleplerine saygı istiyorlar. Filistinliler başka yerden bu topraklara gelmediler. Ancak ne yazık ki kendi geleceklerine dair girişimleri uluslararası toplum tarafından kabul görmedi. Sürgün edildiler, toplu ambargoya tabi tutuldular. Hepsinde de bir bahane buldu uluslararası toplum. Katledildiklerinde bütün Filistinlilerin terörist olduğu iddiasıydı.” ifadelerini kullandı. “BÖLGEMİZDEKİ DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ BAŞARIRSAK ÖNÜMÜZE DAHA İYİ BAKARIZ” Filistin konusunun insancıl bir boyutu olduğu gibi birde siyasi boyutunun olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Filistinlilerin tanınmayı aslında çoktan kazandıklarına dikkat çekerek, BM tarafından verilmiş sözlerin ve taahhütlerin olduğunu dile getirdi. Oslo sürecine atıfta bulunan Bakan Davutoğlu, arabuluculuk, doğrudan dolaylı görüşmeler olmak üzere her şeyin yapıldığını ama sonuçta Filistinlilerin meşru bir hakkının olmadığının altını çizdi. Yeni bir sürecin başlatılması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, “Oslo sürecinden umutluyduk ama 200 bin olan nüfus şimdi 35 bine düştü. 1947 yılında BM tarafından ortaya konulan taahhütlerin yerine getirilmesi. Hepimizin siyasi sorumluluğu Filistinlileri desteklemek. Bizim ayrıca stratejik sorumluluğumuz var. Bizim isteğimiz en azından gözlemci statüsünde bir Filistin. İstikrarlı bir Ortadoğu istiyorsak Hristiyanlar, Yahudiler Müslümanlar arasında barış olmasını istiyorsak Filistin meselesini çözmemiz gerekiyor. Şimdi doğruyu konuşma ve yapma zamanı. Yeni bir stratejik bölgesel düzen kurmak orta doğuda bunu yapmak bizim sorumluluğumuz. Bölgemizde yaşanan tarihi değişim ve dönüşümü bunu başarırsak önümüze daha iyi bakarız.” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki günlerde önemli toplantılar yapılacağını bildiren Davutoğlu, artık bu sınavı geçeceklerini umduklarını, Filistinlilere dönüp de bir 50-60 yıl daha bekleyin diyemeyeceklerini söyledi.
Davutoğlu, son olarak, “Filistin sorunu çözülür iki devletli çözüm olursa bölgede sürdürülebilir barış refah ve huzur yeşerecektir.” dedi.
Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Malki de Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Filistin halkının tek yasal temsilcisi olarak BM'ye kabul edilmesi yönünde çalışmalarının devam ettiğini belirterek, bu adımın Filistin'in üyelikle ilgili yaptığı başvurunun devamı olduğunu dile getirdi. BM kararını hatırlatan Malki, kararın barışın korunması ve yerleştirilmesinin hızlandırılmasını öngördüğünü, iki devletli çözümü ortaya koyduğunu ifade etti.
“İSRAİL’İN İŞGAL POLİTİKALARI YASA DIŞI” İsrail’in yasa dışı olduğunu iddia etmediklerini söyleyen Malki, yasa dışı olanın İsrail'in Filistin'i işgal etmesi Filistin halkının insan haklarının ihlal edilmesi olduğunu bildirdi. 1967’deki iki devletli çözümü istediklerini anlatan Malki, uluslararası topluma da seslenerek, insan haklarının seçici bir şekilde uygulanamayacağına dikkat çekti. Filistin'in statüsünün güçlendirilmesi gözlemci statüsüne çıkarılmasının önemli olduğunun altını çizen Malki, sözlerine şöyle son verdi: “Filistinliler barışçıl siyasi çabaları destekledikleri için BM Genel Kurul'u Filistin çok taraflı adım atmaktadır. Uluslararası toplumun destek vermesini istiyoruz. Çok da gecikmiş olan İsrail işgalinin yasa dışı olduğunu iki devletli çözümün zaman geldiğini deklare etmesi lazım.” “MISIR, FİLİSTİN HALKININ ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN BEDEL ÖDEDİ” Mısır Dışişleri Bakanı Mohamed Kamel Amr ise yaptığı konuşmada, Mısır’ın Filistinlilere yıllardır verdiği desteğin devam edeceğini belirtti.
Mısır’ın, Filistin halkının özgürlüğü için bedel ödediğini vurgulayan Amr, “Mısır, uluslararası örgütlerin Filistin halkının bağımsızlığına destek vermelerini istiyor. Mısır, Filistin çabalarını desteklemek için çalışmalara başlayarak, dünyadaki meslektaşlarımla temasa geçtim. Çok geç olmadan gerçekçi bir vizyonla İsrail işgalinin sona ermesi Filistin halkının özgürlüğüne bağımsızlığına kavuşmasına neden olacaktır.” diye konuştu.
Ankara Filistin Büyükelçisi Nabil Maarouf tarafından Ankara Palas’ta düzenlenen resepsiyona Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Mohamed Kamel Amr ve Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Malki katıldı.
Resepsiyona yine ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ve çok sayıda ülke temsilcisi de katıldı.
Burada konuşma yapan 3 bakanda aynı noktada buluşarak, dünyaya bağımsız Filistin mesajı verdi. Bakan Davutoğlu yaptığı konuşmada, toplantının önemini şu sözlerle anlattı: “Her şeyden önce bu tarihe binaya hoş geldiniz. Türkiye Cumhuriyeti'nin en eski tarihi binalarından biri. Mahmud Abbas, böyle bir kampanyanın Ankara'dan yapılması teklifinde bulunmuştu. Ben de bunu kabul ettim ve binada yapılmasını istedim. Çünkü bu binanın karşısında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Meclisi’nin tarihi binası bulunmakta. TC o binada doğdu, onur mücadelesi verdi. Bu tarihi binanın Filistin devletinin doğacağı ve kurulacağı aynı zamanda tanınacağı yer olmasını istedik. Bu hepimizin hedefi.” “ARTIK GERÇEKLERİ KONUŞMA ZAMANI” Artık gerçekleri konuşma zamanı olduğunu kaydeden Davutoğlu, “Bölgenin her yerinde insanlar kendi haklarını istiyorlar. Suriye, Mısır, Tunus Yemen'de Bütün bu girişimleri tanımlayacak olursak tek bir kelime o da ‘onur’. Yine Filistin içinde aynı şey geçerli. Kendi onurları için mücadele veriyorlar bu insanlar. Filistin, bu bölgeye yabancı değil, binlerce yıldır burada yaşıyorlar. Filistin halkı kendi gelecek taleplerine saygı istiyorlar. Filistinliler başka yerden bu topraklara gelmediler. Ancak ne yazık ki kendi geleceklerine dair girişimleri uluslararası toplum tarafından kabul görmedi. Sürgün edildiler, toplu ambargoya tabi tutuldular. Hepsinde de bir bahane buldu uluslararası toplum. Katledildiklerinde bütün Filistinlilerin terörist olduğu iddiasıydı.” ifadelerini kullandı. “BÖLGEMİZDEKİ DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ BAŞARIRSAK ÖNÜMÜZE DAHA İYİ BAKARIZ” Filistin konusunun insancıl bir boyutu olduğu gibi birde siyasi boyutunun olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Filistinlilerin tanınmayı aslında çoktan kazandıklarına dikkat çekerek, BM tarafından verilmiş sözlerin ve taahhütlerin olduğunu dile getirdi. Oslo sürecine atıfta bulunan Bakan Davutoğlu, arabuluculuk, doğrudan dolaylı görüşmeler olmak üzere her şeyin yapıldığını ama sonuçta Filistinlilerin meşru bir hakkının olmadığının altını çizdi. Yeni bir sürecin başlatılması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, “Oslo sürecinden umutluyduk ama 200 bin olan nüfus şimdi 35 bine düştü. 1947 yılında BM tarafından ortaya konulan taahhütlerin yerine getirilmesi. Hepimizin siyasi sorumluluğu Filistinlileri desteklemek. Bizim ayrıca stratejik sorumluluğumuz var. Bizim isteğimiz en azından gözlemci statüsünde bir Filistin. İstikrarlı bir Ortadoğu istiyorsak Hristiyanlar, Yahudiler Müslümanlar arasında barış olmasını istiyorsak Filistin meselesini çözmemiz gerekiyor. Şimdi doğruyu konuşma ve yapma zamanı. Yeni bir stratejik bölgesel düzen kurmak orta doğuda bunu yapmak bizim sorumluluğumuz. Bölgemizde yaşanan tarihi değişim ve dönüşümü bunu başarırsak önümüze daha iyi bakarız.” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki günlerde önemli toplantılar yapılacağını bildiren Davutoğlu, artık bu sınavı geçeceklerini umduklarını, Filistinlilere dönüp de bir 50-60 yıl daha bekleyin diyemeyeceklerini söyledi.
Davutoğlu, son olarak, “Filistin sorunu çözülür iki devletli çözüm olursa bölgede sürdürülebilir barış refah ve huzur yeşerecektir.” dedi.
Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Malki de Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Filistin halkının tek yasal temsilcisi olarak BM'ye kabul edilmesi yönünde çalışmalarının devam ettiğini belirterek, bu adımın Filistin'in üyelikle ilgili yaptığı başvurunun devamı olduğunu dile getirdi. BM kararını hatırlatan Malki, kararın barışın korunması ve yerleştirilmesinin hızlandırılmasını öngördüğünü, iki devletli çözümü ortaya koyduğunu ifade etti.
“İSRAİL’İN İŞGAL POLİTİKALARI YASA DIŞI” İsrail’in yasa dışı olduğunu iddia etmediklerini söyleyen Malki, yasa dışı olanın İsrail'in Filistin'i işgal etmesi Filistin halkının insan haklarının ihlal edilmesi olduğunu bildirdi. 1967’deki iki devletli çözümü istediklerini anlatan Malki, uluslararası topluma da seslenerek, insan haklarının seçici bir şekilde uygulanamayacağına dikkat çekti. Filistin'in statüsünün güçlendirilmesi gözlemci statüsüne çıkarılmasının önemli olduğunun altını çizen Malki, sözlerine şöyle son verdi: “Filistinliler barışçıl siyasi çabaları destekledikleri için BM Genel Kurul'u Filistin çok taraflı adım atmaktadır. Uluslararası toplumun destek vermesini istiyoruz. Çok da gecikmiş olan İsrail işgalinin yasa dışı olduğunu iki devletli çözümün zaman geldiğini deklare etmesi lazım.” “MISIR, FİLİSTİN HALKININ ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN BEDEL ÖDEDİ” Mısır Dışişleri Bakanı Mohamed Kamel Amr ise yaptığı konuşmada, Mısır’ın Filistinlilere yıllardır verdiği desteğin devam edeceğini belirtti.
Mısır’ın, Filistin halkının özgürlüğü için bedel ödediğini vurgulayan Amr, “Mısır, uluslararası örgütlerin Filistin halkının bağımsızlığına destek vermelerini istiyor. Mısır, Filistin çabalarını desteklemek için çalışmalara başlayarak, dünyadaki meslektaşlarımla temasa geçtim. Çok geç olmadan gerçekçi bir vizyonla İsrail işgalinin sona ermesi Filistin halkının özgürlüğüne bağımsızlığına kavuşmasına neden olacaktır.” diye konuştu.
